Bebeğim, ben hemen döneceğim. Sadece birkaç şey almaya gideceğim, tamam mı?

Ufak herifin teki 50 gemiyi patlatarak bizi kurtardı!

Bir tacizciyle bir oğlan çocuğu ormana doğru gidiyorlarmış.

Not kağıtları ve beş binin üzerinde isim topladım ve Washington'da hala biraz gücü olan tek bakanlığı aradım.

Erkek arkadaşın sahiden kafayı kırmış gibi.

Merak etme minik adam. Elimizden geleni yaparız.

Kimse ağlak, ezik bir çocuğu sevmez.

Şirin robotunuz bir yere gitmek istiyor.

Ufacık, el kadar ceset torbasının içinde ellerimdeydi.

Sonuçta bu bir tehdit falan değil. Sadece bir çocuğun çok geniş hayal dünyasının bir yansıması.

Bak, insanlığı kıskandıracak şeyinde ufak bir kesik oldu.

Hayır ama yelkenlin için ilk ufak adımını altmış olabilirsin.

Bir yerin incinmeden ikilemeye ne dersin ufaklık?

İn aşağı ufaklık. Bir yerin incinmesin.

60 a 90 mil boyutlarında minik, ufak bir ada.

Başka birilerinin minik dünyasına girmeyi deneyin.

Bunu neredeyse bir bilgisayar çipinin yapıldığı şekilde yaptım.

Huni grafiği, ortadan kaybolan ufak negatif deneyleri saptamak için çok iyi bir yöntemdir.

Bunlar, bizi boğan büyük, korkunç istekler içerisinde boğulmaktansa; zaman zaman yönetebileceğimiz, tek ısırımlık deneyim parçalarıdır.

O gece 19 yaşındaydım. Interstate 5 yolunu kullanarak Washington, Tacoma'daki evime dönüyordum. Aniden bir köpek önüme çıktı