Prijevod od "başladığını" na Hrvatski


Kako koristiti "başladığını" u rečenici:

Belki Steve Allen'ın eğlence hayatına NBC garsonu olarak başladığını bilmiyorsunuzdur.
Možda niste znali da je Stiv Alen karijeru počeo kao vodič na NBC-ju.
Annesi bunun, Fletcher'ın öğrencisi olduktan sonra başladığını iddia ediyor.
Njegova majka tvrdi da je to počelo u vrijeme kad je studirao kod Flethcera.
Sonra çölde, güneş doğduğu zaman, göğün nerede bitip, karanın nerede başladığını kestiremezdim.
A onda u pustinji kad sunce izađe... Nisam znao gdje prestaje nebo, a gdje počinje zemlja.
Nereden bilebilirdim o öldürücü son günlerde kıskançlıktan daha kara ve aşktan daha güçlü bir kuvvetin ele geçirmeye başladığını Satine'i?
Kako sam mogao znati da je tih kobnih dana sila mračnija od ljubomore i jača od ljubavi počela zarobljavati Satine?
Sonra yaranın iyileşmeye başladığını görmek rahatlatıcı, değil mi?
A onda promatranje kako rana zarasta je utješno, zar ne?
Her şeyin nasıl başladığını görme fırsatı.
Priliku da saznaš kako je sve počelo.
Sadece o günün de diğer günler gibi başladığını ve onunda muhtemelen Sam'i düşündüğünü biliyorum.
Jedino znam da je taj dan počeo slično kao i svaki drugi dan, i da je on verovatno mislio o njoj.
Baiano için hikâyenin nasıl bittiğini biliyorum, ama nasıl başladığını değil.
Znam kraj Baianove priče, ali ne znam kako je počela.
Bana senin devlet için çalışmaya başladığını söyledi.
Rekao mi je da si dobio posao u vladi.
Bu olayın tam olarak nasıl başladığını, arkasında kimlerin olduğunu ve nasıl çalıştıklarını öğrenebileceğim.
Doznat ću točno kako se sve ovo dogodilo, tko stoji iza tog, i kako to rade.
Lindsay, Mary Beth'in Dr. Daniel ile çıkmaya ne zaman başladığını anlatmanı istiyorum.
Znam. Lindsay, kad je točno Mary Beth počela hodati s dr.
Kardeşimin yeşil evde yaşayan kimsesiz adamı merak etmeye başladığını biliyordu.
Znao je da moja sestra počinje pitati o usamljeniku koji živi u zelenoj kući.
Trent'in rüzgâr sörfüne başladığını ve sınıfındaki bütün kızların bir numaralı hedefi hâline geldiğini söylüyor.
Kaže da se Trent bavi surfanjem i da je postao meta broj 1 među djevojkama u školi.
Saltanatımın hikâyesini yazdıkları zaman, sevgili kardeşim bugün başladığını söyleyecekler.
Kad budu pisali pripovijest o mojoj vladavini, mila sestro, reći će da je otpočela danas.
Bu kan davasının nasıl başladığını kimse bilmiyor, ancak hikâyenin tamamı oldukça eğlendirici.
Nitko ne zna kako je ovaj spor počeo, ali sve je dosta zabavno.
Dr. Matheson 30 yıl önce bu işlere başladığını unutmuşa benziyor.
Dr. Matheson priča istu priču već 30 g.
Aklını kaybetmeye başladığını anladığında notlar almaya başladı.
On je počeo pisati kada je shvatio da gubi razum.
Bu geceye kadar senin Bay Fowkes New York'a taşındıktan sonra çalışmaya başladığını varsaymıştım.
Do veceras, samo sam pretpostavljao da ste dosli raditi s njim nakon sto se preselio u New York.
Çoktan işlerin ihmal edildiğini, özensiz yapıldığını ve gecikmelerin başladığını görüyorum.
To se već odražava u vidu nemarnog obavljanja poslova i površne obuke, kašnjenja.
Her şey bir bisikletle başladığını düşünürsek.
Hm, kad se sjetim da je sve započelo s biciklom.
Annemin ellerinin tam olarak ne zaman titremeye başladığını bilmiyorum.
Ne znam tačno kada su mami počele da se tresu ruke.
Ve bunun babam hâlâ hayattayken başladığını.
I da je započelo dok je tata još bio živ.
Bizim aramızda hiç böyle bir şey yaşanmadı ama şimdi, olmaya başladığını hissediyorum.
Između nas se to nikada nije dogodilo. Ali osjećam da se događa sada.
Ben de neden işe bisikletle gitmeye başladığını sorabilir miyim?
Mogao bih i ja tebe pitati otkad si se počeo biciklom voziti na posao.
İlk başta bazı şeylerin nasıl bittiğini anlatmak istiyordum ama artık nasıl başladığını anlatmak istiyorum.
Htjela sam napisati priču o kraju stvari, ali sada to može biti početak.
Operasyonun başladığını haber vermek için aradığımda saygımdan ve nezâketen aradım ama kararımdan pişman ettin şimdi.
Kad sam te nazvao i obavijestio da počinje čišćenje, učinio sam to iz štovanja i učtivosti, a ti si učinila da zažalim zbog tog.
Kız kardeşi ise tacizin geçen sene başladığını söylüyor.
A sestra je rekla da je zlostavljanje počelo prošle godine.
Yeni sekreterlerle bu sabah görüşmelere başladığını duydum.
(HARVEY čitanje) Čujem da ste intervjuiranje zamjena jutros.
Özür dilerim geç kaldım çünkü partinin ne zaman başladığını bilmiyordum.
Oprosti što kasnim. Nisam znao kada proslava počinje.
Ama Bay Hipwell'e olan saplantının ne zaman başladığını belirlemeye çalışıyorum.
Ali pokušavam utvrditi kad je počela tvoja opsesija g. Hipwellom.
İlgisiz gibi davranabilirsin ama onun için heyecanlanmaya başladığını biliyorum.
Možeš glumiti nonšalantnu osobu, ali znam da si počeo držati s njim.
Ben başladığını anlamadan her şey bitmişti.
Bilo je gotovo prije nego sam postala svjesna da je počelo.
Ne zaman başladığını ya da kimin rüyası olduğunu bilmediğim bir rüyada.
Ne znam kad je započeo. Niti čiji je san bio.
Oswald'ın ne zaman General Walker hakkında konuşmaya başladığını ve onun hakkında kiminle konuştuğunu öğrenmeliyiz.
MORAMO SAZNATI KAD OSWALD POČNE PRIČATI O GEN. WALKERU I KOME.
Ve ben isanlara iyi bir hikayenin burada başladığını söylüyorum -- sizin tutkuyla bağlı olduğunuz ve diğerlerinin yatırım yapmış olabileceği dört kesişim noktasından.
A ja kažem ljudima da je to gdje velike priče počinju -- ova četiri raskrižja vaših strasti i onoga u što su drugi možda uložili.
Hiçbir fikrim. Ama bir şeylerin başladığını biliyordum.
Ali znala sam da je igra počela.
Gerçek hastayı yataktakinin değil de bilgisayardaki hastanın temsil etmeye başladığını söylediğim için Silikon Vadisi'nde başım biraz derde girdi.
Malo sam upao u nevolje u Silikonskoj dolini zato što sam rekao da je pacijent u krevetu praktički postao ikona pravog pacijenta, koji je u računalu.
Sonra, neler olduğunu anlamak için gerçek zamanlı verideki modelleri incelememize olanak sağlayacak uygulamalara tatbik ederek değişimlerin ne zaman başladığını saptayabiliyoruz.
Tada smo počeli primjenjivati aplikaciju koja nam je dopustila da pročešljamo po obrascima unutar podataka u stvarnom vremenu te smo mogli vidjeti što se događa, mogli smo utvrditi kada su se stvari počele mijenjati.
Nasıl başladığını hızlıca bir anlatmak istiyorum.
Želim vam ispričati brzu priču kako je sve počelo.
Bu sürekli artış gösteren bir biçimde ilerliyordu, ta ki zayıflamaya başladığını gördüğümüz 1980'e kadar.
Činilo se kao da će nastaviti rasti do oko 1980-ih, kada smo počeli uočavati pad.
Travmadan iyileşmenin saldırganın yanlışını kabul ettiğinde başladığını biliyoruz.
Znamo da oporavak počinje kad počinitelj prizna svoju grešku.
(Gülme sesleri) Kısa bir zaman sonra kendisi yazabiliyor çünkü bu sohbetleri o kadar tekrarladı ki Rusça bir sohbetin nasıl başladığını artık iyice kavradı.
(Smijeh) Uskoro je i sam počeo tipkata, jer je imao toliko ovakvih razgovora da je shvatio kako razgovori na ruskom obično započinju.
Buraya nasıl çıkamaya başladığını gördünüz mü?
Vidite li kako se počinje micati tamo?
O da bana 6 dakikadan sonra hipoksik (oksijensizliğe bağlı) beyin hasarı için ciddi risk başladığını söyledi.
Rekao mi je da sve preko šest minuta ima ozbiljan rizik za hipoksičko oštećenje mozga.
Şimdi, başından sonuna üç dakikadan kısa sürede bir akımın nasıl başladığını izleyelim ve inceleyerek dersler çıkartalım.
Pogledajmo kako pokret nastaje, od početka do kraja, u manje od tri minute i izvucimo neku pouku iz toga.
Bunu kişisel olarak nasıl yapmaya başladığını anlamamız için bize biraz yardımcı olur musun?
CA: Pomozi nam shvatiti tebe osobno i kako si došao do toga da radiš ovo.
Bunun nasıl başladığını, ne için olduğunu ve nasıl sürdüğünü öğrenmek isterlerdi.
Ne bi znali kako je to organizirano, što je svrha i kako se ponavlja.
Sanballat, Toviya, Araplar, Ammonlular ve Aşdotlular Yeruşalim surlarındaki onarımın ilerlediğini, gediklerin kapanmaya başladığını duyunca çok öfkelendiler.
(4:1) Kad su Sanbalat, Tobija, Arapi, Amonci i Ašdođani čuli da napreduje popravljanje jeruzalemskih zidova - jer su se počele zatvarati pukotine - veoma se ražestiše.
2.1810750961304s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?