Hej, ja ću se uhvatiti kraj Knicksa igre dolje na 1849., hoćeš doći?
1849'e gidip Knicks'in maçının sonunu izleyeceğim, gelmek ister misin?
Tko će me pronaći, duboko dolje ispod starog bukvinog drveta?
Kim bulacak beni... O eski kayın ağacının altında, diplerde?
Ne pravi sebi lika ni obličja bilo čega što je gore na nebu, ili dolje na zemlji, ili u vodama pod zemljom.
‹‹ ‹Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.
Ili s bilo kojim od tih pokretnih dijelova tamo dolje.
Veya orada hareket eden binlerce parçadan biri.
Je li sve u redu tamo dolje?
Orada her şey kontrol altında mı?
Dolje je neka djevojka, kaže da joj je žao ali ne može više čekati.
Aşağıda bir kız var. Sana üzgün olduğunu ve bunun onun kavgası olmadığını söylüyor.
Što se dovraga događa tamo dolje?
Az önce bağlantı koptu. - Lanet olasıca orada ne oluyor?
Dolje su tračnice, izgledat će poput samoubojstva.
Orada alçak bir korkuluk var. Bu intihar gibi görünecek.
Misliš li da, ako natjeramo psa na ganja ovu lutku, možemo požuriti dolje i jako brzo zgrabiti telefon?
Şu bebeği uzağa atsak, köpek peşinden gitse, biz de o arada aşağı inip telefon açsak?
Koji se kurac događa tamo dolje?
Aşağıda ne oluyor böyle amına koyayım?
(Smijeh) Nosio sam svoj teret dolje gdje sam sreo svog nepobjedivog protivnika i dragocjenog psa kod ulaznih vrata.
(Kahkahalar) Görevimin verdiği yükü merdivenlerden aşağıya indirdim, düşmanımla tanıştığım yere, ve ön kapıdaki değerli köpek ile.
Zvijezde su sjale dolje na život na zemlji tijekom milijarda godina.
Yıldızlar milyonlarca yıldır dünyadaki yaşamın üzerinde parıldıyordu.
A onda pogledam dolje, svoje tijelo i pomislim: "Uf, ja baš čudno izgledam."
Sonra aşağıya, bedenime baktım ve "Haydaa, amma garip görünüşlü bir şeyim ben böyle, " diye düşündüm.
Pogledam dolje svoju ruku, i shvatim da više ne mogu odrediti granice svoga tijela.
Ve koluma bakınca anladım ki bedenimin sınırlarını artık tanımlayamıyordum.
Zato neću nastaviti dok svaka pojedina osoba u ovoj dvorani, dolje i gore, i svatko tko ovo gleda, ne zavoli i ne počne razumijevati klasičnu glazbu.
Bu yüzden bu odadaki, alt kattaki ve Aspen'daki her bir insan ve izleyen herkes klasik müziği sevip, anlayana kadar gitmeyeceğim.
Ako pogledate presjek ljudskog mozga, gledajući odozgo prema dolje, ono što vidite jest kako se ljudski mozak u stvari sastoji od tri glavne cjeline koje se savršeno podudaraju sa zlatnim krugom.
Eğer insan oğlunun beyninin çapraz kademesine yukarıdan aşağıya bakarsak, aslında insan beynin üç ana kısma bölündüğünü görüyoruz. Bu mükkemel bir şekilde altın çemberle bağlantı içinde.
Od vremena kada se TiVo pojavio na tržištu, prije 8 ili 9 godina, do današnjeg dana, oni su jedini takav proizvod najviše kvalitete na tržištu, kapa dolje, tu nema nikakve rasprave.
Tivo'nun geldiği zamandan, ortalama sekiz veya dokuz sene önceden bugüne. Onlar piyasadaki en yüksek kaliteli tek ürün, çekişmesiz bir şekilde doğru.
U Podzemlje vode putovi kroz njenu kuću, dolje u odaje smrti.
Ölüler diyarına giden yoldur onun evi, Ölüm odalarına götürür.
Pokazat ću čudesa na nebu gore i znamenja na zemlji dolje, krv i oganj i stupove dima.
Yukarıda, gökyüzünde harikalar yaratacağım. Aşağıda, yeryüzünde belirtiler, Kan, ateş ve duman bulutları görülecek.
On odmah uze vojnike i satnike pa otrča dolje k njima.
Komutan hemen yüzbaşılarla askerleri yanına alarak kalabalığın olduğu yere koştu.
1.7993659973145s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Üç hafta önce görünmez bir kubbe bizi dünyadan ayıracak şekilde Chester's Mill'de ortaya çıktı. 