Günün her saatinde sizi izleyen bir makine.

Gözü, Barad-dûr'un zirvesinden, hiç aralıksız bakıyor.

"Tekrar ve tekrar dene ta ki kuzular aslan olana kadar.

İsteğin devam edebilmesi için objesinin sürekli olarak eksik olması gerekir.

Orada yedi gün - 24 saat bazında sürekli bulunuyorlar, vardiyalı olarak.

Esmer su yosunu ormanında, Asla değişmeye bir denge vardır yırtıcı ile kurbanı arasında.

NID esirleri istiyor, Başkan da onları daima durduramayacaktır.

Çok rahatsız edici rüyalar görüyorum. Bu geceleri yaptığım şeyleri etkiliyor. Uykumda haberim yokken dişlerimi gıcırdatıyorum.

Her gününü söylenen bir adamla geçirmek nasıl bir şey bir fikrin var mı acaba?

Beni sürekli reddeden bir insana nasıl tekrar tekrar aşkı gösterebilirim ki?

Özel bir nedeni yokken çok fazla konuşmamaları mı?

Şimdi ise acımasızca ilerliyorlar Dunedain'in kuzey köyleri.

Sürekli internette son zamanlarda yapılmakta olan tüm araştırmaları okuyorum.

Her şeyden önemlisi de, bir prensesin gayesi mükemmelliktir.

Eylül tüm uyarılara rağmen, ısrarla bu çocuğun adına olaylara müdahil oldu.

Asla kazanılamayacak ancak sürekli verilmesi gereken bir savaş.

Bizler söylediğimiz, yaptığımız ve hissettiğimiz her şeyin bir bütünüyüz ve bu benzersiz bütün, sürekli olarak yenileniyor ve hatırlanıyor.

Dinle bu zehir için jöleye dönerken zihnini sonsuz bir döngüye alıyor tamam mı?

Hükümetin günün her saatinde bizi izleyen gizli bir gözetim sistemi var.

İnsanlar bana her zaman seni soruyor.

Zamanın ne kadar önemli olduğunu düşündüm. Her an geçip gidiyor.

Sevgili Natasha. Son birkaç aydır devamlı seni düşünüyorum. Artık iyileştiğime göre ayrılığımız nihayet sona erecek.

İki çetenin normal davranışı her gün sabahtan akşama kadar savaşmaktır. Yani bugün diğerlerinden farklı.

Gerçeğin hassaslığını edinirler, çünkü üst üste tekrar ederler.

Josh ve Steve gibi insanlar herkesin kullanımı için bilgi üstüne bilgi eklemeye, gerçek zamanlı bilgiler vermeye, tweetlemeye ve bunları haritalara koymaya devam ediyorlar.

Durmaksızın kağıdı koklamasını izliyorum, niyeti, bir gün daha yaşamasına izin verecek kurtçukları ve böcekleri bulmak.

Tamam bir sonraki şey -- çoğunuz, eğer düzenli bir ev hayatınız varsa, yani devamlı seyahat etmiyorsanız ve otellerde değilseniz -- çoğu insan bizim ağırlık merkezi dediğimiz şeye sahiptir.

Otizm Konuşuyor gibi yardım kuruluşları otizmi tekrar tekrar, Disneyland'daki başka bir çocuktan kapılabilecek bir salgınmış gibi değerlendiriyorlar.

Tekrar ve tekrar, ta ki kelimenin kendi ağzından çıkması ona garip gelmeyene kadar.

O tüm öğretisinin bütününde olan merkezi düşüncenin bu olduğunu ve müritlerinin tüm gün ve her gün onu uygulamaları gerektiğini söylüyordu.

Eğer sizin istediğiniz özellik büyük bir adaptasyon engeli oluşturmuyorsa örneğin uçamayan sivrisinekler gibi, CRISPR temelli gen sürücüsü, değişimi popülasyondaki her bireye geçirene kadar çalışmaya devam edecektir.

İlk bakışta cevap belli olabilir- tabii ki zaman var olan bir şey; sürekli etrafımızda gelişiyor ve zamansız bir evren düşünmesi çok zor.

Bu Everest'in çok yüksek olmasından ve jet rüzgarında bulunmasından kaynaklanıyor. rüzgar tepeyi sürekli silip süpürüyor, kar birikemiyor.

Ve her fırsatım olduğunda onu giyerdim, o süveterin sahip olduğum en harika şey olduğunu düşünerek.

Evde sürekli hikayeler anlatıyordum, bu iyi bir şey, ama bunları hayali arkadaşlarıma anlatıyordum, bu pek iyi değildi.

Ve politikacılar bizi daha fazla borç tüketmeye, birikimlerimizi daha hızlı harcamaya çağırırlar, sadece şeytanın bacağını kırabilelim diye, büyüme odaklı ekonomiyi devam ettirelim diye.