Prijevod od "sayın" na Hrvatski


Kako koristiti "sayın" u rečenici:

Sayın başkan, tanığın ifadesini doğrulamak istiyorum.
G. predsjedavajući, želio bih potvrditi izjavu svjedoka.
Sayın başkan, bence bu beyan şu an için tamamen yersiz.
G. predsjedavajući, mislim da je to sad potpuno neumjesno.
Ama maalesef, sayın başkan, duruşmayı terk etmek zorundayım, kendi komitemin önemli bir toplantısına başkanlık etmek için.
Predsjedavajući, ja sad moram napustiti ovo saslušanje, kako bih predsjedavao vrlo važnom sastanku mog odbora.
Sayın jüri üyeleri, bir karara vardınız mı?
Gospodo porotnici, jeste li donijeli presudu?
Endişeli değilim sayın başbakan, sadece meraklıyım.
Nisam zabrinut, gospodine premijeru, samo me zanima.
Tüm saygımla, Sayın Başkan, Bitirmeyi tercih ederim.
Uz poštovanje, htjela bih završiti. Nismo danas ovdje zbog toga.
Sayın yargıç, müvekkilimle biraz konuşabilir miyim?
Mogu li se na trenutak posavjetovati sa strankom?
Sayın Müdür bu öğrenciler Genç Yaşta Büyücülüğün Kısıtlanması Kararnamesine karşı geldiler.
RavnateIju. PrekršiIi su praviIa o čaranju za maIodobnike.
Sayın Başkan, Jack Bauer yeni bilgilerle aradı.
Predsjedniče, Jack Bauer javio je nove informacije.
Sayın Başkan, Cordilla virüsüne sahip olan adam sizinle konuşmayı talep ediyor.
S vama želi razgovarati čovjek koji ima virus.
Ee sayın Bakan ile ne kadar zamandır evlisiniz?
Koliko dugo ste vi i ministar u braku?
Sayın Başkan, analistlerim Assad Örgütü'nün, o olmadan devam edemeyeceğini ve onun ölümüyle bu saldırıların sona ereceğine inanıyorlar.
G. Predsjednice, mislimo da Assadova organizacija ne moze prezivjeti bez njega, i jednom kada bude mrtav ovi ce napadi prestati. CTU mora eliminirati Assada.
Sayın Başkan, ben Başkan Yardımcısı Daniels.
Gospodine presjednice, ovdje je podpresjednik Daniels.
En uygun fırlatma pozisyonu için saniyeler kaldı, Sayın Başkan Yardımcısı.
Na sekunde je od optimalne pozicije za lansiranje, g. dopredsjedniče.
Sayın Hâkim, Bay Shelton bize bir itirafta bulunacağı taahhüdünü vermişti.
Gospodin Shelton je pristao dati priznanje.
Sayın Başkan, siz ve Sekreter Kanin, şimdi harekete geçmelisiniz.
Gospođo predsjednice, vi i sekretar Kanin morate odmah krenuti.
Sayın meclis üyesi maktul Rosie Larsen'ı tanıyor muydunuz?
Vijećniče, vijećniče... Poznavali ste žrtvu, Rosie Larsen?
Sayın Başkan, uçuş planından sapmak iyi bir fikir değil.
G. predsjedniče, nije pametno mijenjati plan leta.
Sayın Başkan, YouTube sayfam için bir soru sorabilir miyim?
Može pitanje za moj YouTube kanal?
Sayın Başkan bu CEO'ların her birini Kongre önüne sürüklemek isterim ama daha büyük bir risk var.
Rado bih ih sve dovukao pred Kongres, no više je na kocki.
Sayın Başkan Yardımcısı, peşinen özür dilerim ama bugüne kadar gördüğünüz en sert kalkış olacak bu.
G. potpredsjedniče, moje isprike, ovo će biti najgadnije uzlijetanje.
Sayın Başkan, Delta Gücü Washington hava sahasına girdi.
Delta Force je ušao u zračni prostor.
Sayın Başkan, keşke kalem kılıçtan güçlü olsaydı.
Volio bih da je pero moćnije od mača, doista.
Sayın temsilciler, 2013 Midnight Black Fuarı'na hoş geldiniz.
Dobrodošli, suradnici, na Midnight Black Expo 2013.
Sayın Yargıç, savcı ile bir görüşme talep ediyorum.
Časni suče, želim to raspraviti s okružnim tužiteljem.
Kafamda çok şey var Sayın Meclis Üyesi.
O mnogo toga mislim, gradski većniče.
Sayın Başkan, başka bir yolu olmalı.
Gospodine, mora da postoji drugi način.
Böldüğüm için özür dilerim Sayın Başkan.
Ispričavam se. Glavni tajnik je ovdje.
Beceriksizliğin bize 4 adama mal oldu sayın meclis üyesi.
Tvoja nesposobnost nas je sad koštala četiri života, vijećniče.
Her gün iletişim kurabileceğimizin garantisini veremem korkarım Sayın Büyükelçi.
Ne možemo garantirati dnevne komunikacije, ambasadorice.
Sayın Başkan Yardımcısı, bizden Barkawi'nin hatasını bulmamızı istemiştiniz.
G. potpredsjedniče, htjeli ste da pronađemo Barkawijevu pogrešku.
"Sayın James Veitch, Size Altın gönderme niyetindeyiz."
On odgovori, "Dragi James, slat ćemo ti Zlato."
(Gülüşmeler) Dedi ki: "Sayın Veitch, sipariş verdiğiniz hiçbir şeyden sorumlu değilim."
(Smijeh) Rekao je, "Mr. Veitch, nisam odgovoran ni za što što ste naručili."
O halde, sayın jüri, baylar ve bayanlar, şuna bir bakın.
Dakle, dame i gospodo porotnici, pogledajte ovo.
Baylar ve bayanlar, sayın jüri, işte bazı deliller: Zamanımızın büyük ekonomistlerinden Dan Ariely ve üç arkadaşı MIT öğrencileri ile bir çalışma gerçekleştirdi.
Dame i gospodo porotnici, neki dokazi: Dan Ariely, jedan od velikih ekonomista našeg vremena, on i troje kolega, napravili su studiju na studentima sa MIT-a.
Onu kutsal sayın. Çünkü yiyecek sunusunu Tanrınıza o sunuyor. Sizin için kutsaldır. Çünkü ben kutsalım, sizi kutsal kılan RAB benim.
Svetim ga drži, jer on prinosi hranu tvoga Boga. Neka ti je svet, jer sam svet ja, Jahve, koji vas posvećujem.
‹‹Buluşma Çadırında hizmet etmeye gelen otuz ile elli yaş arasındaki adamların hepsini sayın. da gelebilir. Aynı ifade şu ayetlerde geçiyor: 4:23, 30, 34-35, 38- 39, 42-43 ve 8:24, 25.
od trideset godina naviše, sve do pedeset godina - sve koji mogu ući u red da vrše službe u Šatoru sastanka.
Kral, yanında bulunan ordu komutanı Yoava şu buyruğu verdi: ‹‹Dandan Beer-Şevaya dek İsrailin bütün oymaklarına gidip halkı sayın ki, halkın sayısını bileyim.››
I kralj zapovjedi Joabu i vojvodama koji bijahu s njim: "Obiđite sva Izraelova plemena od Dana do Beer Šebe i popišite narod da znam koliko ima naroda."
Davut Yoavla halkın önderlerine, ‹‹Gidin, Beer-Şevadan Dana dek İsraillileri sayın›› dedi, ‹‹Sonra bana bilgi verin ki, halkın sayısını bileyim.››
Kralj reče Joabu i narodnim knezovima: "Idite, izbrojte Izraelce od Beer Šebe pa do Dana, onda se vratite i kažite mi koliko ih je na broju."
Aramızda bir belirti olsun diye Şabat günlerimi kutsal sayın. O zaman benim Tanrınız RAB olduğumu anlayacaksınız dedim.
i svetkujte moje subote, neka one budu znak između mene i vas, kako bi se znalo da sam ja Jahve, Bog vaš!'
Pavlus, ‹‹Sayın Festus›› dedi, ‹‹Ben çıldırmış değilim. Gerçek ve akla uygun sözler söylüyorum.
"Ne mahnitam, vrli Feste, odvrati Pavao, nego riječi istine i razbora kazujem.
Siz de böylece kendinizi günah karşısında ölü, Mesih İsada Tanrı karşısında diri sayın.
Tako i vi: smatrajte sebe mrtvima grijehu, a živima Bogu u Kristu Isusu!
Sevgili kardeşimiz Pavlusun da kendisine verilen bilgelikle size yazdığı gibi, Rabbimizin sabrını kurtuluş fırsatı sayın.
A strpljivost Gospodina našega spasenjem smatrajte, kako vam i ljubljeni brat naš Pavao napisa po mudrosti koja mu je dana.
2.78142619133s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?