Prijevod od "mrzi" na Turski


Kako koristiti "mrzi" u rečenici:

Zašto ja uvijek plaćam ako Matthews mrzi tebe?
Matthews'in nefret ettiği senken neden bedel ödeyen hep ben oluyorum?
Znam, ali prošla su dva tjedna, a najbliže što smo mu došli je fotkanje murjaka koji Kapuljaču mrzi isto koliko mu se ti klanjaš.
Biliyorum ama iki hafta oldu elimize geçen tek şey Başlıklı'dan senin ona tapındığın kadar nefret eden polisin fotoğraflarını çekmek.
Ali čini se da tip crnim strijelama mrzi tipa sa zelenim strijelama, pa...
Şey, anlaşılan kara oklu adam yeşil oklu adamdan nefret ediyor, yani...
Nije ni čudo što te mrzi.
Senin varlığından nefret etmesi hiç tuhaf değil.
Ne znam zašto me toliko mrzi.
Benden neden bu kadar nefret ettiğini bilmiyorum.
Mojoj majci bi to bilo drago, ali moj otac mrzi grad.
Annem seve seve yapardı ama babam şehirden nefret eder.
Poštar me mrzi otkako sam pitao kad će roditi.
Postacımız ona doğumun ne zaman olacağını sorduğumdan beri benden nefret ediyor.
Mnogo ljudi mrzi bilo što što je drugačije.
İnsanların çoğu farklı olandan nefret eder.
Narod ovog kraljevstva mrzi Ravennu cijelim bićem.
Krallıktaki insanlar her zerresiyle Ravenna'dan nefret ediyor.
Grad mrzi Siskela, a tebi to odgovara.
Şehir Siskel'dan nefret eder, ve bu işine gelir.
Neću morati učiti tvoje dijete da te mrzi.
Çocuğunu sana karşı kışkırtmama gerek kalmayacak.
Kaže li ti itko ikada, u povjerenju, koliko mrzi tvrtku?
Hiç sana şirketten ne kadar nefret ettiğini söyleyen oluyor mu... gizlilikle yani?
Mrzi me zbog mog izgleda, kao da su savršena struktura kostiju i besprijekorna koža imalo do mene!
Görünüşüm yüzünden benden nefret ediyor. Sanki mükemmel kemik yapım ve kusursuz tenim benim kabahatimmiş gibi!
A preko mora postoji osoba koja mrzi zapadne kneževe jednako snažno kao i mi.
Denizin ötesinde Westeros'un büyük lordlarından en az bizim kadar tiksinen biri var.
Netko tko kaže da mrzi useljenike, mogu zamisliti kako su uplašeni kako se njihova zajednica mijenja od onoga što su uvijek znali.
Mesela birisi göçmenlerden nefret ediyorum diyor, ben bu insanların toplumlarındaki değişiklikten ne kadar korkuyor olduklarını anlamaya calısıyorum.
Ako opaziš magarca onoga koji te mrzi kako je pao pod svojim tovarom, nemoj ga ostaviti: zajedno s njegovim gospodarom moraš mu pomoći da se digne.
Sizden nefret eden kişinin eşeğini yük altında çökmüş görürseniz, kendi haline bırakıp gitmeyecek, ona yardımcı olacaksınız.
A onima koji ga mrze uzvraća izravno njima samima; uništava bez odgađanja onoga koji ga mrzi: uzvraća izravno njemu samomu.
Kendisinden nefret edenlere ise üzerlerine yıkım göndererek karşılık verir. RAB kendisinden nefret edene karşılık vermekte gecikmeyecek.
Ali ako tko mrzi svoga bližnjega i vreba ga, skoči na nj i ubije ga, a zatim pobjegne u jedan od tih gradova,
‹‹Komşusuna kin besleyen biri pusuya yatar, saldırıp onu öldürür, sonra da bu kentlerden birine kaçarsa,
Jahve proniče pravedna i nepravedna, iz dna duše mrzi silnika.
RAB doğru insanı sınar, Kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir.
(55:13) Da me pogrdio dušmanin, bio bih podnio; da se digao na me koji me mrzi, pred njim bih se sakrio.
Beni aşağılayan bir düşman olsaydı, Katlanabilirdim; Bana küstahlık eden bir hasım olsaydı, Gizlenebilirdim.
Šest je stvari koje Gospod mrzi, a sedam ih je gnusoba njegovu biću:
RABbin nefret ettiği altı şey, İğrendiği yedi şey vardır:
Veoma zlo prolazi tko jamči za drugoga, a bez straha je tko mrzi na jamstvo.
Yabancıya kefil olan mutlaka zarar görür, Kefaletten kaçınan güvenlik içinde yaşar.
Pravednik mrzi na lažljivu riječ, a opaki goji mržnju i sramotu.
Doğru kişi yalandan nefret eder, Kötünün sözleriyse iğrençtir, yüzkarasıdır.
Tko štedi šibu, mrzi na sina svog, a tko ga ljubi, na vrijeme ga opominje.
Oğlundan değneği esirgeyen, onu sevmiyor demektir. Seven baba özenle terbiye eder.
Oštra kazna čeka onog tko ostavlja pravi put, a umrijet će tko mrzi ukor.
Yoldan sapan şiddetle cezalandırılır Ve azarlanmaktan nefret eden ölüme gider.
Tko se grabežu oda, razara svoj dom, a tko mrzi mito, živjet će.
Kazanca düşkün kişi kendi evine sıkıntı verir, Rüşvetten nefret edense rahat yaşar.
Lažljiv jezik mrzi svoje žrtve, laskava usta propast spremaju.
Yalancı dil incittiği kişilerden nefret eder, Yaltaklanan ağızdan yıkım gelir.
Nerazuman knez čini mnoga nasilja, a koji mrzi lakomost, dugo živi.
Gaddar önderin aklı kıttır; Haksız kazançtan nefret edense uzun ömürlü olur.
Tko s lupežom plijen dijeli, mrzi sebe samog: čuje proklinjanje i ništa ne otkriva.
Hırsızla ortak olanın düşmanı kendisidir, Mahkemede yemin etse de bildiğini söylemez.
"Čuli ste da je rečeno: Ljubi svoga bližnjega, a mrzi neprijatelja.
‹‹ ‹Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin› dendiğini duydunuz.
Uistinu, tko god čini zlo, mrzi svjetlost i ne dolazi k svjetlosti da se ne razotkriju djela njegova;
Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz.
Vas svijet ne može mrziti, ali mene mrzi jer ja svjedočim protiv njega: da su mu djela opaka.
Dünya sizden nefret edemez, ama benden nefret ediyor. Çünkü yaptıklarının kötü olduğuna tanıklık ediyorum.
Tko ljubi svoj život, izgubit će ga. A tko mrzi svoj život na ovome svijetu, sačuvat će ga za život vječni.
Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır.
"Ako vas svijet mrzi, znajte da je mene mrzio prije nego vas.
‹‹Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin.
Kad biste bili od svijeta, svijet bi svoje ljubio; no budući da niste od svijeta, nego sam vas ja izabrao iz svijeta, zbog toga vas svijet mrzi.
Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor.
Tko mene mrzi, mrzi i Oca mojega.
Benden nefret eden, Babamdan da nefret eder.
Ta nitko nikada ne mrzi svoga tijela, nego ga hrani i njeguje kao i Krist Crkvu.
Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır; tıpkı Mesihin kiliseyi besleyip kayırdığı gibi.
Tko veli da je u svjetlosti, a mrzi brata svojega, u tami je sve do sada.
Işıkta olduğunu söyleyip de kardeşinden nefret eden hâlâ karanlıktadır.
A tko mrzi brata svojega, u tami je, u tami hodi i ne zna kamo ide jer mu tama zaslijepi oči.
Ama kardeşinden nefret eden karanlıktadır, karanlıkta yürür ve nereye gittiğini bilmez. Çünkü karanlık gözlerini kör etmiştir.
Ne čudite se, braćo ako vas svijet mrzi.
Kardeşler, dünya sizden nefret ederse şaşmayın.
1.4457221031189s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?