Prijevod od "ufaklık" na Hrvatski


Kako koristiti "ufaklık" u rečenici:

Ufaklık liseden mezun olduğunda 64 olacaksın.
Kad Junior maturira, imat ćeš 64.
Ufaklık, aşağıda hiç altın gördün mü?
Hej mališa, je li vidio kakvo zlato ovdje dolje?
Bu ufaklık Nicky, "Yardım Eli" bana emanet etti.
Ovo je mali Nicky, moj štićenik iz "Happy Helping Handa".
Sonra şöyle dedi: "Ateşle oynamak ister misin ufaklık?
Onda me je pitala: "Želiš li se igrati vatrom, mali dečko?"
Derdi ki; "Ateşle oynamak ister misin ufaklık?"
Govorio bi: "Hoćeš da se igraš sa vatrom, mali?"
Bu işi bir an evvel bitirelim ufaklık!
Sredimo to jednom za svagda, kratki!
Bayanlar baylar, yanımda getirdiğim bu ufaklık kendisini bekleyen tehlikeden habersiz.
Dame i gospodo, sa mnom je mališan koji ne zna za opasnost koja mu prijeti.
Acaba ormanınızdan geçmemize izin verir misin ufaklık?
Da li bi bio ljubazan da nam osiguras prolaz kroz tvoju sumu maleni?
Bak ufaklık, yeterince bilgilenmen için matematik dersi vermek dışında her şeyi yaptım.
Mali, učinio sam sve. Samo što ti nisam izračunao.
Yaklaşık bir yıl sonra ufaklık tekrar verandaya çıkar.
Poslije godinu dana uspuže na trijem.
Dinle ufaklık beni ve arkadaşımı iyi günümüzde yakaladın sadece bir uyarıyla gitmene izin veriyorum.
Slušaj mali, uvatio si mene i drugara u dobrom raspoloženju, pa ću te pustiti samo sa upozorenjem.
Bu konuda bilgin var mı ufaklık?
Ti znaš nešto ovome, mala osobo?
Dinle ufaklık, sen Philip J. Fry mısın, değil misin?
Slušaj prcoljak, jesi li ti Philip J. Fry ili nisi?
Tecrübe istiyordun ya ufaklık galiba istemediğin kadar edineceksin.
Ako si htjela iskustvo, malena, izgleda da ćeš upravo dobiti mnogo.
Bana dövüş teklifi sunmamış mıydın Ufaklık?
Gdje je borba koju si mi obečala, malena?
Tanrım, şu ufaklık kendisini köpekbalığı sanacak.
O Bože. Ovj mali tip će misliti da je on morski pas.
Dikkatli ol. Ufaklık gerçekten kazanacağımız fikrine kapılabilir.
Pažljivo, Pee-Wee bi mogla stvarno pomisliti da mi možemo pobijediti.
Bugün olağanüstü bir iş başardın Ufaklık.
Napravila si fantastičan posao danas, Malena.
İyi niyetli olduğunu biliyorum ufaklık fakat ortada çok daha büyük bir resmin olduğunun farkında değilsin.
Znam da si htjela dobro, Snips, ali u pitanju je veća slika koje nisi svjesna.
Üzgünüm ufaklık ama yapacak işlerim var.
Žao mi je, mali čovječe, ali imam posla.
Üzülme ufaklık, çok güzel bir hayatı var.
Ne brini malena, on ima lijep život.
Görünüşe göre bu gece odanda canavardan eser yok ufaklık.
Čini se da večeras u sobi nema čudovišta, sine.
Ufaklık, benim en iyi dostum konuşan bir araba.
Maleni, moj najbolji prijatelj je auto koji govori.
Geldiğin yere döneceksin, değil mi ufaklık?
Tako da se možeš vratiti odakle si i došao.
Böcekçi kız ancak kanımdaki örümceklere vurulmuştur ufaklık.
Kukac cura se pali na činjenicu da imam pauke u krvi, mala.
Seninle değil ufaklık, artık seninle işim bitti.
Ne ti, Juniore, ti si sad gotov.
Hepimiz geçmişleri var Biz, ufaklık geri isterdim.
Svi imamo prošlost koju bismo željeli da zaboravimo, mala.
Evet, anneleri çıldırmış, Kim, Khloe, Kourtney iki tane ufaklık onlar da çirkin olacak.
Jesi li ih vidio? Šašava majka, Kim, Chloi, Kortni, one dvije luđače.
Bu ufaklık yerden yüksek bir havuzu buharlaştırabilir.
Ovaj mali ljepotan može raspršiti nadzemni bazen.
Bir de ok ve yaylı ufaklık var ya, hani şu Eros duyduğuma göre çift taraflı çalışırmış.
A što se tiče malog dečka s lukom i strijelama, Kupidona, čujem da gađa obje strane.
Daha iyi bir fikrin var mı ufaklık?
Imaš li ti bolji prijedlog, mala?
Ama biliyor musun. Bana patronluk taslıyorsun, ufaklık.
Ipak, nemoj me tretirati kao nekog balavca.
Kolya, "ufaklık" 20 yıl önce askerde kaldı.
Kolja, ja sam bio "gušter" u bojnoj, prije dvadeset godina.
Bunu söylemek istemezdim, ufaklık ama başaramadık.
Mrzim što ti moram to priznati, mala, ali već smo pokleknuli.
Bir yerin incinmeden ikilemeye ne dersin ufaklık?
'Ajde lijepo nestani, maleni, prije nego se ozlijediš.
Hem bu ufaklık kaç yaşında ki?
Koliko je star taj mali zalogajčić, inače?
Evet ufaklık, büyüdüğünde fil mi olmak istiyorsun sen?
A ti, maleni... Želiš biti slon kad odrasteš?
Ödeşmek için tek yapman gereken ufaklık yalnızca orada yalpalayarak şu komik sesi çıkaran şeyi indirip bana getirmek.
Sve što treba da uradiš, mališa, kako bi se odužio, je da se popneš gore i doneseš mi to čudo odozgo gde prave čudnu buku.
Pekâlâ ufaklık, bu kadar orman yeter, buradan gidiyoruz.
U redu, mala, imamo dosta svijetla. Otiđimo.
Gemiden atlamadan hemen önce ufaklık Theon'un yüzünü gördün mü?
Jesi li vidjela lice malog Theona prije nego što je skočio u more?
ve eğer onlara "Hey ufaklık, dünya harika bir yer.
i ako im kažete: "Hej, klinci, svijet je super mjesto.
Ertesi gün New york City'e geldim, ve bi' ufaklık bana doğru geldi--Apple mağazasından çıkıyordum-- bu ufaklık bana doğru yürüyerek "N'aber!" der gibi oldu.
Stoga sam drugi dan otišao u New York i neki dječak došeta do mene -- izlazim iz Appleovog dućana -- ovaj dječak došeta do mene i reče: "Hej, D!"
3.8358550071716s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?