Ben de bir kamu hizmeti yapacağım çünkü Ellis DeWald'a olan tüm borçlarımızı faiziyle geri ödeyeceğim!
I ja namjeravam dati svoj doprinos zajednici, jer ću vratiti EIIisu DeWaldu sve što mu dugujemo, i to s kamatama!
Bundan sonra duruşmalar kamu baskısından uzak, özel yapılacak.
Ubuduce, naši ce raspiti biti zatvoreni za javnost.
Ben kamu hizmeti yapıyorum Bay Eisenheim!
Ja sam jednostavni javni službenik, Gdine Eisenheim.
Bazı düşük ücretli kamu hizmeti işleri hakkında kimsenin anlamadığı ne biliyor musun?
Ono što nitko ne razumije o određenim slabo plaćenim javnim poslovima
Memur Parkman, gerçekten kamu kayıtlarına vermek istediğiniz ifade bu mu?
Pozorniče, je li ovo izjava za koju želite da uđe u vaš dosje?
Ama bir kamu hizmeti yapıp aşırı paylaşımcı olduğunu anlatacağım.
Ali učinit ću uslugu društvu kad ti objavim... da si malo naporan.
Paramı ödeyin ya da gidip bir kamu avukatı tutun.
Gledaj sad, ili mi plati ili uzmi javnog branitelja.
Bu kamu vicdanını rahatlatır mı diyorsun?
A vi mi kažete da je javnost zadovoljna?
Geçen hafta yalnızca bir kamu hizmetleri şirketi hırsızlık ihbarında bulunmuş.
Samo jedan izvještaj o krađi vozila komunalnog prošlog tjedna.
Biliyorum, eski bir arkadaşın ama ille kamu avukatı tutman gerekmiyor.
Znam da ti je stari prijatelj, ali ne moraš se držati javnog branitelja.
Gündem maddesi 1-10-5-6, Thea Dearden Queen'e açılan kamu davası.
Predmet broj 1-10-5-6, narod protiv Thee Dearden Queen.
Daha 498 saatlik kamu hizmeti görevim var.
Još 498 sati društveno korisna rada za mene.
Anastasia bir yıllığına avukatlık bürosundan ayrılıp ücretsiz kamu hizmetine başladı.
Besplatno radi, uzela je godinu odmora u odvjetničkoj tvrtki.
Yargılamasını kamu mahkemesinde mi yaptınız, avukat hanım?
Želite li navuči bijes naroda na nas?
Ne 80. yoldaki trafik akışı için ne de kamu güvenliği için böyle bir durum söz konusudur.
Dvosmjerni promet nije pogodan za cestu 1-80 ni za javnu sigurnost.
Tüm düşüncemiz kamu okullarımızda verilen laik ve globalleşmiş tarzdaki eğitime bir alternatif sunabilmekti.
Cijela je ideja bila pružiti alternativu sekularnom uvriježenom obrazovanju, koje naše javne škole promoviraju.
Tek başına kamu hizmeti entegrasyon davalarında tam manasıyla tatbik edilmesi hâlinde sermayedarların binlercesi etkilenebilir.
U postupcima koji se tiču objedinjavanja javnih usluga tisuće i tisuće investitora mogu biti pogođeni njegovom primjenom.
Bence onu burada tutmak, kamu kaynaklarını boşa harcamak olur.
Po mom mišljenju, njegovo držanje ovdje, bilo bi trošenje javnih sredstava.
Downing Caddesi 10 numarada David Cameron, kamu sektöründen daha fazla işçi çıkararak çift dipli durgunluğu atlatıp atlatamayacağını anlamaya çalışıyor.
Na broju 10 u Downing Street, David Cameron pokušava rješiti hoće li smanjiti broj radnih mjesta u javnom sektoru kako bi odbio ponovnu recesiju.
Çoğu eğitim fonu - 12 yaş altı anaokulu ya da büyük üniversiteler ya da kamu kolejleri - bu kurumlar için paranın çoğu bu eyalet bütçelerinden sağlanıyor.
Većina financiranja obrazovanja -- bilo onog od vrtića do osnovne škole, ili velikih sveučilišta ili centara za više obrazovanje -- većina novca za te stvari dolazi od tih državnih proračuna.
Şehrin Belediye Başkanı bize gelip yönelttiği bir soru ile başladı, İspanya'nın ve Güney Avrupa'nın kamu alanlarındaki mimaride su kullanmak ile ilgili güzel bir gelenek vardır.
Počelo je s pitanjem gradonačelnika tog grada, koji je došao do nas govoreći kako Španjolska i južna Europa imaju prekrasnu tradiciju korištenja vode na javnim prostorima, u arhitekturi.
(Kahkahalar) Yemen'de, çoğu kadın peçe takıyor ve kapılar ardında oturuyorlar ve kamu hayatının büyük bir parçası değiller.
(Smijeh) U Jemenu, većina žena je pod velom i sjede iza vrata i ne predstavljaju veliki dio društvenog života.
Tıpkı kamu yerleri gibi işleyen, devlet tarafından para alan fakat bağımsız olarak yürüyen bir yer.
I sve to će biti učinjeno u javnom sustavu, financirano javnim novcem, ali vođeno samostalno.
"Yürüyüş kaskı iyi bir kasktır" diyen bir kamu kampanyası başlattılar.
Oni su započeli kampanju koja je govorila "Kaciga za hodanje je dobra kaciga"
Nijerya'da, açık-kaynaklı SMS araçları Kızıl Haç kamu personeli tarafından yerel toplumda sıtmaya yakalanan insanların sayısını daha iyi kavramak ve bu sayıyı düşürme amaçlı olarak bilgi toplamak için kullanılıyor.
U Nigeriji, besplatna SMS pomagala koristi zajednica radnika u Crvenom križu kako bi prikupila informacije od lokalnog stanovništva u pokušaju da bolje shvate i smanje učestalost malarije.
Fakat okula yapılan kamu yatırımına çok müteşekkir böylece sayabiliyor ve pazara ulaştığında kandırılmayacak.
I ona je vrlo zahvalna za javna ulaganja u obrazovanje, jer zna računati i neće ju prevariti na tržnici.
Eve gittiğinizde, milletvekillerinize söyleyin; kamu idareleri ve şirketler, bazı bilgileri kaydetme imkanları olsa bile, bunu yapmak zorunda değiller.
Kad odete kući, recite svom zastupniku jer jedino tvrtke i državne agencije imaju mogućnost spremanja određenih informacija, one to ne moraju činiti.
Müzelerde veya dükkanlarda veya kamu alanlarında çalışan hayranlarımız hemen el sallarlardı son dakikada spontane ve bedava bir konser vermek istediğimde.
Obožavatelji koji rade u muzejima i trgovinama ili bilo kakvom javnom prostoru podržali bi nas kad bih ja odlučila održati spontane, besplatne koncerte.
Ve yaptıkları şeylerle ilişki kurmalarını sağladığımız için -- Örneğin, Kanser Derneği için kamu hizmeti duyuruları hazırladılar.
I zato što povezujemo s onim što rade - Primjerice, izradili su javna priopćenja za Društvo za borbu protiv raka.
Kamu hizmetleri hala müşterileri enerjiyi boşa harcamadığında ödüllendiriliyor.
Komunalnim je uslugama još uvijek u interesu da njihovi korisnici trate energiju.
Daha çok şöyleydi: "Manal al-Sharif kamu düzenini bozma ve kadınları sürmeye teşvif etme suçlamalarıyla yüzleşiyor.
Više poput ovoga: "Manal al-Sharif suočava se s optužbama remećenja javnog reda i mira i poticanja žena da voze."
Bütün büyük şehirlerdeki çok katlı kamu konutlarını gördük: New York, Philadelphia.
Vidio sam nebodere za javni smještaj u svim velikim gradovima: New York, Philadelphia.
Ve Los Angeles'daki yeni binaların her birinde kamu sanatının bulunması gerektiğine dair tutkulu bir fikri vardı.
Ona je snažno vjerovala da bi svaka nova zgrada u Los Angelesu trebala imati javnu umjetnost.
Kamu hizmetlerinde her yerde -- şirketlerde, çalışma şeklimiz, yenilik, yatırım yapma şeklimiz -- daha iyi çalışılmaya gayret ediliyor.
Svugdje -- u javnom sektoru, u poduzećima, načinu na koji radimo, na koji smo inovativni, investiramo -- pokušajte naučiti raditi bolje
Çünkü gerçek şu ki, zengin ve güçlü insanlar paralarını offshore olarak saklayabiliyorlar ve ödemeleri gereken vergileri ödemiyorlar, bu sağlık hizmeti, eğitim, yol gibi hayati kamu hizmetlerine giden daha az para demek.
Međutim, realnost je ta da ako su bogati i utjecajni pojedinci u mogućnosti držati svoj novac "offshore" i ne plaćati poreze koje bi trebali, to znači da ostaje manje novca za ključne javne službe poput zdravstva, obrazovanja ili cesta.
İlk anayasa değişikliğine göre basın, kamu yararına gizli bilgileri yayınlama hakkına sahiptir.
Vidite, pod Prvim amandmanom, tisak ima pravo objavljivanja tajnih informacije od javnog značaja.
Kamu tarafından yapılan bağışlarla finanse ediliyoruz, ve bununla ilgili ilginç şeylerden birisi de Vikipedia'yı yürütmenin aslında çok az para gerektiriyor olmasi.
Financiramo se pomoću donacija javnosti, a ono što je zanimljivo u vezi s tim je koliko malo novca je potrebno da bi Wikipedija funkcionirala.
Politikacıların veya genel olarak ülkenin bu verileri ciddiye alarak kamu politikalarını bunlara dayalı hale getirme şansı var mı?
Postoji li ikakva mogućnost da bi političari i zemlja općenito, mogli uzeti to istraživanje za ozbiljno i voditi javnu politiku temeljenu na tome?
DK: Biliyorsun ki ben kamu politikalarının mutluluk araştırmalarının rolünü benimsediklerini sanıyorum.
DK: Znaš, mislim da postoji priznanje o ulozi istraživanja sreće u javnoj politici.
İnsanlar kamu politikalarını düşünürken mutluluk kavramını da düşünmeleri gerektiğinin farkındalar.
Ljudi su prepoznali da bi trebali razmišljati o sreći kada razmišljaju o javnoj politici.
(alkışlar) Altına bir parça bilgilendirme eklenecek, bilirsiniz, kamu servis duyurularını görmeyenler için.
(Pljesak) Mogu se staviti i male upute ispod znaka, znate, za one koji nisu vidjeli javnu obavijest o promjeni.
Eğer burada, "kamu sağlığı ineği" gözlüklerimi çıkarıp bu verilere bakarsam, çok zor gözükmüyor, değil mi?
Ako sada izvadim svoje naočale javnozdravstvenog štrebera i pogledam ove podatke, čini se kako ne moramo puno razmišljati, zar ne?
Kamu sağlıkçılarının bakış açısına göre, bağımlılar aptalca şeyler yapıyor.
Sa stajališta javnozdravstvenog štrebera, narkići rade glupe stvari.
Birlesik Krallik'ta her gun bes meyve ve sebze yemeye, ne kadar egzersiz yapmamiz gerektigine dayali - hic bana gore degil - cok guclu bir kamu sagligi mesajimiz var.
U Velikoj Britaniji imamo jaku poruku javnog zdravstva o nužnosti konzumacije pet puta dnevno voća i povrća, i koliko nam je vježbanja potrebno -- nikada nisam bio dobar u tome.
1.2903168201447s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
I ja namjeravam dati svoj doprinos zajednici, jer ću vratiti EIIisu DeWaldu sve što mu dugujemo, i to s kamatama! 