Prijevod od "odlučila" na Turski


Kako koristiti "odlučila" u rečenici:

Lisa, odlučila si kamo da idemo sutra za tvoj rođendan?
Lisa, doğum günün için yarın nereye gideceğimize karar verdin mi?
Odlučila te je izbrisati, možda kao podvala.
Bir anda seni silmeye karar verdi.
Jesi li se ti odlučila za Guya?
Guy'a sen mi karar verdin peki?
kad završimo, ta tvoja žena proklinjat će dan kad te odlučila ostaviti.
Seninle işimiz bitince şu senin karın senden vazgeçtiği güne lanet edecek.
Bree je saznala da Keith ima sina, ali je odlučila da mu ne kaže...
Bree, Keith'inoğlu olduğunu öğrendi fakat söylememeye karar verdi...
Odlučila sam ispričati ti sve što znam o Arkadyju Federovu.
Arkady Federov hakkında bildiğim her şeyi anlatmaya karar verdim. Gel.
Kasno u zimu moje 17. godine, moja je majka odlučila da sam depresivna.
On yedinci yılımın kış aylarında annem, depresyonda olduğuma karar verdi.
Nije primjereno, međutim, ono što si odlučila obući za dvorišno druženje.
Yerinde olmayan ise... senin partiye giydiğin kıyafet.
Ili kod mame i tate, još nisam odlučila.
Ya da bizimkilerin evine, daha karar vermedim.
Pa sam se odlučila srediti i posložiti stvari.
Ben de bir şekilde bunu çözmeye karar verdim,
I jednog lijepog dana, ona je odlučila odvesti ih u vrt naučiti ih neke riječi iz prirode.
Ve bir gün, onları bahçeye doğa hakkında kelime öğretme amaçlı götürmeye karar verdi.
I tako sam sa svojim odličnim studentom Samom odlučila proučiti što je najopipljivija stvar koje bi se mogli sjetiti, igranje s plastelinom.
Başarılı öğrencim Sam ile birlikte düşünebildiğimiz en elle tutulur şey olan oyun hamuru üzerinde durduk.
Možda je baš u pitanju veličina, zbog čega je grupa ljudi -- od kojih svi, kad smo već kod toga, posjeduju Y kromosom -- odlučila sekvencionirati genom.
Belki de büyüklüğünden dolayı, bir grup araştırmacı, insan genomundaki DNA baz dizilimini ortaya çıkarmak istedi. Ha bu arada bu araştırmayı yapanların hepsi Y kromozomluydu.
Jednog sam dana odlučila posjetiti voditelja i pitala sam ga "Da li ovaj model pružanja ljudima svih ovih izbora stvarno uspijeva?"
Bir gün mağaza müdürünü ziyaret etmeye karar verdim ve kendisine sordum "İnsanlara bu kadar çok seçenek sunmak gerçekten işe yarıyor mu?"
Odlučila sam samo hodati dalje, a ona je bila negdje iza mene.
O yüzden ben, "Çaktırmadan ilerle, tam arkamda." falanım.
Ja bih se odlučila za da, imate malo srama.
O yüzden ben bunu tercih ederim, evet, biraz utancınız var
Osobno to ne prihvaćam, da su gradivni blokovi našeg vremena rezervirani samo za stručnjake, pa sam odlučila to promijeniti.
Ben zamanımızın yapı taşının sadece uzmanlar için olmasını kabullenemiyorum, bu yüzden bunu değiştirmeye karar verdim.
Tako sam odlučila potražiti tisuću različitih "ne"
Ben de bin farklı 'hayır'lara bakmaya karar verdim.
Našla sam Nerudu našvrljanog na komadu papira u mobilnoj bolnici na Tahriru i odlučila uzeti jedno "ne" iz mamelučkog mauzoleja u Kairu.
Neruda'nın bir kâğıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim.
Ove cipele su vrlo neudobne, dobro da sam odlučila ne nositi ih.
Bu topuklular oldukça rahatsız edici. neyse ki onları giymeyeceğim.
Kada mi je bilo šest godina, odlučila sam da želim biti dječak.
Ve ben de, altı yaşına geldiğimde erkek olmak istediğime karar verdim.
No u mom slučaju, jednostavno sam se jednog dana probudila, s 14 godina i odlučila da ponovo želim biti djevojka.
Fakat benim kendi hikâyemde, 14 yaşındayken bir gün uyandım ve tekrar kız olmak istediğime karar verdim.
Stoga sam odlučila napraviti niz veoma jednostavnih portreta, poput onih zatvorskih.
Ben de çok basit bir portre serisi yapmaya karar verdim, sabıka fotoğrafları bi' nevi.
Zapravo sam odlučila fotografirati svakoga u ovoj zemlji tko nije 100 posto heteroseksualan, što je, ukoliko ne znate, neograničen broj ljudi.
Ve ben aslında bu ülkedeki yüzde yüz hetero olmayan herkesi fotoğraflamaya karar verdim ki eğer bilmiyorsanız, bu, sonsuz sayıda insan demek.
Obožavatelji koji rade u muzejima i trgovinama ili bilo kakvom javnom prostoru podržali bi nas kad bih ja odlučila održati spontane, besplatne koncerte.
Müzelerde veya dükkanlarda veya kamu alanlarında çalışan hayranlarımız hemen el sallarlardı son dakikada spontane ve bedava bir konser vermek istediğimde.
Zbog toga, nakon 10 godina skrivanja svog identiteta, odlučila sam riskirati odlaskom u Južnu Koreju,
10 yıl kimliğimi sakladıktan sonra Güney Kore'ye gitme riskini alma
I tako sam odlučila pronaći drugi poziv.
Ben güçlü bir şekilde isteyeceğim başka bir şey bulmaya kararlıydım.
Pisala je dnevnik za BBC blog, odlučila je biti dijelom dokumentaraca za New York Times, i govorila je koristeći svaku dostupnu platformu.
BBC Blog için bir günlük yazmaya başladı ve kendini New York Times belgesellerine gönüllü olarak adadı ve konuşabildiği tüm platformlarda konuştu.
Promijenio sam ga kad je moja obitelj odlučila prekinuti veze s mojim ocem i početi novi život.
Ailem babamla olan ilişkimizi bitirip yeni bir hayata başlamaya karar verdiğindedeğiştirdim. yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde Peki neden kendimi ifşa edip
Tako da sam si odlučila prepisati intezivni kurs globalnog čitanja.
Böylece kendime, çözüm olarak yoğunlaştırılmış dünya çapında okuma kursu getirdim.
Za svoj završni rad u modnoj dizajnerskoj školi, Odlučila sam isprobati 3D isprintati čitavu modnu kolekciju iz svog doma.
Lisede, yani okuduğum moda tasarım okulunda, bunu denemeye ve evimden 3D yazıcıyla yapılmış bir moda koleksiyonu oluşturmaya karar vermiştim.
(Smijeh) Tako da sam odlučila početi raditi s velikom mašinerijom, onom koja nije mogla stati u moju dnevnu sobu
(Gülüşmeler) Bu yüzden oturma odama sığmayacak büyüklükte makinalarla ilerlemeye karar verdim.
Nakon toga, Europska unija odlučila je stvoriti središnje državne registre koji će pratiti tko zapravo posjeduje i kontrolira tvrtke diljem Europe.
Avrupa Birliği bundan itibaren, Avrupa'da ulusal düzeydeki şirketlerin sahipleri ve yönetenleri hakkında merkezi kayıtlar tutacak.
Tako je moja majka odlučila da je ta informacija morala doći od prabake.
Ve annem bu bilginin bana büyük annemden geldiğine inanmaya karar verdi.
Tako da, Yahli, ššto god odlučila raditi, neka ti svaki dan donese neki novi izazov.
Bu yüzden Yahli, ne yapmaya karar verirsen ver, her gün sana yeni bir meydan okuma getirsin.
Odlučila sam upoznati druge ljude poput mene i doznati to.
Benim gibi insanlarla tanışıp bunu bulmaya karar verdım.
Postoji nekoliko takvih događanja za poliglote diljem svijeta, pa sam odlučila otići tamo i pitati poliglote o metodama koje koriste.
Dünyada bunun gibi düzenlenen birkaç poliglot etkinliği var, ben de oraya giderek poliglotlara yöntemlerini sormaya karar verdim.
Odlučila sam gledati "Prijatelje", moju najdražu seriju, na njemačkom, i opet, na početku mi ništa nije imalo smisla.
En sevdiğim dizi 'Friends''i Almanca izlemeye karar verdim ve yine ilk başlarda hiçbir şey anlaşılmıyordu.
sjetila sam se Toma kako priča zraku i odlučila pokušati isto.
Ama Tom'un açık havayla konuşmasını hatırladım ve aynısını denedim.
Dobra vijest je da je većina liječnika u ovom slučaju odlučila povući pacijenta i pokušati s ibuprofenom.
İşin güzel tarafı, bu çalışmadaki doktorların çoğu hastayı geri çekip ibuprofeni denemeye karar veriyor.
Dala sam otkaz na mjestu urednika novina nakon što je moj otac umro u veljači te iste godine i odlučila putovati.
Gazetedeki editörlük görevimden ayrıldım. Aynı yılın Şubat ayında babamın vefatından sonra seyahate çıkmaya karar verdim.
Toga dana odlučila sam da ću kada odrastem, postati liječnik, neurolog ili znanstvenik, zasigurno nešto od toga.
O gün büyüdüğümde bir beyin doktoru olacağımı artık biliyordum, bir bilim adamı ya da buna benzer bir şey.
Tada se Izraelov narod razdijelio: polovica se odlučila za Tibnija, sina Ginatova, da ga učini kraljem, a druga polovica za Omrija.
İsrail halkı ikiye bölündü. Halkın yarısı Ginatın oğlu Tivniyi kral yapmak isterken, öbür yarısı Omriyi destekliyordu.
2.1617758274078s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?