Prijevod od "randevum" na Hrvatski


Kako koristiti "randevum" u rečenici:

Salı günü uzman randevum olduğunu hatırlatmamı söylemiştin.
Rekao si da te podsjetim kako imam dogovoreno kod specijaliste u utorak.
Doğruyu söylemek gerekirse, bu akşam bir randevum var.
Ne, hvala. Iskreno, večeras imam spoj.
Randevum acil ve aniden girip sürpriz yapmasını istemem.
Budući da je moj sastanak hitan, ne bih želio da uđe i iznenadi nas.
Şimdi izin verirseniz, maalesef bir randevum var.
A sada me ispričajte, nažalost, imam ugovoren sastanak.
Ayrıca, özel FBI ajanı Lloyd'la randevum var.
I imam neke planove sa specijalnim agentom Lloydom iz FBI.
Onları görmek isteyen biriyle randevum var.
Treba da se nađem s nekime koga zanima moj rad.
Sonsuzlukla bir randevum var ve geç kalmak istemiyorum.
Ali imam sastanak s vječnošću na koji ne želim zakasniti.
Randevum yok ama O'nu görmek istiyorum.
Nemam zakazano, no želim ga vidjeti.
15 dakika içinde çok önemli bir randevum var.
Moram na ručak u Hubert's za 15 min.
Ne yazık ki, Profesör Kane'le yemek randevum var.
Na žalost, već imam dogovor za ručak s profesorom Kaneom.
Oh, üzgünüm. bu gece bir randevum varda.
Oh, oprosti. Ali imam veliki sudar večeras.
Hey dostum, dinle dostum, mahkemeden sonra çok önemli bir randevum var.
Imam važan dogovor poslije suđenja. To ti nije duhovito!
Hayatım boyunca yaşadığım en kötü randevum buydu.
Taj čovjek je odvratno, uvredljivo, dosadno ljudsko biti će.
Sevgili Ruby, bugün müdirenin oğlu Freddie'yle büyük randevum var.
Draga Ruby, danas je moj veliki izlazak sa sinom ravnateljice, Freddiem.
Benim sıcak bir randevum ve senin sıcak krakerlerin var.
Ja sam dobio sastanak a ti perecu.
Bütün arkadaşlarıma bir randevum olduğunu çoktan söyledim.
Već sam svima rekao imati sastanak.
Çok kızgın bir sevgiliyle randevum var.
Imam spoj s vrlo uzrujanom djevojkom.
Benim de yaşlı bir hatunla randevum var zaten.
Pored toga, imam sastanak sa starom damom.
Bu gece Penny ile randevum var ve sana telefonla ulaşabilmem mümkün olmadığı için...
Večeras idem na spoj s Penny, a nismo se čuli...
Geneviene, 4'ünde bir randevum var ama aklıma bir şey gelmiyor.
Šta će bit, četvrti je dan, još nemam ideja.
Hapishanedeki bir adamla randevum vardı ama gelmedi.
Pa, imala sam dogovoren sastanak s nekim čovjekom u zatvoru, ali nije se pojavio.
Üç yıl içindeki ilk randevum ama kapıya gelen tam bir pislik.
Moj prvi sastanak posle 3 godine, a na vratima se pojavljuje totalni šupak.
Merhaba, Batı Pasifik Evlat Edindirme Ajansı ile bir randevum vardı.
Zdravo. Imam sastanak u agenciji za usvajanje "Western Pacific".
Madem o kadar şey biliyorsun, neden bu gece benim bir randevum var ama senin beni randevuma götürmekten başka yapacak bir şeyin yok?
Ako toliko znaš, kako ja idem na spoj, a ti nemaš ništa bolje od voženja mene na spoj?
Affedersiniz, randevum vardı da, bu civardaydım.
Žao mi je. Bio sam u susjedstvu.
Hem kimyamız tutmadığından hem de ağzımın bozukluk derecesi yüzünden randevum iyi gitmedi ne yazık ki.
Nažalost izlazak nije prošao kako treba. Nije bilo kemije među nama. I dosta sam psovao.
Sonra babam ilk randevum hakkında bana takıldı, babaları bilirsiniz.
Poslije me tata zadirkivao zbog prvog spoja, kako to tate već rade.
Çok isterdim ama bir randevum var.
Ostao bih, ali kasnim na jedan dogovor.
Aslında dün gece bir randevum vardı.
Eto, bas sinoc sam bila na spoju.
Oliver Queen. 11:30'da Tommy Merlyn'le bir randevum var.
Oliver Queen. Imam dogovoreno u 11:30 kod Tommyja Merlyna.
Özür dilerim ama başka bir randevum daha olduğunu hatırlamıyorum.
Oprostite, ali ne sjećam se da imamo zakazano.
Boşandığımdan beri çıktığım ilk randevum ve adam tutup beni bir Hooters'a getiriyor.
Prvi spoj nakon rastave i tip me izvede u Hooter's. OBITELJSKI KAOS
Carol hala çalışıyordu ve benim de randevum vardı.
Carol je još vježbala, a ja sam imala spojak.
Randevum var, işe gitmeliyim ve Linda'nın alışverişi var...
Imam zakazano, moram na posao, a Linda mora u šoping...
Yarınki aptal balo için randevum olmamasına pişmanım.
Žalim što nemam pratnju za sutrašnju glupu maturalnu.
Bu gece Tommy Fuller'ın sevgilisiyle randevum var.
Imam sastanak s djevojkom Tomija Fullera.
"Çünkü, " demiş Ölüm "...seninle bu geceki randevum Samara'daydı."
"Zato", rekao je Smrt, "Imao sam sastanak s vama večeras... "..in Samarra".
19 randevum oldu ve her biri 3 dakika sürdü.
Imala sam 19 spojeva i svaki je spoj trajao tri minute.
0.69018316268921s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?