Bana uzun bir balerin eteği ver ve biraz da süsle, o zaman varım.
Što ako joj je jedan kraj konopca zavezao oko gležnja... a drugi oko tereta?
Ya halatın bir ucunu kızın bileğine, diğer ucunu da ağırlığa bağladıysa?
Ako želite da to bude maknuto s vašeg gležnja, budite jedini preživjeli za 30 sati.
Bunları bacağınızdan çıkarmak isteyebilirsiniz 30 saat sonra tek başına kalan bunu yapacak.
Ali ako se nešto dogodi sa nogom tvoga novog dečka, recimo ispod koljena ili iznad gležnja?
Ama ya yeni sevgilinin bacağına bir şey olursa? Örneğin dizinin altından veya bileğinin üstünden?
Zašto smo radili spinalnu punkciju radi uganutog gležnja?
Neden kırık bilek vakasında spinal musluğa ihtiyacın oldu?
Imala je operaciju gležnja, i potpisala sam se na gips ovdje, "ok."
Bileğinden ameliyat olmuştu.....ve ben de tam orayı "O.K" diye imzalamıştım.
Vidjela sam krvnu grupu, od operacije gležnja, koju je imala sa 8 godina.
8 yaşında bileğinden olduğu ameliyatın kan kayıtlarını gördüm.
Životinje stoje do gležnja u vlastitom izmetu cijeli dan.
Hayvanlar tüm gün boyunca dizlerine kadar kendi dışkılarının içinde duruyorlar..
No s njom, gle, Elektra je... koliko god joj pljeskao što može oba gležnja... staviti za uši dok svršava, emotivno se doimala poput živog pijeska, znaš?
Ama onunlayken, Elektra, o-- Onu pohpohladığım sürece, Orgazm olurken iki ayak bileğini kulaklarının arkasına yerleştirebilirdi.
U sobi 4 imam slučaj iščašenog gležnja, mogu ti njega predati.
4 numaralı odada kırık bileği olan biri var. Seni orada görevlendirebilirim.
Da li ste ovo zaradili pomažući tati da skine s gležnja?
Babana, bilekliğini çıkarmasında yardım ettin mi?
Daniel, što se dogodilo nakon što si skinuo monitor s gležnja?
Daniel, ayağındaki izleme cihazını çıkardıktan sonra ne oldu?
Moju tamnoplavu bluzu, usku suknju i neke cipele s otvorenim prstima i povezom oko gležnja.
Denizci bluzumu, bir etek ve ucu açık ayakkabı.
Jeffrey, kad sam se rodio, imao sam pupčanu vrpcu omotanu oko vrata, obje ruke i jednog gležnja.
Jeffrey, ben doğduğumda göbek bağım, iki kolum ve bileklerimden biri boynuma dolanmış.
Još uvijek imamo narukvicu koju su stavili oko Juanitinog gležnja u bolnici.
Hastanede Juanita'nın ayak bileğine taktıkları bilezik hâlâ bizde.
Znam da nisi najpametnija, najbrža, suosjećajna osoba, ali nije tajna da si većinu našeg odnosa bio željezna kugla oko mog gležnja.
Çok akıllı, sivri zekalı ya da hâlden anlayan biri olmadığını biliyorum. Ama ilişkimiz boyunca gülle gibi seni ayağımda taşıdım.
Za moju predivnu ženu, njenu slobodu, i kraj narukvice oko gležnja.
Güzel karım ve özgürlüğüne. Ve de bileğinde ki bileziğinin sonuna!
Magnetska rezonanca pokazuje kako imate istegnuća lijevog koljenu i gležnja.
MR'ı, sol diz ve bileğinizde ağır zorlanma gösterdi, ama
Nosiš je oko gležnja da spriječi da se hlače upetljaju u lanac od bicikla.
Bunu ayak bileklerine takıp, bisikletin zincirine paçalarının yakalanmasını önlersin.
Monitor koji vidiš iznad svoga gležnja je VeinMapper.
Ayak bileğinin üzerinde gördüğün ekran damar eşleyicisi.
Max je također pronašao kalcifikaciju oko gležnja kosti.
Max ayrıca bilek kemiğinde kireçlenme tespit etmiş.
A sve u roku od blizine radijus programiran u mom lijepom novom opremom gležnja.
Hepsi de benim bu çok güzel bileziğimin etrafına yerleştirilmiş.
Ne uganuće gležnja na putu prema dolje.
Dikkat et de inerken bileğini burkma.
Što vidiš između gležnja i koljena?
Masanın altına bak. Bileğimin üstünde, dizimin altında ne görüyorsun?
Trebala bih moći povući ravnu liniju od uške do gležnja.
Kulak memenizden ayak bileğinize kadar düz bir çizgi çizilebilmeli.
Tri krivično djelo napada, uz povijest utvrđenog ponašanja Sigurno će vam završiti u više od gležnja monitora.
Üç suçlu saldırısı, ayrıca bir de bilek tarayıcıdan...daha fazla bitirecek davranışlara girişme.
Izbrojao sam dva gležnja, dva koljena i jedna lakat.
Saydığıma göre, iki ayak bileğin, iki dizin ve bir dirseğin var.
Na našu sreću, on je na uvjetnoj, i nosi sudski dodijeljen monitor oko gležnja.
Şansımıza şu an denetimli serbestlik sürecinde, ve mahkemenin zorunlu kıldığı bir takip cihazı takıyor.
I medicinski se ne razlikuje od toga da osobi slomljenog gležnja ili s rakom kažete, "Ma, preboli to."
Tıbbi açıdan da bunun bileği kırılmış veya kanserle savaşan birine "aş bunları" demekten hiçbir farkı yok.
0.99922108650208s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Bay Stephano'nun ensesinde hatta kaşsız alnında ve dövmesiz bileğinde. 