Bay Clark, Bölge Savcısı Garrison'ın yönelttiği suçlamaları biliyor musunuz?
Teksaški zimzeleni hrast. Gubi lišće u prvim tjednima ožujka.
Gotham eski bölge savcısı Harvey Dent'in yüzüne... babalardan Moroni tarafından asit atılmıştı.
Harveya Denta, nekad javnog tužioca Gothama... jezivo je unakazio bos podzemlja, Kretini.
Bölge Savcısı Martin Talbot basınla konuşuyor.
Okružni tužioc Martin Talbot odgovara na pitanja novinara.
Jüriyi bölge savcısı seçerse... gaz odasını boylarsın.
Ako tuzitelj bude birao porotu... plinska komora.
Mahkeme heyeti Bölge Savcısı Holabird'ü onaylıyor.
Sud daje riječ okružnom tužitelju Holabirdu.
Birleşik Devletler Yargıtay Baş Savcısı Jane McPherson az önce Lester McKenna'nın infazına tanıklık etmek üzere yeni Alkadraz hapisanesine indi.
Uprav o je sletlla vrhovna sutklnja Jane McPherson na Novl Alkatraz da svjedočl smaknuću Lestera McKenne.
Bay Montgomery, bu Dedektif McDuff Teğmen Washington ve Bölge Savcısı Robert Barton.
G. Montgomery, ovo je detektiv McDuff... porucnik Washington i drzavni tuzioc Robert Barton.
Neden attığın bokları geri alıp engizisyon savcısı gibi davranmayı kesmiyorsun?
Stoga zajebi. I prestani s tom inkvizicijom.
Bölge Savcısı Yardımcısı Alberto Garza'nın cinayetinden tutuklusunuz.
Uhićen si zbog ubojstva pomoćnika tužitelja Alberta Garze.
Bölge Savcısı Yardımcısı Alberto Garza cinayetinden tutuklusun.
Uhapšen si zbog ubojstva pomoćnika Okružnog Tužitelja Alberta Garze.
Arkadaşın bölge savcısı ya da onun müstakbel gelini.
Prijatelj, okružni tužitelj ili smjerna buduća nevjesta.
Metropolis'in bölge savcısı Görüntü'yü ortaya çıkmaya davet etti.
U najnovijim vijestima, tužitelj Metropolisa je prozvao Mrlju.
Bölge savcısı gerçek bir kahraman ortaya çıkar demişti.
Državni tužitelj kaže da bi pravi heroj istupio.
Bir daha ki sefere Metropolis savcısı ile uğraşmaya karar verdiğinde attığın adımlara dikkat et.
Sljedeći put kada se namjeriš na državnog tužitelja Metropolisa, pazi kuda ideš.
Ben olmasaydım hapsi boylamıştın o yüzden dediklerine dikkat et Bay Bölge Savcısı!
Bio bi u zatvoru da nema mene, zato pazi na ton, g. Okružni tužitelju!
Ölümün 1 Kasım gününde hapishane savcısı tarafından intihar olarak resmen onaylandı.
Tvoja smrt je službeno proglašena kao samoubojstvo od strane zatvorskog isljednika, 1. studenog.
Günün erken saatlerinde bölge savcısı Killcullen kendi bürosu ve FBI'ın, Schenectady polislerinin tutuklanması için hazırlanan iddianameyi sunacağı haberini verdi.
Ranije u toku dana, detektiv Kilkalen je objavio da njegova kancelarija zajedno sa FBI-em, vodi istragu koja je vodila hapsenju doticnih policajaca.
Bölge Savcısı, ahlak masası polislerinin çetelerin izini sürmek yerine onlar gibi davrandığına yönelik suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
Naveo je da su se policajci ponasali poput bandi koje bi oni trebali da hapse.
Bölge savcısı bugünkü davanın tanığı olarak bir seneden kısa bir süre önce iki Schenectady vatandaşını motosikletli hırsızın elinden kurtarırken vurulan kahraman polis Avery Cross'u duyurdu.
Glavni tuzilac je kao glavnog svedoka u slucaju proglasio policajca-heroja Ejvrija Krosa, koji je pre manje od godinu dana pogodjen na duznosti dok je pokusavao da oslobodi dva taoca od bandita na motoru.
çünkü olay sırasında başka yerdeyim ki bu bilgiler bölge savcısı ile yaptığım anlaşma doğrultusunda tamamen gizli kalacaktı.
Pušten sam jer sam imao alibi, ti detalji su zapečaćeni u dogovoru uredom tužiteljstva.
İşbirliği yapman karşılığında bölge savcısı sana dokunulmazlık verdi.
Tužitelj vam je dao imunitet za suradnju s nama.
Bu yüzden bölge savcısı sürprize mahal vermek istemiyor.
Zato tužitelj želi biti siguran da se ne dogodi.
Bu sabah bölge savcısı ile konuştum.
Pričao sam jutros s 1014 00:41:14, 391 -- 00:41:15, 423 okružnim tužiocem.
Bölge Savcısı olarak bu adamın kanunun izin verdiği ölçüde yargılanmasını sağlayacağım.
Kao okružni tužilac pobrinut ću se da bude kažnjen najviše što zakon dopušta.
Bölge savcısı sizinle görüşmemi ve sorularınız varsa cevaplamamı istedi.
Okružni tužitelj me zamolio da se sastanem s vama i odgovorim na sva pitanja koja bi mogli imati.
Eyalet savcısı Roswall, davalıları mahkeme kararına rağmen karardan sonra siteyi çalıştırmaktan ve mahkemeye itaatsizlikten suçladı.
Državni tužitelj Roswell je optužio okrivljene za nepoštivanje suda pošto su nastavili s radom na stranici nakon presude.
Eğer bana zaten bildiklerimi söylemeye hazırsan yani Frank Dempster'ı öldürdüğünü ve arkadaşlarınla birlikte 200 Verzia 8 telefonu çaldığınızı buraya bir bölge savcısı çağırıp sana bir anlaşma sağlayabilirim.
Ako ste spremni da mi kažete ono što već znam - da ste ubile Franka Dempstera, da vi i vaš prijatelj ukrali 200 Verzia 8 telefona - Ja ću dovesti tužitelja ovdje i pomoći vam oko dogovora.
"Bölge savcısı kurbanın babasını kendi boğazını kesmeye zorladı."
A taj naslov neće željeti: "Tužitelj natjerao oca žrtve da se zakolje."
San Juan bölge savcısı Aquino olayında kullanılan KG-9'un SAMCRO'yla bağlantısı olduğunu biliyor.
Tužitelj San Juana zna da je SAMCRO povezan s pištoljem iz pucnjave.
Eğer bölge savcısı düşük ile ilgili şüpheleri öğrenirse gerçeği öğrenmek için araştırırlar.
Ako tužitelj posumnja u pobačaj, kopati će dok ne nađe istinu.
Eyalet savcısı bir şartla hapse sokmayacağını söyledi.
Okružni sudac mi je dao šansu da izbjegnem zatvor.
Diğer yandan ise eyalet savcısı ve FBI sanığın bir şekilde Louisiana Senatörü Edwin Tuttle ile ailevi bağı olduğu söylentilerini yalanladı.
U meduvremenu, drzavno odvjetnistvo i FBI diskreditirali su glasine da je optuzeni nekako povezan s obitelji senatora Loiusane Edwina Tuttlea.
Bölge savcısı Marks'ı terletmek için ağırdan alıyor.
Tužilaštvo oteže. Puštaju ga da se preznojava.
Hakkında soruşturma açtıklarını varsayarsak ki Bölge Savcısı'nın meşru müdafaa olmadığını kanıtlaması gerek, ayakkabıcı kızın ifadesinde kızın dövüş başlamadan arka odadan çıkmadığını söyledi ki bu bize yardımcı olur.
Znači, kad ga optuže, odvjetništvo treba dokazati bez osnovane sumnje da se nije radilo o samoobrani. Djevojka je izjavila da je izašla iz sobe tek nakon početka tuče. Što nam ide u prilog.
Eyalet savcısı istediğini alacak, Caspere davası kapanacak dünya bizim dertlerimizden habersiz dönmeye devam edecek.
Državni tužilac će dobiti svoje, Kasper će biti rešen, a svet i dalje neće biti briga za naše muke.
Eyalet savcısı bu işe neden tam güçle mahkemede bastırmadı?
Zašto tužilac nije sve dao u javnost?
En sevdiğim bölge savcısı nasılmış bakalım?
KAKO JE MOJA OMILJENA DRŽAVNA TUŽITELJICA?
Aaron'ı üç sene önce hapse yollayan bölge savcısı Sean Moore'muş.
Aarona je prije tri godine zatvorilo...
Bölge Savcısı Laurel Lance tutuklanışını denetlemek için olay yerindeydi.
D.A. Laurel Lance bio na licu da nadgleda njegovo zadržavanja.
Bu Black Canary'nin tutuklanmasını ve hüküm giymesini şehrin en parlak ışıklarından biri olan Yardımcı Bölge Savcısı Laurel Lance'e adayacağız.
Posvetit ćemo uhićenje i kazneno gonjenje te tzv. Crne kanarinke pomoćnici okružnog tužitelja Laurel Lance, jednom od najsvjetlijih primjera ovog grada.
Eski bölge savcısı Adrian Chase aralarında kasıtlı adam öldürmenin de olduğu pek çok suçlamayla karşı karşıya.
Protiv bivšeg tužitelja Adriana Chasea su podignute optužbe za masovno ubojstvo.
0.91243505477905s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Teksaški zimzeleni hrast. Gubi lišće u prvim tjednima ožujka. 