Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim.
Nisu htjeli ništa poduzeti, tako da sam odlučio da ja budem.
O ve Young karşı karşıyalar, evet hangi tarafın daha iyi bir seçenek olduğuna karar veremedim.
Wray: On i Young su sudarajući glave, da. Nisam siguran što je kampbolji izbor.
Yetkililer tarafından arandığı için, biz de gizli saklı çalışmaya karar verdik.
Nekog s potrebnim vještinama da intervenira. Love nas vlasti, radimo u tajnosti.
Kendinizi sizden kurtulmaya karar verdikleri şehirde bulursunuz.
Vi ste zapeli u koji god grad se odluče za vas baciti u.
Bu senin verebileceğin bir karar değil.
Ovu odluku nisi smjela ti donijeti.
Lyndsey ve ben, birlikte yaşamaya karar verdik.
Lindzi i ja smo odlučili da živimo zajedno.
Kimin yaşayıp kimin öleceğine ben karar veririm.
Ja odlučujem tko će živjeti, a tko umrijeti.
Nereye gitmek istediğine karar verene kadar.
Ovo je samo dok ne odlučiš gdje želiš otići.
Sadece bundan sonra ne yapacağımıza karar vermemiz gerek.
Samo moramo smisliti što ćemo učiniti.
Buna benim karar vermem gerekmiyor mu?
Ne bih ja to trebala odlučiti?
Karar vermek için bir dakikanız var.
Dajem vam minutu da se odlučite.
Bırak da ona ben karar vereyim.
Da ne možeš, da li bih došla čak ovamo da te spasim?
Ne yapmak istediğine karar verdin mi?
Jeste li odlučili što želite učiniti?
Sana bir şans daha vermeye karar verdim.
Odlučila sam ti dati još jednu šansu.
Sen kimsin de buna karar veriyorsun?
Tko si ti da se odlučite?
Bu senin vereceğin bir karar değil.
To nije tvoja odluka da doneseš.
Neyin önemli olduğuna ben karar veririm.
Ja ću odlučiti što je važno.
Bir süre ayrı kalmaya karar verdik.
Razdvojili smo se na neko vrijeme.
Bazı kişiler gezegende kalmak istediklerine karar verdiler.
Neki od ljudi su odlučili ostati na planetu.
Burada kalıp devam etmeye karar verdiğin için mutluyum.
Drago mi je što si odlučio da ostaneš ovdje i nastaviš.
Bunun zor bir karar olduğunu biliyorum.
Napeta je situacija svuda u okolini.
Bırak da buna ben karar vereyim.
Pusti mene da odlučim o tome.
Beni başkentten çok uzağa götürecek bir görevle ilgili karar çıkmasını bekliyorum.
Čekam naredbu koja će me odvesti iz glavnoga grada.
Tedaviyi ilk kim bulursa onu ne yapacağına karar verir.
Tko prvi pronađe lijek odlučuje što će učiniti s njim.
Kimin ölüp kimin kalacağına biz karar veremeyiz.
Ne! Mi ne odlučujemo tko će živjeti, a tko umrijeti.
Bu benim verebileceğim bir karar değil.
Tu odluku ne mogu ja donijeti.
Mars ve Kuşak aynı diş fırçasını paylaşmaya karar verirse Tanrı yardımcımız olsun.
Nebo nam pomoći Ako je Mars i pojas odlučite dijeliti četkicu za zube.
Artık gerçek olması, insanı karar vermek zorunda bırakır.
Realnost stvari natjera te da doneseš odluku.
Bir mahkeme kararı çıkaracağım, karar kalkana dek Bayan Bailey'nin dört çocuk ile herhangi bir temasta bulunmasını engellemek üzere.
Ću pitanje nalogu suda Sprečavanje gospođi Bailey iz bilo kontaktu s četvero djece.
Ondan sonra ne olursa olsun kendimizi korumaya karar verdik.
Nakon toga smo se odlučile zaštititi pod svaku cijenu.
Bir kaç yıl önce, rutine bağlandığımı hissettim, bu yüzden Amerika'nın büyük filozofu olan Morgan Spurlock'un ayak izlerini takip etmeye ve 30 günlüğüne yeni bir şeyler denemeye karar verdim.
Prije nekoliko godina, osjećao sam se kao da sam zaglavio u rutini pa sam odlučio slijediti korake velikog američkog filozofa, Morgana Spurlocka i probati činiti nešto novo 30 dana.
Altı sene önce Arapça öğrenmeye karar verdim, ve bu dilin oldukça mantıklı olduğuna kanaat getirdim.
Prije jedno šest godina, odlučio sam učiti arapski, koji je izuzeto logičan jezik.
Bir çok insanın başından geçmesi dolayısıyla birçok kişi tarafından anlaşılabileceğini düşündüğümüz iş görüşmesi örneğinde karar kıldık.
Mi smo odlučili kako je to situacija na koju se ovo najviše odnosi jer većina ljudi je prošla kroz proces intervjuiranja za posao.
Ben de şansımı daha eğlenceli birşeyler yazmakta denemeye karar verdim.
Tako sam odlučio pokušati napisati nešto zabavnije.
Sonra buzdolabını açıyoruz. Ve ne yiyeceğimize karar verdiğimizi sanıyoruz.
Onda otvorimo frižider i osjećamo da sami odlučujemo što ćemo jesti.
Şu an yapacağınız şeye karar verme anınız olduğunu düşünün.
Zamislite kako ste baš sada odlučili da ćete ga ostvariti.
1.0881779193878s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?