Ali ako jesi, ako si to radio samo zato da me poniziš i povrijediš... onda si u tome itekako uspio.
Ama eğer öyleyse beni incitip, bayağı hissettirmekse amacın gayet iyi başardın.
Imajući odnose samo sa takvim ženama... pokoravaš se neodoljivoj potrebi... da poniziš sve žene.
O tür kadınlarla birlikte olmakla dayanılmaz bir gereksinime itaat ediyorsun tüm kadınları aşağılamaya.
Bolje da to učiniš kada ti ne treba nego da se poniziš kada ti uistinu bude trebao.
Ona ihtiyaç duyduğunda değil, duymadığında çağırman daha iyi.
Naći nov, i poželjno je odvratan, način da poniziš majku tvog druga se uvijek visoko cijenio.
Bir arkadaşın annesini aşağılamak için yeni ve iğrenç yöntemler bulmak... hep saygı uyandırırdı.
Jesi li spavala s njim samo da me poniziš?
Kanuna karşı mı geldin? Beni utandırmak için onunla yattın mı?
Ono što ti najviše ide u prilog jest volja da se poniziš.
Yaptığın en iyi şey kendini aşağılamak.
Je li ovaj Odjel bio loš prema tebi da osjećaš potrebu da ga poniziš?
Bu departman sana kötü mü davrandı ki onu aşağılama ihtiyacı hissediyorsun?
Hoćeš na taj način da me poniziš, ali nisi smio ići dječaka.
Beni rezil edebilirsin, ama çocuğa bunu yapmayacaktın.
A ti dobiješ priliku da nas poniziš.
Ve senin de bizi rezil edeceğin.
A sada krunišeš svoju nestručnost planirajući da nas sve poniziš.
Ve yeteneksizliğinin en uç noktasında, aklına hepimizi aşağılamaktan başka bir şey gelmiyor.
Igra izgubi smisao ako ih ne poniziš zato što su pogledali.
Eğer onları iyice rezil etmezsen bu oyunu kazanmanın hiç bir anlamı olmaz. Anladın mı?
Sjajan nacin da poniziš moju moc.
Otoritemi yerle bir ettiğin için sağol.
Mislio sam da ćeš pojuriti ka šansi da nekoga poniziš.
Buna mecbur olduğumu düşünmedim. Birini aşşağılama şansına balıklama atlayacağını düşündüm.
Možda osjećaš da ako se dovoljno poniziš, jednom će ti biti oprošteno.
Belki de kendini yeterince aşağılarsan bir gün birisi seni affedecek gibi hissediyorsun.
Baš kada pomislim da više nema načina da me poniziš, ti nadmašiš sebe.
Tam beni utandıracak yeni yollar bulamaz diyorum ama sen kendini aşıyorsun.
Moraš li da me zadržavaš ovde da me poniziš povrh svega toga?
Tüm bunların üstüne bir de beni aşağılamak için burada tutmak zorunda mısın?
Ma kakvi bili tvoji motivi, jamčim ti, poniziš li me opet pred drugima...
Denise'in terfi almasını hangi nedenden istiyorsan, sana söz veriyorum beni bir daha başka adamların önünde aşağılamaya kalkarsan...
Ali moraš učiniti nešto da se poniziš.
Ama kendini alçakgönüllü gösterecek bir şeyler yapmalısın.
Želiš da pobijediš Durána, morat ćeš da ga poniziš.
Duran'i yenmek istiyorsun, onu aşağılamak zorunda kalacaksın.
Otišao si tako daleko da me poniziš?
Beni aşağılamak için bunları mı göze aldın?
Otišao bi dotle da me poniziš?
Doğrusu bu. Beni aşağılamak için bunları mı göze aldın?
Tako Mojsije i Aron odu k faraonu i kažu mu: "Ovako poručuje Jahve, Bog Hebreja: 'Dokle ćeš odbijati da se preda mnom poniziš?
Musayla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: ‹‹İbranilerin Tanrısı RAB diyor ki, ‹Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin?
Ako se zatvori nebo i ne padne kiša jer su se ogriješili o tebe, pa ti se pomole na ovom mjestu i proslave Ime tvoje i obrate se od svojega grijeha kad ih ti poniziš,
‹‹Halkın sana karşı günah işlediği için gökler kapanıp yağmur yağmazsa, sıkıntıya düşen halkın buraya yönelip dua eder, adını anar ve günahlarından dönerse,
I kaza mi: "Ne boj se, Daniele, jer od prvoga dana kad si odlučio da se poniziš pred svojim Bogom da bi razumio, tvoje su riječi uslišane i ja sam došao zbog tvojih riječi.
‹‹Korkma, ey Daniel!›› diye devam etti, ‹‹Anlayışa erişmeye ve kendini Tanrının önünde alçaltmaya karar verdiğin gün duan işitildi. İşte bu yüzden geldim.
0.32284712791443s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?