Oh, eşinize diyordum ki... komik bir şekilde kendimi insanlardan çok farelere yakın hissediyorum.
Baš sam govorio vašoj gospođi... da sam na čudan način bliži sa štakorima nego sa ljudima...
Ben de bu Kuzeyliyi farelere yem olarak bırakıyoruz diyorum.
l kažem da je ostavimo ovdje da trune.
Güvenlik Şefi, farelere el konulup istasyondan uzaklaştırılmasını istiyorum.
Voluharice ćete zaplijeniti i maknuti s postaje.
Ve eğer farelere masa adabını öğretebilirsem belki bazı insanlara da öğretebilirim.
Prevladavaju prostakluk i vulgarnost. Zato, uspijem li miševe naučiti ponašanju za stolom, moći ću naučiti i ljude, a uspijem li naučiti ljude...
Sadece farelere aşık olan ve yalnız kalamayan Pierre'i görmeliyim.
Moram naći Pierrea. Ne može biti sam.
Kedi ortalarda yokken meydan farelere kalırmış!
Kada mačke nema miševi kolo vode!
Beni affet siğilli İngiliz kuzenim, fakat farelere karşı garip saplantın senin için hiç iyi değil.
Oprosti mi, moj engleski rođače, ali ova opsesija štakorima nije dobra za tebe.
Annem herhâlde o günlerde kendini farelere daha yakın hissediyordu ve bir de domuz işkembesine.
Majka je toga dana bila bliskija miševima. i svinjskim iznutricama, također.
Seni göbeğinden vurup, farelere yem edeceğim.
Pucat ću ti u stomak i napuniti ga štakorima.
Hey, eskiden gidip farelere havalı tüfekle ateş ettiğimiz o terk edilmiş fabrikanın adı neydi?
Kako se zvala ona napuštena tvornica gdje smo gađali štakore?
Farelere radyoaktif izotoplar enjekte edilirken teknisyenlerden biri ısırılmış.
Što se dogodilo? Ubrizgavali su štakorima radioaktivne izotope i jedan tehničar je ugrizen.
Farelere birkaç cihaz taktıktan sonra insana takmak çocuk oyuncağı.
Kad staviš par naprava u miševe, staviti jednog u čovjeka je lako.
Onlarla yeterince zaman geçirince büyük ve nazik farelere benzediklerini görüyorsun.
Kad provedete malo vremena s njim, vidite da su oni baš kao veliki, nježni štakori.
Sincap ve farelere ait izler var.
IMA ZNAKOVA DA SU SE GLODARI HRANILI, VEVERICE I PACOVI.
Yani ırkçılık duyguların farelere korkun yüzünden mi?
I, tvoj rasizam je iz straha od poljskih miševa?
Çok ürkek bir tip, aynı farelere benziyor.
Ona je miš, čak i liči na mišicu.
Yeni ofisim daha çok farelere uyar.
Moji nov ured, više je veličine za miševe.
Bu farelere kısa bir süre önce yoğun bir şekilde tüm buğday ürünlerini enjekte ettik.
Ovim pacovima smo ubrizgali celu koncentraciju pšeničnog hleba nedavno.
Eğer ben sizi sahneye çıkarmasaydım, hâlâ o bok kokan mekânda farelere bakıyor olurdunuz!
Još biste ležali na tom upišanom madracu, umirali od gladi i hvatali štakore da vas nisam izvukla.
Babam çiçekleri ezer şeker kamışı suyuyla karıştırıp farelere tuzak kurardı.
Moj otac se koristi da slomi cvijeće, Miješati sa sokom šećerne trske, a ostaviti ga za pacove.
Farelere ne olduğunu gördüğümde DNA'sını virüs ile eşleştirmek için kullandığı sekansı da öğrenebileceğim.
KAD SHVATIM ŠTO SE DOGODILO SA PACOVIMA, MOĆI ĆU OTKRITI STABILNU SEKVENCU KOJU JE KORISTIO DA POVEŽE SVOJ DNK SA VIRUSOM.
Beni tekrar tehdit edersen balık gibi içini temizler, seni farelere atarım.
Zaprijeti mi opet i rasporit ću te kao ribu i dati štakorima.
Kedilerin olmadığı yerde meydan farelere kalır.
Kada mačke nema, miševi kolo vode.
Ve sadece numuneleri farelere bir kez daha göstererek ve tekrar mikroskopi sonuçlarına dönerek vaka tespit oranını %30'un üzerinde arttırmayı başardık.
I samo prikazivanjem tih uzoraka još jednom štakorima i provjeravajući još jednom rezultate, povećali smo postotak otkrivanja zaraze za više od 30 posto.
İnsana yakın bir tür, farelere oranla birkaç avantajı var: Bedavalar, onları tıraş etmezsiniz, kendileri beslenebilirler ve kimse ofisinize protesto için gelmez. "Laboratuvar tıp öğrencilerini koruyun."
To je vrsta bliska ljudskoj, s nekoliko prednosti u odnosu na miševe: besplatni su, nije ih potrebno brijati, sami se hrane, i nitko ne upada u vaš ured uz riječi: "Zaštitimo laboratorijskog studenta medicine!"
Akonroplazi cüceliğin en yaygın çeşidi, ve akonroplazi genine sahip farelere bu bileşim verilince
Kemijski spoj BMN-111 koji je testiran na miševima je koristan u prevenciji djelovanja gena za ahondroplaziju.
Sağlığa yararı olan güvenli probiyotik bakterileri kullanarak başladık ve farelere ağız yoluyla verildiğinde bu probiyotiklerin titizlikle karaciğer tümörlerinin içinde büyüdüğünü bulduk.
Počeli smo koristiti probiotičke bakterije koje su sigurne bakterije i koriste zdravlju, i otkrili smo kada ih se oralno da mišu ovi probiotici selektivno rastu unutar tumora jetre.
Size şimdi gösterdiklerim yayımlanmamış araştırmalar. İnsan plazması, genç insan plazması ve kontrol grubu olarak tuz kullandık ve yaşlı farelere enjekte ettik ve bu fareleri gençleştirebilir miyiz sorusunu sorduk.
Ono što vam sada pokazujem su neobjavljene studije, u kojima smo koristili ljudsku plazmu, mladu ljudsku plazmu, i kao kontrolu, slanu otopinu, ubrizgali smo ju u stare miševe i pitali, možemo li opet pomladiti te stare miševe?
Bu çok önemsiz ve tartışmaya değer değil fakat araştırmacılar, bunun farelere verildiğinde TSSB'ye karşı aşılandıklarını buldu.
Prilično je neupečatljiv i ne bi bio vrijedan spomena, da istraživači nisu otkrili da ako se time nahrani miševe, nastaje cjepivo protiv PTSP-a.
0.31850218772888s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Baš sam govorio vašoj gospođi... da sam na čudan način bliži sa štakorima nego sa ljudima... 