Prijevod od "kalesine" na Hrvatski


Kako koristiti "kalesine" u rečenici:

Bunca zamandır, Zurg'un kalesine ana kapıdan giriliyor zannediyorduk, meğer sol tarafta gölgelerin arasında gizli bir giriş varmış.
Vidiš, sve vrijeme, smo mislili da put u Zurg-ovu tvrđavu vodi kroz glavna vrata, a u stvari, tajni ulaz se nalazi lijevo, skriven u sjeni.
Baskın yapacağım Macduff'ın kalesine ve ele geçirip Fife'ı kılıçtan geçireceğim karısını, evlatlarını ve soyundan gelen bütün o talihsiz ruhları!
Macduffov dvorac ću napasti, zaposjesti Fife, oštrici mača predati njegovu ženu, djecu i sve nesretne duše koje ga u lozi slijede.
O adam şu anda onların kalesine sızmış olmalı.
Možda se već ubacio u utvrdu.
Stanton kalesine haber gönderip adamlarιn orduya teslim olmasιna izin verir misin?
Hoćete javiti u Fort Stanton da se žele predati Vojsci?
İki iyi adam seç ve onları geriye, askerlerin kalesine gönder.
Uzmi dva dobra čovjeka i pošalji ih do vojničke postaje.
Babamın ordusunun William Henry kalesine saldırdığından haberi yok.
Ne zna da vojska mog oca napada Fort William Henry.
Yine de bazen bu yükün ağırlığı yanılmamıza neden olarak,...aklımızın kolay incinen kalesine erişir,...ve canavarları serbest bırakır.
Pa ipak, katkada pokleknemo pod tim teretom i krhki se zamak našega uma razbije, a čudovišta uđu u nas same.
Şefin Dehlizine kaçarlar Rohan'ın o muazzam kalesine.
Povući će se u Helmovu Klisuru veliku tvrđavu Rohana.
Neden casuslar bir İngiliz kalesine gitsinler ki?
Zašto bi špijuni išli u Britansku tvrđavu?
Sumter kalesine yapılan saldırı görmezden gelinemez.
Napad na Fort Sumter se ne može ignorirati.
Lucian'ın kalesine giren çok sayıdaki cesur ruhlu Vampirden sadece bir tanesi hayatta kaldı:
Od svih hrabrih u Lucianovoj šumi. Preživio je jedan.
Balmoral kalesine yaklaşık 40 km mesafedeyiz.
Oko 40 kiIometara od dvorca BaImoraI.
Sonra Prens Cinderella'yı kalesine götürmüş... ve orada sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Onda je princ odveo Pepeljugu u svoj dvorac... i živjeli su sretno do kraja života.
Kaybedeceğin adamların bedeli yarın D'Or Kalesine Donnchadh ile birlikte saldırınca.
Kompenzacija za ljude koje ćete izgubiti sutra pri napadu na dvorac D'or s Donnchadhom.
Clark Yanlızlık Kalesine Jor-El'den yardım istemeye gidecekti.
Clark je bio na putu ka "Tvrđavi samoće" da zamoli Jor-Ela za pomoć.
Şimdi, Glickenstein'ın kalesine gizlice gireceğim ve Heidi'nin yapamadığı işi yapacağım, yani planları çalacağım.
A sad ćemo provaliti u Glickensteinov dvorac i ukrasti planove, jer Heidi to nije uspjela učiniti.
Sonra amcam beni kalesine götürdü ve sonra...
A onda me ujak odveo u dvorac.
Kadın ve çocukları toplayıp Edraan Kalesine göndermem emredilmişti.
Gdje su? Naredili su mi da žene i djecu pošaljem u zatvor Edraan.
Çünkü sen Elvish Kalesine hücum ederken yanımda görmek istediğim tek kişisin
Jer ti si ta, koju želim uz sebe... dok jurišam prema elviškom zamku Ganakineša.
Vektörlük'ün kalesine tekrar hoş geldiniz, kızlar.
Cure, dobro došle natrag u Vectorovu tvrđavu.
Kız kardeşiniz ve müttefikiniz, sizi babanızın kalesine davet ediyor.
Vaša sestra i saveznica vas poziva da posjetite dvorac vašeg oca.
Yüksek rütbeli bir lord ile evlenip kalesine hükmedeceksin.
Ti ćeš se udati za kneza i vladati njegovim zamkom.
Dearborn kalesine kraliyet askerleri birkaç Fransız tuzakçısı ve Potawatomi yerlileri konuşlandırılmıştı.
Većina su bili vojnici stacionirani u Fort Dearbornu, uz nešto francuskih trapera i malo Potawatomi Indijanaca.
Benimle düşman kalesine her kim gelirse aziz dostlar, ömrü boyunca sınırsız bedava cipsle ödüllendirilecektir.
ONAJ KOJI SLJEDI MENE U OPASNOST, MOJ PRIJATELJU, BICE NAGRAĐEN BESPLATNIM FUNYUNS (NEŠTO KAO KROKI) DO KRAJA ŽIVOTA.
İhtiyacı olan silahları aldı ve Forli kalesine çekildi.
Dobila je topove. Vratila se u Forli.
İşte bu yüzden, ihtilaflı sınırdan fark edilmeden gizlice geçecek, bölücülerin kalesine girecek ve silahı 24 saat içinde etkisiz hale getirecek iki kişilik bir takıma ihtiyacım var.
Zato mi treba dvočlani tim da se neprimjećeno ušulja preko sporne granice, da se probije u separatističko uporište i onesposobi oružje u sljedeća 24 sata.
Kraliçe'nin kalesine gidenler için bu güzel bir şey.
Baš lijepo, ali ja ne idem u njen dvorac.
Sizi son gördüğümde Regina'nın kalesine gitmeye hazırlanıyordunuz.
Zadnji sam vas put vidio kad se krenuli ka Regininom dvorcu.
Kraliçe'ye kalesine girmesi için yardım etmenin karşılığı...
Naknada za to što sam pomogao Kraljici.
Bulmaya çalışıyoruz, ama ciddiyim, bir avuç inekle Decima'nın kalesine girmeye mi çalışacaksın?
Radimo na tome, ali ozbiljno, ti to planiraš da izvodiš kamikaze sa gomilom štrebera?
Düşündüğünüz gibi kartel sizi doğruca Dominic'in kalesine götürdü.
Kartel vas je odveo pravo u Dominicovo uporište, kao što ste i mislili.
Bir savaşçıyım ancak Danlar Alfred'in Winchester'daki kalesine saldırdığında bir erkeğin tek yapabileceği kaçmaktı.
Ja sam ratnik. Ali, kad su Danci napali Alfredov Winchester... Ljudi su se mogli samo razbježati.
Diğerleri Neftis'in kalesine çekildi bizimle yüzleşmek için hazır bekliyorlar.
Ostali su se povukli u Neftisinu utvrdu. Spremni su suočiti se s nama.
Kralım, isyancı tanrıların sonuncusu da onun kalesine kaçtı.
Gospodaru, posljednji pobunjenički stražar povukao se iza zidina.
Birliğin kalesine girdikten sonra hikâyeyi anlatabilenlerin sayısı çok azdır.
Samo šačica autsajdera Bili u ligi tvrđave I živio reći priču.
Aynen, bir yıl sonra 1994 Dünya Kupası'nda yanlışlıkla kendi kalesine gol atan Kolombiyalı futbolcu Andres Escobar'ı öldürerek ünlenecek Gallon çetesinin bilmediği gibi.
Nije ni Gallón banda, koja se proslavila godinu dana kasnije kada su ubili nogometaša Andrésa E. Zbog slučajnog autogola vlastitoj zemlji na S. Prvenstvu 1994. godine.
Burada da Stirling Kalesine ait nokta bulutlarından elde edilmiş bir model görüyorsunuz.
Ovdje gledate u model koji je konstruiran iz oblaka točaka za dvorac Stirling.
Popüler kültürde, Süpermen Yalnızlık Kalesine sahipti. Ve tabi ki, Yarasa Mağrası var.
U popularnoj kulturi, Superman je imao Utvrdu samoće. I zatim postoji, naravno, Batmanova špilja.
Şekem Kulesindeki halk olup biteni duyunca, El-Berit Tapınağının kalesine sığındı.
Kad su to čuli gospodari Migdal Šekema, uđoše svi u tvrdi prostor hrama El-Berita.
Sonra Sur Kalesine, Hivlilerle Kenanlıların bütün kentlerine uğradılar. Sonunda Yahuda ülkesinin Negev bölgesindeki Beer-Şevaya ulaştılar.
Zatim dođoše do tvrđave Tira i u sve gradove Hivijaca i Kanaanaca i završiše svoj put u Negebu Judinu, u Beer Šebi.
Zimri kentin alındığını görünce, sarayın kalesine girip sarayı ateşe verdi ve orada öldü.
Kad je Zimri vidio da će grad biti osvojen, uđe u utvrdu kraljevskoga dvora, zapali nad sobom kraljevski dvor i tako pogibe.
Sonra Ariele karşı savaşan çok sayıda ulus, Ona ve kalesine saldıranların hepsi, Onu sıkıntıya sokanlar bir rüya gibi, Gece görülen görüm gibi yok olup gidecekler.
Bit će k'o san, utvara noćna: mnoštvo svih naroda što vojuje s Arielom i svih onih koji zavojštiše na nj i na utvrde njegove i koji ga odasvud pritijesniše.
Kuzey Kralının oğulları savaşa hazırlanarak çok büyük bir ordu toplayacaklar. Ordu sel gibi taşacak, önüne geleni alıp götürecek, gelip Güney Kralının kalesine dayanacak.
Ali će se onda njegovi sinovi naoružati, skupit će silnu vojsku, odlučno će navaliti i poput poplave proći, zatim će se opet zametnuti rat sve do njegove utvrde.
1.2243270874023s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?