Gen Su bölgesindeki Şan Si'de polis müfettişiyim.

Ve beni kim müstakbel karım... Ank-su-namun'dan daha iyi koruyabilir.

Çince'yi üst düzey bir ailenin yanında öğrendim. Su-su-Sussudio.

Su Chou yakınında bir hapishanede birini kurtarmaya çalışırken tutuklandı.

Su Chou yakınlarındaki bir hapishanenin detaylı bir raporunu istiyorum.

Onu Çin'in doğusunda, Su Chou yakınlarında bir hapishaneye gönderdiler.

Prenses Suya hayatımdaki yerinin taze zencefil ve bir kase pirinç gibi olduğunu söylerdim.

Evet, ben de hala su-su-sudio* ne demek onu anlamaya çalışıyorum.

General Su'yu bulmak için özel bir takım oluştur.

General Su bize çok sayıda zafer kazandırmıştır.

Su sana öz kardeşi gibi davrandı.

Millet, bu çocuğun adı Min Soo.

Her şeyden iki tane. İkişer tane de şunlardan.

Lee Hak-su. Kuzey Kore Alman Büyükelçisi.

Bütün dikkatler iktidarın başarılı bir şekilde el değiştirmesindeyken Lee Hak-su'nun bütün servetini alıp iltica edeceği şüphesi doğdu.

Lee Hak-su bu döngünün bir parçasıydı ve ihanete uğradı.

Resmi olarak ikinci sırada Jang Su-ki var ama doğrusu bu bir formalite ve bu işle pek alakası yok.

Çok fazla değil ama, evim güzel evim.

Bai Su Zhen gözlerini açtığında anında ne olduğunu fark etti.