Bir arkadaşın annesini aşağılamak için yeni ve iğrenç yöntemler bulmak... hep saygı uyandırırdı.
Naći nov, i poželjno je odvratan, način da poniziš majku tvog druga se uvijek visoko cijenio.
Teknoloji güzellik için de kullanılabilir... aşağılamak için de.
Tehnologija se koristi za ljepotu ili za patvorenje.
Beni tavlamaya çalışmana karşılık vermezsem bu sana kadınları aşağılamak için bir fikir verecek.
Moja ravnodušnost na tvoj mamac nadahnut će novu gorku kritiku žena.
Tecavüz daha çok; hükmetmek, aşağılamak ve kirletmek için yapılır.
Silovanje se odnosi na dominaciju. Poniženje. To je zločin zbog moći.
Sen ise aşağılamak ve kuşku duymaktan başka bir şey yapmadın.
A ti si stalno zajedljiva i sumnjičava.
Çocuklarla dalga geçmek ve biraz değişik olan birisini aşağılamak mı?
Sikaniranja dece... i ponizavanje svakog ko je imalo drugaciji?
Evet ama bu insanları aşağılamak için mazeret değil.
Ali to nije izgovor da maltretiraš
Anlıyorum ki senin istediğin beni fiziksel olarak aşağılamak.
Razumijem tvoj impuls da me pokušaš fizički zastrašiti.
İstediğin bir şey mi vardı yoksa sadece teşvik edip aşağılamak için mi gelmiştin?
Jesi li još nešto trebao, ili si samo došao podbadati i umanjivati važnost?
Amacın beni aşağılamak ise internette bununla ilgili bir site var.
Ako si me došla vrijeđati, postoji web stranica na koju možeš otići.
Yani, sanki iş anlaşmamızın risklerini tam olarak anlamamışım gibi bunca yolu beni tehdit etmek için getirmen Hoss, bu düpedüz aşağılamak.
To što si me doveo ovamo da mi prijetiš kao da nisam svjestan ozbiljnosti našega dogovora... To smatram čistom uvredom.
Onca yolu sırf beni aşağılamak için gelmediğine eminim.
SIGURAN SAM DA NISI PREVALILA OVAJ PUT SAMO KAKO BI ME IZVRIJEĐALA.
Buraya kadar sadece beni aşağılamak için geldiğini sanmıyorum.
Pretpostavljam da nisi svratila samo da bi me vrijeđala.
Yalnız, maalesef, düşük karakterde bir adam olmandan dolayı bu arada aşağılamak için söylemiyorum ama bir oğlancı tarafından yetiştirildiğinden ve bir kokain bağımlısı olduğundan yalan söyleme ihtimalin var.
Nazalost, covjek poput tebe, niskog karaktera... i ne zelim te vrijeđati no odgojen si u sodomi oralne stimulacije i shkoli ovisnosti o kokainu stoga postoji mogucnost da mozda ne govorish istinu.
Diğer oyuncuların isim künyelerini alıyor onları aşağılamak için kurşun yağmuruna tutuyor.
Uzme oznake od drugih igrača, a onda ih pobije i propisno ponizi.
Buraya gelmenin bir nedeni var mı, yoksa beni aşağılamak için mi falan mı?
Jesi došla s ciljem ili da me vrijeđaš?
Tüm bunların üstüne bir de beni aşağılamak için burada tutmak zorunda mısın?
Moraš li da me zadržavaš ovde da me poniziš povrh svega toga?
Danışmanlık, güzel bir kızı aşağılamak gibidir böylece seni daha fazla arzulayacaktır.
Savjetovanje je kao kad odbiješ stvarno lijepu curu samo zato da bi te ona više htjela.
Çünkü niyetinin ciddiliğini göstermek için bu şekilde insanları aşağılamak doğru gözükmez.
Nije najbolji način da pokažemo ozbiljnost nakane.
Yaptığımı sizi aşağılamak için değil başkasını sevdiğim için yaptım.
Nisam napravio to što sam napravio da vas ponizim nego jer volim drugu.
Seni aşağılamak istemedim burayı kızgın bir haldeyken terk etmeni istemiyorum.
Nisam te htjela uvrijediti, i zato te neću pustiti da odeš ljuta.
Adam ölmüş sayılır. Fakat bizi aşağılamak için ağzını yormaktan çekinmiyor.
Više mrtav nego živ, a još uvek misli na vređanje.
O şeyleri şu an elinde bulundurmak, biraz toplum kurallarını aşağılamak olmuyor mu?
Zar ne misliš da si ovakvim gestom ciničan?
Batıya yağma yapmaya bensiz, bizsiz gittiler ki bu da sadece beni aşağılamak değil sizleri, eşimi ve eşimin ailesini de aşağılamaktır.
OTIŠLI SU U POHOD NA ZAPAD BEZ MENE, BEZ NAS, ŠTO JE UVREDA NE SAMO ZA MENE NEGO I ZA SVIJU VAS. A SADA I ZA MOJU SUPRUGU,
Birbirlerini aşağılamak bizim ömrümüz boyunca kazanacaklarımızdan daha değerli.
Poniziti jedan drugog im je vrijednije više nego što ćemo mi zaraditi cijelog života.
Arendelle'in gelecekteki kralını aşağılamak pek de akıllıca olmaz.
Nije ti mudro vrijeđati budućega kralja Arendellea.
Anneni aşağılamak istiyorsan bunu başka bir yerde yap.
Ako želiš poniziti svoju majku, idi pokušavati negdje drugdje.
Adamın istediği bizi ve ülkemizi aşağılamak.
Ono što on želi je uvreda za nas i ovoj zemlji.
Savaştan önce güney zencileri aşağılamak için İncil'i kullanırdı.
Na prijeratnom Jugu, citirali bi bibliju kao opravdanje za crnačku inferiornost.
Duran'i yenmek istiyorsun, onu aşağılamak zorunda kalacaksın.
Želiš da pobijediš Durána, morat ćeš da ga poniziš.
Beni dövmek, aç bırakmak korkutmak, aşağılamak.
Tukla si me, izgladnjivala zastrašivala i ponižavala.
Beni aşağılamak için bunları mı göze aldın?
Otišao si tako daleko da me poniziš?
Kimseyi aşağılamak istemem ama 30 dakika içinde buradan gidiyoruz.
Ne želim uvrijediti nikoga, ali idemo odavde za 30 minuta.
Şimdi, her ne kadar bilimi aşağılamak istediğini sanmasam da, Yeni Zelandalı olduğu için bu mümkün olabilir.
Mislim da nije htio uvrijediti ostale znanosti, iako bio je sa Novog Zelanda, pa je moguće,
Ona da aynı şeyleri anlattı: ‹‹Buraya getirdiğin İbrani köle yanıma gelip beni aşağılamak istedi.
Onda i njemu kaza istu priču: "Onaj sluga Hebrejac koga si nam doveo dođe k meni da sa mnom ljubaka!
Yaşayan Tanrıyı aşağılamak için efendisi Asur Kralının gönderdiği komutanın söylediklerini belki Tanrın RAB duyar da duyduğu sözlerden ötürü onları cezalandırır.
Možda je Jahve, Bog tvoj, čuo riječi velikog peharnika koga je kralj asirski, gospodar njegov, poslao da se izruguje Bogu živome, i možda će Jahve, Bog tvoj, kazniti riječi koje je čuo!
Sanherib İsrailin Tanrısı RABbi aşağılamak için yazdığı mektuplarda da şöyle diyordu: ‹‹Öteki ulusların tanrıları halklarını elimden kurtaramadıkları gibi, Hizkiyanın Tanrısı da halkını elimden kurtaramayacak.››
Napisao je i pismo ružeći Jahvu, Izraelova Boga: "Kao što bogovi zemaljskih naroda nisu izbavili svojih naroda iz moje ruke, tako neće ni Ezekijin Bog izbaviti svojega naroda iz moje ruke."
Beytele gitmeyin, Gilgala girmeyin, Beer-Şevaya geçmeyin, Çünkü Gilgal halkı kesinlikle sürgün edilecek, Beytel bir hiçfç olacak.›› anlamına gelir. ‹‹Beytaven›› aşağılamak amacıyla Beytel için kullanılırdı.
Ne tražite Betela, ne idite u Gilgal, ne putujte u Beer Šebu, jer će Gilgal bit odveden u izgnanstvo, a Betel će se prometnuti u ništa.
1.3236389160156s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?