Morris, CNC sunucularından petrol anlaşmalarını izleyemiyorum.
Morris, nismo imali sreće u praćenju naftnih ispusta kroz CNC servere.
Petrol fiyatlarının yükselmesi ve düşmesi bir şirketin iflası, hatta hava üzerinde bahis oynayabiliyorlardı.
Mogli su se kladiti na porast ili pad cijene nafte, bankrot kompanija, cak i na vremensku prognozu.
10 millik bir yarıçaptaki bütün petrol platformlarının isimlerini ve yerlerini istiyorum.
Hoću da mi daš imena i lokacije svih off-shore naftnih platformi u radijusu od 10 milja.
Afrika'nın en büyük petrol ihracatçısı Nijerya'nın nüfusunun %70'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Nigerija je najveći izvoznik nafte u Africi, Ipak 70% stanovništva živi ispod granice siromaštva.
O zaman Kanada'daki katran kumlarından petrol çıkarırız.
Možemo još izvući naftu iz katraniziranog pijesaka u Kanadi.
Arkadaşım Eduardo petrol borsasında 300.000 dolar kazandı ama o bile giremiyor.
Moj prijatelj Eduardo je zaradio 300$ kladeći se na svojstva goriva, a on nije ni blizu ulaska.
Petrol, uygarlık abidesinin her döneminde vardır ve uygarlığın da temelidir.
Nafta utemeljuje i prožima izgradnju ljudske civilizacije.
Fakat, 2050 yılına gelindiğinde petrol rezervleri, şu anki yaşam koşullarında şimdiki nüfusun yarısından daha da az bir kısmına ancak yeter hale gelecek.
Međutim, do 2050., zalihe nafte mogu podržavati manje od polovice sadašnjeg svjetskog stanovništva uz njihov današnji način života.
Görünüşe göre petrol işinde önemli biriymiş.
Čini se kao da je velika faca u naftnom biznisu.
Yabancı petrol kamyonları, yerel görevlilere bedava benzinle ödeme yapar.
Inozemni vozač cisterne podmićuje lokalce s gorivom.
Evet, Amertek petrol anlaşmasını bozmaya çalışıyor gibi.
Da. Izgleda da je Amertek pokušako sklopiti ugovor za naftu.
Bir kez daha, petrol kasabasından benzzin mermi çiftliğinden mermi getirtmek üzere savaş tırımızı gönderiyoruz.
Još jednom šaljemo moj Ratni Stroj da se vrati sa benzinom iz Grada Goriva i metcima iz Farme Metaka.
Dünyanızda insanlar kaynaklar için savaşıyor petrol, madenler ya da toprak gibi.
U vašem svijetu ljudi su se naviknuli na borbu za resurse. Poput nafte, minerala ili teritorija.
Toprak ve petrol için yapılan saçma bir savaşta seni kaybetme riskine girmek istemiyorum.
Neću riskirate da te šaljem u glupi rat za pijesak i naftu.
Birini öldürmek istiyorsanız, şuradaki petrol varillerinin arkasına saklanmış arkadaşımızla başlayabilirsiniz.
Ako želiš nekoga ubiti počni s našim prijateljem koji se krije iza bačava s naftom.
Bunu kurumsal alanda yapıyoruz- kurtarma ya da bir petrol kaçağı,
Radimo te korporativne - bilo da je izbavljenje, istjecanje nafte,
Bu gördüğünüz karelerin her biri fosil yakıtlardan gelen bir enerji ünitesini temsil ediyor -- petrol, kömür ya da doğal gazdan gelen.
Jedna jedinica poput ove je jedinica energije fosilnog goriva -- nafta, ugljen ili plin.
Ve tabiki, Birleşik Krallık o güzel petrol refahının bir kısmından faydalandı.
I naravno, Velika Britanija je imala koristi od svog tog lijepog naftnog bogatstva.
Bir: Toprağınıza yapılan bu istilanın, geçen 20 yıl ve daha öncesinin, toprağınızla başka birilerinin, özellikle Birleşik Devletlerin ilgilenmesinin tek nedeni petrol.
Kao prvo: ovaj upad u vašu zemlju proteklih 20 godina, a i prije, razlog zbog kojeg je itko zainteresiran za vašu zemlju, posebice SAD, je nafta.
Petrol riske girince, her nasılsa, birden bire işler önem kazandı.
Kad je nafta bila u pitanju, odjednom su te stvari postale bitne.
Dünyada bir çok petrol üreten ülke var, pek de demokratik değiller, ama Amerika tarafından destekleniyorlar.
Postoji mnogo zemalja, zemalja koje proizvode naftu, koje nisu baš demokratske, ali ih Sjedinjene Države podupiru.
Sadece petrol için gelmiyoruz, bir sürü nedenimiz var.
Nismo tamo samo zbog nafte, tamo smo zbog mnogo razloga.
Petrol sızıntıları, çevresel felaketler, su hakları anlaşmazlıkları, ayrılıkçı cumhuriyetler, Kıtlık, nesli tehlike altındaki türler, küresel ısınma.
Imamo izljeve nafte, ekološke katastrofe, sporove oko prava na vodu, odbjegle republike, suše, ugrožene vrste i globalno zatopljenje.
Herhangi bir provokasyon olmadığı halde, birden bire, kendi başbakanının emirlerine karşı gelerek komşusunun petrol sahalarına saldırıda bulundu.
Bez provokacije, odjednom je napala, protiv uputa njezinog premijera, naftna polja od susjeda.
Petrol sahalarının içlerine doğru yürüdü, hiç ateş etmeden, alanları kuşattı, koruma altına altı, ve öylece elinde tuttu.
Umarširala je u naftna polja i rezerve, i okupirala ih bez ispaljenog hitca, osigurala ih i držala.
Biz de onu evine götürdük ve ben dua ettim, o ölmeden petrol onun kıyısına vurmasın diye.
Odveli smo je kući i molila sam se da ulje ne ispere njenu plažu prije no što umre.
Dolayısı ile bu iki petrol sızıntısı arasında geçen altı sene zarfında havalandırma kapasitesi yüksek bu kutulardan binlercesi üretildi.
Tijekom šest godina između ta dva izljeva nafte izradili su na tisuće dobro prozračenih kutija.
Plastik üretmenin en yaygın yöntemi petrol veya petrokimyasallar kullanmaktır.
Tradicionalan način proizvodnje plastike jest od nafte ili petrokemikalija
Bu kaynak kesinlikle petrol kadar pahalı değil, ve fotoğraftan da gördüğünüz üzere bol miktarda mevcut.
Svakako je jeftiniji od nafte i ima ga u izobilju, kao što ste mogli vidjeti na fotografijama.
Neredeyse bir kâğıt parçası, bir petrol sızıntısı ya da güneşin çocukça bir çizimi gibi.
Bilo je gotovo poput lista papira kao izrezani dječji crtež mrlje od ulja ili sunca.
Petrol fiyatlarının tavan yapmasını hala tartışıyoruz ancak çocuk sayısı konusunda şüphe yok.
Još raspravljamo o najvećoj količini nafte, ali definitivno smo dosegli najviše djece.
Kaynaklar geldiği zaman, örneğin petrol, hayal ettiğimiz teknolojileri kurmaya başladık ve insanları bir araya getirdik çünkü toplanmaya ihtiyacımız vardı.
A kada su resursi stigli, bila je to nafta, počeli smo razvijati moderne tehnologije i skupljati ljude zajedno jer smo trebali koncentraciju.
Petrol ve doğal gaz şirketleri bunları keşif ve inşa amaçlı kullanır.
Naftne i plinske tvrtke ih koriste za eksploataciju i konstrukciju.
Gördüğünüz gibi su kahverengi, çamur ve petrol kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor.
Voda je smeđa, blato je smeđe i nafta je smeđa, tako da, kad se sve pomiješa, teško je vidjeti što je u vodi.
Plastik, petrol ve radyoaktivite korkunç şeyler, korkunç kalıntılar, ama çocuklarımıza bırakabileceğimiz en kötü miras ise yalanlardır.
Plastika, nafta i radioaktivnost su grozno, grozno nasljeđe, ali najgore nasljeđe koje možemo ostaviti svojoj djeci su laži.
Liberal iseler, büyük bankalardan petrol şirketleri ve Dick Cheney'den nefret edecekler.
Ako su liberali, mrzit će velike banke i naftne korporacije i Dicka Cheneya.
İçlerindeki plastik yapı monomer olabilmek için kimyasal açıdan petrol ve gaz moleküllerinin bir araya gelmesiyle oluştu.
Plastika u njihovim tijelima stvorena je kemijskim spojevima molekula nafte i plina, koji čine monomere.
Her gün yaklaşık 100 milyon varil petrol kullanılıyor.
Danas trošimo 100 milijuna barela nafte svaki pojedini dan.
Petrol ve özellikle kömür en ciddi problemlerdir.
Nafta je problem, i ugljen je jako ozbiljan problem.
Kömür ve petrol endüstrileri geçen yıl temiz kömür fikrini yaymak için çeyrek milyar dolar harcamışlardır; bu zırvalıktır.
A industrije ugljena i nafte su potrošile ¼ milijarde dolara u protekloj kalendarskoj godini promovirajući čisti ugljen što je oksimoron.
Hepsini birleştiren şey ise kirli kömür ve ithal petrol gibi karbon temelli yakıtlara olan bağımlılığımız.
Prijetnja koja ih sve povezuje, naša ovisnost o fosilnim gorivima, poput prljavog ugljena i strane nafte.
Bunun üzerine petrol manzaralarından oluşan bir hikaye oluşturmaya başladım.
Tako sam započeo stvarati čitavu seriju fotografija na temu naftnih krajolika.
petrol rezervleri ancak 15 yıl dayanabilir.
zajedno jamče tek 15 godina nabave.
Ve bir de rapor aldık-- olan biten ile ilgili analiz mühendisliği gibiydi-- söylenene göre, aslında birbiri ile rekabet eden petrol şirketlerinin güvenliklerinin verdiği bilgiye göre, bu şirketler kendi yük araçlarını patlatıyorlardı.
Imamo izvještaj - neku vrstu inžinjerske analize onoga što se dogodilo... koja govori da su, u stvari, zaštitari nekog od suparnika, različitih suparničkih naftnih tvrtki, parkirali kamione tamo i raznijeli ih.
Ve acaba rakip bir petrol şirketinden gelen ve gerçek dışı bir konu olabilir mi diye de şüpheye düşmüş olduk.
Bili smo sumnjičavi ne poigrava li se suparnička naftna tvrtka s tim.
Ve düşen petrol fiyatlarına rağmen, bu ülkeyi buraya getirdi.
Usprkos padu cijene nafte, doveo je svoju zemlju ovdje.
3.4396469593048s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?