Prijevod od "savcı" na Hrvatski


Kako koristiti "savcı" u rečenici:

Üzgünüm çocuklar, savcı birkaç soru sormak istiyor.
Žao mi je, djeco. Državni odvjetnik ima pitanja za mene.
Savcı Yardımcısı Polmar, bu ilave kısıtlamalara katılıyor musunuz?
Tužitelju Polmar, slažete li se sa ovim dodanim ograničenjima?
Öyleyse, yarın sabah, savcı davayı çekeceğini ilan edecek.
Dakle, sutra ujutro će javni tužitelj obznaniti da povlači optužnicu.
Savcı ne olduğunu öğrenmeye can atıyor.
Javni tužitelj želi znati što se dogodilo.
Michael, birilerini mahkum etmek isteyen... bir savcı yardımcısından beklenebilecek her şeyi yapmıştı.
Michael je učinio sve što se očekuje od državnog tužitelja.
Katı bir savcı olarak, kesinlikle şöhretinize yakışmıyorsunuz.
Vaš izgled ne odaje dojam da ste oštra tužiteljica.
İyi bir savcı yardımcısı bulmanın zorluğundan bahsedersin hep.
Uvijek se žališ kako je teško pronaći pomoćnike tužitelje.
Vance, ben dedikodu yazarıyım, savcı değil.
Vance, ja pišem tračeve, nisam tužiteIjica.
Savcı ile iyi bir anlaşma yapamaz, oysa ben yapabilirim.
On ne može izvući od tužioca bolju nagodbu, ja mogu.
Bölge başsavcısı size bir başka savcı atayacaktır.
Ured javnog pravobranitelja će dodijeliti drugog tužioca.
Ölüm belgesine ya da savcı raporuna ulaşabildin mi?
IMAŠ LI SMRTOVNICU ILI IZVJEŠĆE S AUTOPSIJE?
Özel bir savcı seni temize çıkarır çıkarmaz gidebilirsin.
Kada posebni tužilac odobri, bit ćeš na putu.
Saygınlığınızı sarsmak çocuk oyuncağıdır, savcı bey.
Šetnja u park da bih vas diskreditovala, zastupniče.
İtin şansı, ailesinde Bölge Savcı Yardımcısı olması.
Govnar ima sreće da ima okružnog tužioca u porodici.
Ve eğer bu savcı onlara sanığın tükürüğünü bir tabakta sunmazsa masumdur!
I ako tužitelj to ne dobije okrivljenik sklizne sa tanjura, i nije kriv.
Arızalı cihazlarla ilgili bir sorununuz varsa bunu teknik servisle konuşun, savcı bey.
Ako vas muči neispravna oprema predlažem da se javite Održavanju.
Bayan Austen, geçmişte işlediğiniz suçlara dayanarak savcı ile aynı fikirdeyim.
Gospodjice Austin, na osnovu vase proslosti, sloziti cu se sa tuziteljicom.
Savcı en iyi tahminle 15 yıl verecek ama sen 7 yıl yatarsın.
Iskreno, mislim da ce pristati na kaznu od 15 godina, a da odsluzis 7.
Hampshire County'de bir savcı var seni kızının erkek arkadaşını öldürmekten suçlayacak.
Okružni tužilac u okrugu Hampshire će te optužiti.....za smrt dečka tvoje kćeri.
Ayrıca savcı bir mahkûmiyet kararı aldırsa dahi, ki bu garanti değil tecavüzcü 11 ay kadar az bir süre, yani senin vergi kaçırmaktan alacağın ceza süresinin yarısı kadar yatar.
A ako tužitelj i dobije osudu, što nitko ne može garantirati, silovatelj bi dobio oko 11 mjeseci a to nije niti polovica od kazne za utaju poreza.
Federal savcı Tom Kingsly tarafından yürütülen dava hem Birleşik Devletler hem de genç savcı için büyük bir zafer.
Slučaj, vođen od strane saveznog tužioca Toma Kingsly prestavlja veliku pobjedu, i za Sjedinjene države kao i za mladog tužioca.
Eminim savcı bunu göz önüne alır.
Sigurna sam da će tužitelj uzeti to u obzir.
Dava göz önüne alındığında, savcı o anlaşmayı teklif etmek zorunda kaldı.
S obzirom na okolnosti u ovom slučaju, okružni tužilac je mislio da treba da ponudi tu pogodbu.
Savcı da Abby'yi hakkında kovuşturma başlatmakla tehdit etti.
Tužitelj je čak prijetio da će je tužiti za krađu i klevetu.
Savcı Roswall nasıl olur da megabitle megabaytı birbirine karıştırır?
Kako, dovraga, tužitelj Rosval može miješa megabite i megabajte?
Bölge Savcı Yardımcısı Lowan ve ben başından beri birlikte çalışıyorduk.
Pomoćnik Lowan i ja radimo zajedno otpočetka.
Olay şu ki, Tess ile aramdaki durum da kişisel ve bir Bölge Savcı Yardımcısı'nın ilgisine kesinlikle muhtaç değil.
Ali i moja situacija sa Tess je osobna i ne zahtijeva vašu pažnju.
Sayın Yargıç, savcı ile bir görüşme talep ediyorum.
Časni suče, želim to raspraviti s okružnim tužiteljem.
Ben de tam annenize ve kardeşinize Bayan Lance'in davada yardımcı savcı olacağını açıklamayı bitirmiştim.
Baš sam vašoj majci i sestri objasnio da će mi gospođica Lance asistirati.
Bayan Jetson ve savcı suçlamada bulunmamayı kabul ederse Veronica gitmekte özgürdür.
Ako se svi slažete da ne podnosite tužbu, Veronica je slobodna.
Kulaktan dolma bilgilerle hiçbir savcı emir çıkartmaz.
Nijedan sudac ga neće izdati napamet.
Savcı bey, şüphelinin kimliğini açıklayabilir misiniz?
Možete li nam reći tko je ubojica?
Bırak savcı mevzusunu ben düşüneyim tamam mı?
Pusti meni brinuti o tužiteljima, dobro?
Beyaz Saray avukatı Bill Galich özel savcı Heather Dunbar tarafından sorgulamaya çağırıldı.
Odvjetnik Bijele kuće Bill Galich je jutros pozvan na ispitivanje Od specijalnog istražitelja Heather Dunbar.
Baş savcı Adam Donner Laurel Lance'in ücretsiz izninin ardından görevine döndüğünü açıkladı.
Ada Adam Donner najavio povratak Laurel Lance na korist tužitelja nakon kratkog dopusta.
Bertinelli davasında savcı olarak görev yapacak.
Ona će voditi optužbe gospodina Bertinelli.
Savcı Williams'ın gömleği mavi, Bayan Tanner.
Tužioceva košulja je plava, gđo Taner.
Bölge savcı yardımcısı daha haber vermedi.
Pomoćnik DA nije napravio poziv još.
Bir arkadaşın ve ileride kuvvetle muhtemel seni savunacak bir savcı olarak bu işten olabildiğince uzaklaşmanı tavsiye ediyorum.
KAO TVOJA PRIJATELJICA I VJEROJATNO TVOJA TUŽITELJICA JEDNOG DANA, LIJEPO TI KAŽEM, MAKNI SE ŠTO JE DALJE MOGUĆE OD OVOGA.
Bana bilmek istediğimi söyle ben de Federal Savcı'yla konuşayım.
Reci mi što želim znati, Ću razgovarati s savezni tužitelj.
Sonra savcı sana soracak, "Neden daha önce söylemedin?" diyecek.
Tužitelj će te pitati, "Zašto ništa nisi rekao ranije?"
Kurbanlarımız Memur Reese ve Bölge Savcı Yardımcısı Gray'in öldürüldüğü silahla mı vurulmuş?
Naše žrtve su snimljene istog pištolja Koji je ubio policajca Reese i D.D.A. Gray?
Ben hiç bir özel savcı tarafından sorgulanırken yalancı şahitlik yapmadım.
Nikad nisam nikad sebe lažnih kada istragom posebnog tužitelja.
Savcı, sana yaptıkları için ona dava açtı.
okružnog ga progona za ono što je ucinio za vas.
Ama anlaşıldı ki savcı, Yargıç Forer'in cezalandırma kılavuzunu görmezden gelerek bir nevi kendisininkini icat etmesinden rahatsız oldu ve itiraz etti.
Ali ispostavilo se kako tužitelj nije zadovoljan da je sutkinja ignorirala direktive o kažnjavanju i na neki način osmislila svoje, i tako je uložio žalbu.
Geliştirme acentasından biriyle buluştum, savcı ve hakim eğitiyorlardı, bence çok normal bir eğilim avukatların karşısına birini koymak.
Sastala sam se s jednom agencijom za razvoj, oni su obučavali tužitelje i suce, što je inače neravnopravno u odnosu na branitelje.
1.3074841499329s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?