On radi vrlo blisko sa zamjenikom gradonačelnika Lance.
Belediye Başkan Vekili Lance ile birlikte çalışıyorlar.
Jer ja radim sa zamjenikom upraviteIja u LangIeyu koji nikad ne bi odobrio vašu popodnevnu vratoIomiju!
Müdür vekilini tanıyorum ve Dick Parcells sizin adamların bu öğleden sonra parkta yaptıklarını asla onaylamaz.
Trebao si postati zamjenikom direktora prije dvije godine.
Seni 2 yıl önce başkan yardımcısı yapmalıydılar.
Što ti je dobro došlo s Babbittom i zamjenikom Fosterom.
Babbitt'le Şerif Yardımcısı Foster'de işe yaradı.
Ambrosius je imenovao Uther Pendragona svojim zamjenikom.
Ambrosius, Uther Pendragon'u varisi ilan etti.
Znam da ste razgovarali sa zamjenikom ali želim potvrditi neke stvari.
Memur Carlisle ile konuştuğunuzu biliyorum ama birkaç şeyi teyit etmek istiyorum.
Ako ga imenujem zamjenikom načelnika za administraciju, Može li uzrokovati kakvu stvarnu štetu?
Onu İdari Amir yaparsam... eline yüzüne bulaştırır mı?
Svakako, razgovarat ćemo sa zamjenikom ministra odbrane dok trbušna plesačica pleše ispred Charliea.
Kesinlikle. Biz Savunma Bakan Yardımcısıyla görüşürken Bakan, Charlie'nin arkadaşından göbek dansı seyredecek.
'Taj umjetnički okus njenih prepelica sa tartufima jasno je pokazao da je sa svojim zamjenikom došla do upotpunjavanja svog autentičnoga stila.
"Artık imzası olan yer mantarlı bıldırcın yemeğindeki lezzet de, diğerlerinden ayrılan tarzını taçlandırmak için harika bir şef yardımcısını işe aldığını açıkça belli ediyor."
Sa zamjenikom gradonačelnika, ako vam treba alibi.
Kanıt istiyorsan, belediye başkan vekili ile birlikteydim.
Sjedio sam tamo pola sata sa njim i njegovim zamjenikom.
Orada o ve muavini ile birlikte bir buçuk saat oturdum.
Upravo sam razgovarao sa zamjenikom direktora Lawsonom.
Biraz önce Direktör Yardımcısı Lawson'la konuştum.
Cho i ja imamo ročište, sa zamjenikom glavnog tužioca.
Cho ve benim savcı yardımcısıyla mahkeme toplantımız var.
Jutros sam imenovao Zigelmayera zamjenikom superintendanta armije.
Bu sabah, Zigelmeyer'i ordu müfettişliğine atadım.
SARAH je provodila vrijeme sa zamjenikom Andyjem.
S.A.R.A.H. şerif yardımcısı Andy ile vakit geçiriyor.
Učinio si me zamjenikom, sjećaš se?
Beni şerif yardımcısı yapmıştın, hatırladın mı?
Steve, želim te upoznati sa zamjenikom tužitelja Jimom Chenom.
Steve, Başsavcı Vekili Jim Chen'le tanış.
Dogovorio si se sa zamjenikom, zar ne?
Ofis memuruyla önceden görüşüp ayarladın, değil mi?
Pošto si ukrao novac, hrabro si poginuo u unakrsnoj vatri sa nesretnim zamjenikom dok je odvažno pokušavao spriječiti tvoj bijeg.
Parayı çaldıktan sonra dışarıdaki talihsiz şerif yardımcısıyla olan bir çatışmada cesurca kaçmayı denerken, kahramanca ölüyorsun.
Pa sam mislila, ako pobijedim, imenovat ću tebe zamjenikom, a ti možeš isto učiniti ako ti pobijediš.
Ben de, eğer kazanırsam seni başkan yardımcısı yaparım ve belki sen de aynısını yaparsın dedim.
Već sam razgovarao sa zamjenikom direktora oba odjela.
Hayır, her iki bölümün müdür yardımcılarıyla zaten konuştum.
Naučit ću te da se ne petljaš sa Zamjenikom Charliejem Rakesom.
Özel Temsilci Charlie Rakes'e karışmak neymiş göstereceğim.
Pricao sam sa zamjenikom konzula i pitao ga o njegovim vezama sa Nicholasom.
Konsolos yardımcısıyla konuşup Nicholas Barclay'i sorduğumda onun İngilizce konuştuğunu ileri sürdü.
Ti ideš na maturalnu sa mnom, Becky Jackson, i ja te imenujem zamjenikom odgovornim za čuvanje posude s punčom.
Seni meyve kokteylinden sorumlu yardımcı müdür yapacağım.
Pa kad me otac imenovao zamjenikom namjesnika...
Sonra babam beni vekil sağ kol atadığında...
Spojite me sa zamjenikom šefa, Daxom Millerom.
Bana polis şefi Dax Miller'ı bağlayın.
Sve što se dogodilo s Keith Summersom, sa zamjenikom Shelbyjem...
Keith Summers'a olan, memur Shelby'ye olan her şeyi biliyorsun.
Da li bi bila voljna zatražiti optužbu za ubojstvo, opet razgovarati sa zamjenikom tužitelja?
Savcılıkla cinayet suçlaması yapmak için tekrar konuşmak ister misin?
Možda je tijekom leta razgovarao sa zamjenikom admirala.
Belki Koramiral ile uçakta röportaj yapıyordu.
Sudjelovala sam u svemu onom sa zamjenikom i onom jadnicom.
Memur Shelby ve Asyalı kız olayları varken ben de yanınızdaydım.
Bivši vojni obavještajac koji je nekada imao pristup našem najosjetljivijem Bliskom istoku intel ima off-knjiga sastanak sa zamjenikom direktora FBI.
Bir zamanlar Orta Doğu'daki en gizli bilgilere yetkisi olan emekli bir askeri istihbarat görevlisi FBI'dan bir başkan yardımcısıyla gizlice buluşuyor.
Upravo sam telefonski sa zamjenikom ravnatelja stup.
Genel Müdür Yardımcısı Pillar'la telefonda konuştum.
Navodno se trebao sresti s zamjenikom načelnika Ashom pored mačevalačkog kluba u 9:30, ali je otkazao u zadnji čas, bez objašnjenja.
Amir Yardımcısı Ash'le 9.30'da eskrim külubunun yakınında buluşacaklarmış hiçbir mazeret göstermeden son dakikada iptal etmiş.
Sandy je bila u braku sa zamjenikom šerifa.
Sandy Morris, Manitowoc İlçe Şerif Yardımcısıyla evliydi.
Gospodaru Kaidu... tvrdite da nemate nikakve simpatije za vanjske sile, a ipak, sakupili ste vojsku s kršćanima i urotili se sa zamjenikom namjesnika da svrgnete Khana.
Kaydu Efendi dış güçlerle ittifak kurmak istemiyorsun ama Hristiyanlarla ordu topladın ve Hanını devirmek için Naip Vekili ile işbirliği yaptın.
Ovdje sam večeras sa zamjenikom gradonačelnika.
Bu akşam burada belediye başkanı yardımcısı ile birlikteyim. - Merhaba arkadaşlar.
Upravo sam pričao sa FBI zamjenikom direktora Atwoodom.
FBI müdür yardımcısı Atwood ile görüştüm.
Nije mi rekao da se nalazimo s Harlanom Gainesom, zamjenikom direktora CIA-e.
Bana söylemediği şey, Harlan Gaines adında bir adamla buluştuğumuzdu adam CIA Başkan Yardımcısıymış.
1.8206338882446s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?