Yanımda bir şifacı bulundurmanın zekice olacağını düşündüm.
Myślę, że rozważnie byłoby /mieć ze sobą uzdrowiciela.
Buraya gelip, bir hapishane filmi gibi olacağını düşündün.
Tobie się zdawało, że tu będzie jak w filmie.
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Wszyscy inni żyją dalej... wierząc, że morderstwa należą do przeszłości. Ale ja nie mogę oprzeć się wrażeniu... że coś się zbliża.
Red, bundan sonra ne olacağını açıklamama gerek yok, değil mi?
Red, nie muszę tłumaczyć, co stanie się teraz, prawda?
Benim hep yanımda olacağını söylediğinde ciddi miydin?
Mówiłeś prawdę, że zawsze przy mnie będziesz?
Kimse bu işin kolay olacağını söylemedi.
Nikt nie mówił, że to będzie proszte.
Bunun okul için ne büyük kayıp olacağını hayal bile edemiyorum.
A to byłaby doprawdy ogromna strata dla naszej szkoły.
Bu kadar kolay olacağını düşünmedin değil mi?
Chyba nie sądziłaś, że pójdzie aż tak łatwo, co?
Nerede olacağını biliyorum ve onu alacağım.
Wiem, dokąd zmierza, i zamierzam ją przejąć.
O zaman ne olacağını biliyor musun?
Wiesz co się stanie jak powiemy?
Böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim.
Czułam, że coś takiego może się stać.
Şimdi ne olacağını biliyorsun, değil mi?
Ok, wracając do prawdziwego świata Wiesz co się teraz stanie, prawda? Nie
Pek geçit yapıcılarının sahip olacağını düşündüğüm gibi bir uygarlık değil.
Nie tak wyobrażałam sobie cywilizację budowniczych Wrót.
Bunun iyi bir fikir olacağını sanmıyorum.
Nie sądzę, że to taki dobry pomysł.
Teknenin yok olacağını bildiğin halde onu neden öldürdün?
Dlaczego go zabiłeś, skoro wiedziałeś, że to zniszczy statek?
Çünkü böyle bir şey olacağını biliyordum.
Bo wiedziałem, że coś takiego się wydarzy.
Sana bu işin nasıl olacağını söyleyeyim.
/Powiem ci, /jak to będzie wyglądało.
Deb, bunun kolay olacağını beklemeyecek kadar zekisin.
Deb, jesteś za sprytna, by sądzić, że to będzie łatwizna.
Bu kadar kolay olacağını mı sanıyordun?
Myślisz, że tak bardzo Ci to ułatwie?
Jax'in onunla olacağını bilmiyordun, değil mi?
Nie wiedziałeś, że będzie z nią Jax, prawda?
O kadar kolay olacağını sanmadın, değil mi?
Chyba nie myślałeś, że to będzie takie proste?
Bana sadakatle hizmet ederseniz ne olacağını ve etmezseniz ne olacağını açık açık söylemiştim.
Mówiłem, że wierność nagrodzę. Mówiłem też o zdradzie.
Hapishanenin böyle olacağını düşünüyorsan, çok feci bir şekilde şaşıracaksın.
Jeśli sądzisz, że tak jest w więzieniu, rozczarujesz się nieco.
Beraber çalışmanızın iyi bir fikir olacağını düşündüm çünkü kendisi senin arkadaşın.
Poprostu myślałam, że praca dla niego to świetny pomysł, ponieważ jest Twoim przyjacielem.
Bunun kolay olacağını söylemiyorum ama sırtını dayamak isteyeceğin birisine ihtiyacın olursa her zaman buradayım.
Cóż... Nie mówie, że będzie łatwo. Ale jestem tu dla Ciebie, gdybyś szukał oparcia.
Ayrıca, bu kadar çıplak adamın olacağını da fark etmemiştim.
Nie sądziłam też, że będzie tu tylu nagich mężczyzn.
Kalitede düşüş olacağını biliyordum ama yüzde 68'e kadar indi.
Wiedziałam, że jakość spadnie, ale do 68%?
Tercih ettiğim hayat yüzünden gerçekten önemseyebileceğim biriyle olmamanın daha iyi olacağını düşünüyorum sadece.
Przez życie, które prowadzę, lepiej jest jeśli nie jestem z kimś, na kim mi naprawdę zależy.
Alan bunu söylemek için nadiren sebebim vardır ama tam olarak her zaman olacağını umduğum adamsın.
Alan, rzadko zdarza mi się powiedzieć coś takiego, ale jesteś dokładnie taką osobą jaką miałem nadzieję, że będziesz.
Bu kadar kolay olacağını mı sanıyorsun?
Wydaje ci się, że wszystko pójdzie gładko?
Birlikte çalışmanın kötü bir fikir olacağını söylemiştim.
Mówiłem wam, że praca razem to bardzo zły pomysł.
Hayır, sadece içmen gerektiğini yoksa çok kötü bir şey olacağını söyledi.
Powiedział tylko, że musisz to wypić albo stanie się coś naprawdę złego.
Yani bütün halkımı öldürmenin herkesin faydasına olacağını düşündün öyle mi?
I że takim sposobem jest zabicie moich ludzi?
Los Angeles'ta deprem olacağını biliyorlardı ama kimse onları dinlemedi.
Wiedzieli, co czeka Los Angeles, ale nikt ich nie słuchał.
Dünya'nın onsuz daha iyi bir yer olacağını mı söylüyorsun?
Więc mówisz, że świat bez niej jest lepszy?
Neye karşı tutkun olacağını çok merak ediyorum.
Zastanawiam się jaką będziesz mieć pasję?
Sana kalırsa nasıl olacağını hayal bile edemiyorum.
I mogę sobie jedynie wyobrażać, jak sam się z tym czujesz.
Bence gelecekteki eğitimin nasıl olacağını bize gösteriyorsun.
Myślę, że widać tu jasno przyszłość edukacji.
Ben, dul eşin macerasında çok başarılı olacağını düşünüyorum.
Tak sobie myślę, że tak wdowa będzie miała dużo sukcesów w jej poszukiwaniu.
Siz de muhtemelen bu ilave alandan dolayı eşyalarımızı koymak için bol bol yerimiz olacağını düşünüyorsunuz değil mi?
Pewnie myślicie, że z taką powierzchnią mamy dużo miejsca na rzeczy.
Öyleyse, daha az eşyanın ve daha az alanın daha az ayak izi demek olacağını söyleyebiliriz.
Sugeruję, że mniej rzeczy i przestrzeni Sugeruję, że mniej rzeczy i przestrzeni równa się mniejszemu wpływowi na środowisko.
Bir deney. Aslında bir deney de denemez, çünkü sonucun ne olacağını biliyorum.
W zasadzie to nie eksperyment, bo znam wynik.
Ve bence herhangi bir bilge yaşam dediğim gibi, başarılı olamayacağımız bir parça olacağını kabul edecektir.
I myślę, że każdy mądry człowiek zaakceptuje, że jest jakaś dziedzina, w której nie odnosi sukcesu.
Ve bunun, çocuklarının erken ölmesine neden olacağını anlamanı istiyorum.
I chcę żebyś wiedziała, że to spowoduje przedwczesną śmierć twoich dzieci.
Tutsak olduğumuz fikirler var demek hep olduğunu ve hep olacağını varsaydığımiz doğal gidişatın parçası saydığımız.
Jesteśmy niewolnikami idei, które uznajemy za oczywiste, za naturalne i niezmienne.
Halkın uğruna bir tek adamın ölmesinin daha uygun olacağını Yahudi yetkililere telkin eden Kayafa idi.
A Kaifasz ten był, który Żydom radził, że pożyteczno jest, aby jeden człowiek umarł za lud.
Şabat Günü kent kapısından çıkıp ırmak kıyısına gittik. Orada bir dua yeri olacağını düşünüyorduk. Oturduk, orada toplanmış kadınlarla konuşmaya başladık.
A w dzień sabatu wyszliśmy przed miasto nad rzekę, gdzie zwykły bywać modlitwy, a usiadłszy mówiliśmy do niewiast, które się tam były zeszły.
8.5962657928467s
Pobierz naszą aplikację z grami słownymi za darmo!
Połącz litery, odkrywaj słowa i wyzwij swój umysł na każdym nowym poziomie. Gotowy na przygodę?