Prijevod od "pregledaju" na Turski


Kako koristiti "pregledaju" u rečenici:

Poslije ćemo poslati pozornike do vaše kuće da pregledaju sobu vaše kćerke.
Daha sonra kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize.
Živi samo 4 kvarta dalje od mjesta zločina, forenzičari upravo pregledaju njegov stan u potrazi za... dokazima da bi ga povezali sa ubojstvom.
Evet, olay yerinden dört blok ileride oturuyor ve şu anda olay yeri inceleme onu cinayete bağlayabileceğimiz herhangi bir şey var mı diye araştırıyor efendim.
Neka forenzičari pregledaju to vozilo detaljno i nađu sve moguće tragove.
Arabayı hemen OYİ'ye inceletin. En ufak bir şey bile olsa o arabadan delil istiyorum.
Hodaju gradskim četvrtima i pregledaju svaku kuću.
Mahalleleri kuşatıyorlar. Her evi tek tek arıyorlar.
Madame de princesse, kada maramicu strucno pregledaju vratit cu je vašoj odanoj sobarici da je odnese na cišcenje.
Sayın Prenses, bu şık mendili yerine yerleştirmesi için hizmetkarınıza vereyim.
Kao rezultat ovoga filma, Kongres je 1992. izglasao zakon da se pregledaju svi spisi i da se izdvoje oni koji će biti dostupni američkoj javnosti.
Laos'ta yüzümüzü kara çıkardı, şimdi de Vietnam'da rezil olacağız! Bu kararı seçimlerden önce uygulamaya koymayı göze alamaz. Ulusal Güvenlik toplantısı olaylı olmuş.
Mislim da bi se trebali vratiti, da nas pregledaju.
Sanırım geri gidip kendimizi göstersek iyi olacak, değil mi?
Svi čuvari me već znaju, tako da me ne pregledaju pomno.
Bekçiler beni şimdi biliyorlar, dolayısıyla bana çok dikkat etmezler.
Za to vrijeme odvjetnici čitaju i čitaju, pregledaju crvene oznake, sve što izgleda nepotkrijepljeno.
Sonra da yapım aşamasındakilere döner. Bu arada, dergi avukatları okurlar ve tekrar okurlar... Sorunlu yerleri, kanıtlanmamış gibi gözüken yerleri belirlerler.
Kad moji mehaničar pregledaju auto neće naći da nema sviječice ili da je šečer u rezervoaru?
Yani tamirci bu arabaya baktığında, kayıp bujiler veya benzin deposunda şeker falan bulmayacak mı?
Postavila sam blokade na svim večim cestama i poslala zamjenike da pregledaju okolicu i čekam nalog za njegovu sobu u motelu.
Her anayolda birimler nöbette memurlar bölgeyi araştırıyor ve otel odası için arama iznini bekliyorum.
Hoću da pregledaju svaku kuću........ i dovedu svakog Trojanca unutar zidina.
Tüm evler ve otlaklar kontrol edilsin....Tüm Truvalılar şehir duvarlarının içinde olmalı.
Treba im vremena da pregledaju faksirane podatke.
Belki sonraki gün. Gönderilen faksları incelemek zaman alır.
Bilo je potrebno nekoliko stotina mikrosekundnih veza i sati da se pregledaju svi podaci ali izolirali smo šifru koja čini replikatore imune na razornik i prilagodili smo ga prema tome.
Her ardışık veri patlamasına ulaşmak birkaç yüz tane mikrosaniyelik bağlantıyla saatler aldı,.....ama çoğalıcıların yokedici silaha karşı bağışıklık geliştirmesini sağlayan şifreyi ayrıştırdık ve buna göre ayarlamalar yaptık.
Pozvaćemo doktore iz Ciriha, Bazela i Ženeve da je pregledaju.
Zürih, Basel ve Cenevre'den doktorları onu görmesi için çağırmaya karar verdik.
Morao sam se javiti u bolnicu da pregledaju moj povrijeđeni ego.
İncinmiş benliğimin filmini çektirmek için hastaneye gelmek zorunda kaldım.
Timovi pregledaju zgrade u blizini oba mjesta zločina, za sada ništa nismo našli.
İki olay yerinin de etrafındaki binaları inceleyen ekipler var ama şimdilik bir şey bulamadık.
Kontaktirala sam Oca Bena Rawlingsa i Oca Davida Keanea, da pregledaju snimak moje majke.
Peder Ben Rawlings ve David Keane ile annemin kayıtlarıyla ilgilenirler umuduyla bağlantı kurdum.
i da zaslužuje da ga pregledaju strucnjaci koji znaju kako da mu pomognu.
Travmayı atlatması için adli tıp uzmanına gitmesi gerekiyordu.
Broyles kaže da agenti i BPD češljaju područje i pregledaju nadzorne kamere.
Broyles ajan ve polisleri bölgeye ve kamera görüntülerini incelemeye gönderdi.
Oni je ovaj, baš sada pregledaju u bolnici.
Şu an hastanede onu kontrol ediyorlar.
Neće ništa znati dok mu ne pregledaju krv.
Kanını pişirene kadar hiçbir şeyin kesinliği yok.
Pregledaju sve daske i grede, u potrazi za štetočinama.
Kalan birilerini bulmak için tahta ve kirişleri parçalıyorlar.
Neka tehničari pregledaju snimke prometnih kamera da vidimo da li je kombi snimnjen i provjerimo prošlost Hasima Farouka.
Teknisyenler minibüsün trafik kameralarındaki görüntülerine baksınlar ve biz de Hasim Farouk'un hayatına bakalım.
Dovedite par pozornika da pregledaju još snimaka.
Görüntüleri incelemesi için birkaç kişi daha getirin.
Svi ti ljudi su došli i pregledaju sva tvoja sranja!
Bu adamlar öylece geldiler ve senin tüm eşyalarını karıştırıyorlar.
Cijela suština dolaska ovdje jeste da ti pregledaju psa.
Buraya gelmemizin asıl nedeni, köpeği alacak olmalarıydı. Arabamıza alamayız.
Rekao sam im da pregledaju sve kamere u blizini, da saznaju kako se Ferrari slupao.
Onlara araba kazasının nasıI olduğunu öğrenmek için mobeselerin kontrol edildiğini söyledim.
Pregledaju nagodbu koju sam sklopio sa Harold-om prije Ava-inog suđenja.
Ava'nın duruşması öncesi Harold ile yaptığım anlaşmayı araştırıyorlar.
Jedino što će naći ako pregledaju te datoteke, je da si pronevjerio novac.
O dosyalara baktıklarında bulacakları tek şey senin parayı zimmetine geçirdiğin olur.
Onda nemate ništa protiv ako naši ljudi pregledaju stan?
Ben yapmadım. O zaman etrafa bakmamıza bir şey demezsin?
Zovi Dačića i njegovu ekipu, i pošalji ih sa opremom da pregledaju cijelu Powersovu zgradu.
K-9 ekibini ara, köpekler Powers'ın binasının etrafını araştırsın.
I čekati da se prestanu smijati pa ih poslije zamoliti da pregledaju prašnjave depoe.
Ardından onların gülmesi bitene kadar beklemek ve tozlu raflarını araştırmaları için onlara yalvarmak.
Uzimamo njihove lance ponude, uzimamo sva imena tvornica, radimo slučajan uzorak, šaljemo inspektore nenajavljeno da pregledaju te tvornice, i onda objavljujemo rezultate.
Tesadüfî örnekleme yapalım ve bu fabrikalara haberiz inceleme yapılması için… …müfettişler yollayalım. Ve çıkan bu sonuçları yayınlayalım. Bunun için eleştiri kesinlikle şeffaf olmalıdır.
Razmislite malo o tome, u 2013. godini, u drugom desetljeću ovoga milenija, ako ste zabrinuti da bolujete od karcinoma i odete liječniku, pregledaju vam kosti, naprave biopsiju i krvne pretrage.
Bir düşünün: 2013'te, milenyumun ikinci 10 yılında, eğer bir kanser teşhisi ile ilgili endişeleriniz varsa doktorunuza gidersiniz, kemik taramaları biyopsiler ve kan testleri yaptırırsınız.
Oni ga pregledaju, provjere ima li pukotine, štetu od bušenja, lomove, krhotine.
Onu inceliyorlar, çatlaklar için kontrol ediyorlar, delme zararı, kıymıklar, çentikler için.
3.3742070198059s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?