Oteli çoktan ayırttın Tommy ve sen sevişirken çalacak olan müziklerin üstünden geçtin.
Već si rezervirala hotel. Uvježbala zvukove koje ćeš ispuštati. dok vodiš ljubav s Tommyjem.
Çünkü o da sevişirken aynı şeyi söylerdi.
Jer je tokom vođenja ljubavi govorio
Söyle bana, sevgili tüylü arkadaşım, ne düşünüyorsun Barbarella ile sevişirken?
Reci mi, moj lijepi, pernati prijatelju, o čemu razmišljaš... kada vodiš ljubav s Barbarellom?
Kimdir, nerelidir bilinmeyen bu adam karımla sevişirken, sanırım yapmam gereken, arkama yaslanıp rahatlamak.
Pretpostavljam da je posljednja moda samo sjediti i odmarati se, dok gospodin Nitko Niotkud vodi ljubav s mojom ženom, zar ne?
Sevişirken bir başkasıymış gibi rol yapmak zorunda.
Kad vodi ljubav, mora se praviti da je netko drugi.
Ogünlerde, Lux'uçatıda gelişigüzel oğlanlarla ve adamlarla sevişirken görmeye başlamıştık.
U to vrijeme počeli smo viđati Lux kako vodi ljubav na krovu... sa raznim mladićima i muškarcima.
Sevişirken bana neler yapacağımı söylemen gerekmez.
Najmanje trebam tvoje zapovijedi u krevetu!
Erkek arkadaşımla sevişirken seni hayal etmiyorum.
Ne zamišljam tebe kada vodim ljubav s dečkom.
Onunla sevişirken tek düşünebildiğim şey, senin o tavanı görsen ne kadar seveceğindi.
Jedino na što sam mislila jest koliko bi ti se sviđao onaj plafon.
İnsanların sevişirken görüntülerini kaydetmeleri duyulmamış bir şey değil.
A i nije nečuveno da se ljudi snimaju dok vode ljubav.
Sikişmeye çalışıyorduk ama kendimizi sevişirken bulduk.
Pokušali smo se jebati, ali smo umjesto toga završili vodeći ljubav.
En son kız kardeşini sevişirken çekmişti.
Snimao je svoju sestru dok se seksala.
Çünkü birisiyle sevişirken gördüğüm sadece bir yüz var.
Jer kad sam bio unutar nekoga vidio bih samo jedno lice.
Bu annemin yaşadığı adamlardan biriyle belli bir şekilde sevişirken, diğeriyle daha farklı bir şekilde sevişmesi gibi.
To je kao kad moja majka vodi ljubav sa jednim od momaka sa kojima živi to radi na jedan način kad su sami, ali kada je i drugi tu onda vodi ljubav drugačije.
Ama eminim, patronun halısı üstünde sevişirken kendini bile bile kaydettirmemişsindir.
Ali, sigurno, vi ne biste željeli da postoji snimak, na kome vodite ljubav na gazdinom tepihu.
Erkek arkaşıyla, Mary Margaret'ı, sevişirken yakalamış.
Znam sigurno da se Patsy Lyle onesvijestila u pola sexa.
Sen Penny'le çadırda sevişirken ben de burada oturup, Howard'ın bir kaktüsün ırzına geçmesini izlerdim.
Ti i Penny bi se seksali u šatoru, a ja bih sjedio vani i gledao Howarda kako skače na kaktus.
Daha önce bir gladyatörü sevişirken hiç görmemiştim.
Nikad nisam vidjela prije kako gladijator jebe....
Kanları için acıdan kıvrandığın sen benimle sevişirken canlarını veren insanları öldürmek hiç hoşuna gitmedi.
Nisi nikad uživao ubijajuci one ljude, valjajuci se gol u njihovoj krvi, vodeci ljubav sa mnom dok svjetlost nestaje iz njihovih ociju.
Yani sevişirken çok naziksin, sarılmayı seviyorsun ve...
Pa, znaš, mislim, kada ti vodiš ljubav, ti si tako nježan i voliš da se maziš i...
Sevişirken yanlışlıkla kendi kıçına şaplak atıp anneciğim diye mi bağırdın?
Dok ste vodili Ijubav, Jesi li slučajno sebe tukao po dupetu i plačući govorio, "Mamice"?
Tamam, Avatar filminde, Pandora'da sevişirken saçlarının at kuyruklarını birleştiriyorlar yani anlayacağımız saçları onların malafatları.
Ok, u Avataru, kada muškarci Pandore vode ljubav vežu kosu u rep, i tako znamo da im rep predstavlja spolni organ.
Bence o dükle sevişirken ilk aşkı Lorenzo'yu düşünüyordur.
Kladim se da kad vodi ljubav sa tim vojvodom... Da? -Zamišlja svoju prvu ljubav, Lorenza.
Yüzünde, kendi yatağımızda onunla sevişirken gördüğüm ifadeyi görmeden yüzüne bile bakamıyorum, Ben!
Ne mogu te ni pogledati u lice, Bene bez da vidim izraz koji si imao dok si je ševio u našem krevetu!
Seni kocamla sevişirken bastığımda neyi yapmadığıma pişmanım, biliyor musun?
Znaš zbog čega stvarno žalim kada sam te našla kako ševiš mog muža?
Benle sevişirken Roseanna'yı mı hayal ediyorsun?
Kada vodiš ljubav sa mnom, zamišljaš li Roseannu?
Ama en azından biz sevişirken Sheldon annesini düşünüyor olmayacak.
Barem kada budemo vodili ljubav Sheldon neće misliti na svoju majku.
Sanırım aşk denilen şey benim için... sevişirken yaşanılan şey gibi...
Koristim tu riječ u smislu, vođenja ljubavi.
Ve onunla sevişirken tüm saçmalıklar yok oluyor... sadece o ve ben kalıyoruz... ve evet, kendimi onunla kaybediyorum ve... onun da kendini benimle kaybettiğini görebiliyorum... ve beraber kayboluyoruz.
A kada to radimo, sve sranje nestaje, samo smo ja i ona, tamo, i da, opustim se u njoj, i mogu vam reći i da se ona opušta u meni, i samo smo jebeno... zajedno opušteni.
Belki de her ihtimale karşı bu senin sevişirken biraz hayat dolu olmanı sağlar.
Možda ćeš tako živnuti dok imamo seks, u svakom slučaju.
Sonra birden mutfaktaki masada senle sevişirken buldum kendimi.
I onda me poševiš na kuhinjskom stolu.
Sevişirken acele etmiyordum ama değil mi?
Nisam žurio onda kad se računalo, zar ne?
"Benimle sevişirken aklından geçenleri nasıl düşünmem?
"Kako mogu da ne mislim o onom o čemu ti misliš" "kad vodiš ljubav sa mnom?"
Başka bir zaman sevişirken sırf benimle olup başka bir kadınla olmadığını nereden bileyim?
"Kako da znam da si sa mnom, a ne sa nekom drugom ženom" "s kojom si nekad vodio ljubav?
İnsanların ben bir tavuk maskesi giyerken ve seni gıdaklayı sevişirken görmelerini mi istiyorsun?
Zar si htio da ljudi dođu gore dok nosim masku pileta, a ti kokodačeš i jebeš?
Sergiyi yapan kadın, evli erkekleri ayartıp onlarla sevişirken fotoğraf çekiyor.
Ovako. Ona zavodi oženjene, spava s njima, a zatim ih usred čina fotografira. Čekaj.
O'nu şöyle tarif et Çok yakışıklı, sevişirken aslan gibi çakan...
Opiši ga kao... bahato zgodnog, sa seksualnom srčanošću lava.
Diğer odada bir palyaçoyla sevişirken bulaşıkları yıkamamı isteme benden!
Ne viči na mene da operem posuđe, ako se jebeš sa klaunom u susjednoj sobi!
Kocanızı izleyip sevişirken resmini mi çekeyim?
Da slijedim vašeg supruga i uslikam ga dok se ševi?
Birkaç ay önce Scott E ve Dr. Larson sevişirken yakalamıştım.
Prije nekoliko mjeseci sam išao na Scott E i dr Larson događaj djelo.
Benimle sevişirken olduğumu düşündüğün adam mı yoksa imge mi gördün?
Fantazija u kojoj se pretvaraš da sam taj momak, ili vizija?
Ama Ty ve Ali'yi sevişirken gösteriyor.
No, to pokazuje Ty i Ali u seksu.
0.83589720726013s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Već si rezervirala hotel. Uvježbala zvukove koje ćeš ispuštati. dok vodiš ljubav s Tommyjem. 