Prijevod od "šerife" na Turski


Kako koristiti "šerife" u rečenici:

Šerife, je li ono bila istinita priča o Charlieju Ealseru?
Şerif, Charlie Walser'ın hikayesi gerçek miydi?
Šerife, znate li zašto me se boje?
Şerif, benden neden korktuklarını biliyor musun?
Šerife... recite Libertyju Valanceu da ću biti vani.
Mareşal... Liberty Valance'a dışarıda olacağımı söyle.
Pretpostavljam da on ima zanimljiviju povredu od tebe, šerife.
Sanırım onun durumu sizinkinden daha kötü şerif.
Šerife, izgleda da ćeš ipak zadržati svoj posao.
Şerif, görünüşe göre işine devam edeceksin.
Samo reci šerife, gađat ću ih kamenjem.
Sen emret, ben günlerini gösteririm, Şerif.
Šerife, bez uvrede, ali očigledno je da ovaj čovjek nije sasvim pri sebi.
Şerif gücenme ama besbelli ki bu adamın tahtası eksik.
Šerife, na trenutak nemoj misliti na Shelly.
Şerif, bir süreliğine Shelly'i aklından çıkar.
Šerife Truman, vidjeti ovakav genijalan istražiteljski um na djelu, za mene je prava poslastica.
Şerif Truman, böyle araştırmacı bir dehayı iş başında görmek... benim için tam bir sürprizdi.
Šerife, pretpostavljam da nam je bilo vrlo teško da saznamo istinu o Josie.
Josie hakkındaki gerçeği öğrenmek hepimize ağır gelmiş olmalı.
Srećom po vas, šerife Dearborne, niko vas ne primorava da gledate.
Şanslısınız Şerif. Kimse sizi görmeniz için zorlamıyor.
Recite mi, šerife, da li je neka od tih nesrećnih žena bila iskrvarila, pre nego što ste je našli?
Sormamın sakıncası yoksa Şerif o talihsiz iki kadından birisinin bulunduklarında posası çıkarılmış mıydı?
Nisam potpisao za izgorena tijela i mrtve šerife.
Ben yanmış cesetler veya ölü memurlar için girmedim bu işe.
Hej šerife da li želiš doći da pogledaš ovu kasetu?
Şerif, gelip şu kasete bir göz atmak ister misin?
Mislim, prokletstvo šerife, možda si je ti posljednji vidio.
Yani, kahretsin be Şerif onu son görmüş kişi sen olabilirsin.
Šerife, pristajem na malo građanske neposlušnosti, ali mislim da te ovo može koštati posla.
Şerif, biraz sivil itaatsizliğe lafım yok ama sanırsam bu olay senin işine mal olacak.
Šerife, šta ako kao istraživači nađemo nešto vredno, gde bismo mogli da čuvamo naša sredstva?
Diyelim ki ana damara ulaştık. Maden arayan kişiler olduğumuzu düşünürsek, bulduklarımızı nereye yatırmalıyız acaba?
Šerife, vratićeš nam vodu, zar ne?
Şerif, suyu geri getireceksiniz değil mi?
Šerife, ako radimo zajedno, siguran sam da možemo smisliti rešenje za ovu situaciju.
Baksana Şerif beraber çalışırsak bu duruma yararlı bir çözüm bulabiliriz.
Sve je pod kontrolom, je li šerife?
Her şey kontrol altında ha Şerif?
Hvala vam šerife, ako nešto čujemo, javit ćemo vam.
Sağolun Şerif. Bir şey öğrenirsek size haber veririz.
Šerife, imate li ideju što Thompson strojnica radi "besmrtnima"?
Şerif, bir fikrim var Thompson yarı otomatik tabancası ne yani "ölümsüz" mü?
Šerife, čini mi se da smo krivo počeli.
Şerif, kötü bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum.
Šerife, ovdje ste tek mjesec dana, a već ste priveli Proctora.
Şerif, buraya geleli bir aydan az oldu ama Proctor'ı köşeye kıstırdınız.
Šerife Hood, napala sam čovjeka danas u gradu, jednog od bajkera, ovime.
Şerif Hood. Bugün kasabadaki bir adama saldırdım. Motorculardan birine.
Ovo se desilo u vašem gradu, šerife Hood.
Bu sizin kasabanızda oldu Şerif Hood.
Po mojoj procjeni, šerife, postali ste smetnja ovoj istrazi.
Benim altımda Şerif bu soruşturmaya sadece engel oldun.
Ne, šerife Clark, idemo sprijeda čekat ćemo točno tu.
Hayır, Şerif Clark. Ön kapıdan giriyoruz ve burada bekleyeceğiz.
Jeste opasan posao i svaki drvosječa će vam reći da je ponosan na ono što radi i sumnjam da žele da im vlada napravi lijep park, šerife.
Evet, tehlikeli bir iş ve buradaki bütün keresteciler yaptıkları işten gurur duyduklarını söyleyecektir. Ama hükümetten tatlı bir park yapmasını isteyeceklerini hiç sanmıyorum Şerif.
Na tome bi trebalo da se zasniva ova zemlja, šerife.
Devletin bunlarla meşgul olması gerekiyor Şerif! - Evet!
Šerife... bili smo na istoj liniji i medvjed je našao između nas i kada sam pucao, Albert se bio na tom pravcu i...
Şerif, ikimiz de aynı hizaya geçmiştik. Ayı aramıza girdi. O geçip gidince de nişan aldığım kişi değişti.
Šerife, što se dogodilo nakon vašeg dolaska?
Şerif olay yerine vardıktan sonra neler gördünüz?
Šerife Lamb, je li istina da je Logan Echolls bio u kući kada je Bonnie umrla?
Şerif Lamb, Bonnie öldüğünde Logan Echolls'un evde olduğu doğru mu?
Šerife, jeste li svjesni snimke na kojoj Logan prijeti Bonnie?
Şerif, Logan Echolls'un Bonnie'yi tehdit ettiği videodan haberdar mısınız?
Do tada, hvala ti za tvoje vrijeme, šerife.
Şimdilik vakit ayırdığınız için teşekkürler Şerif.
Vi možda ne želite uzeti svoj posao zaozbiljno, šerife, ali ja hoću.
Siz bu işi ciddiye almayabilirsiniz şerif ama ben alıyorum.
Šerife, ovo je pomoćnik ravnatelja Mayfair, FBI.
Şerif, ben FBI'dan Müdür Yardımcısı Mayfair.
0.85710000991821s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?