Prijevod od "kayıtları" na Hrvatski


Kako koristiti "kayıtları" u rečenici:

Bir yolunu bulup sinaptik kayıtları kullanılabilir veriler hâline getirmiş olması mümkün.
Možda je pronašla način da sinaptičke zapise prevede u iskoristive podatke. I je.
Yirmi yılı geçmiş tıbbî kayıtları bilgisayarda bulamayız.
Većina medicinskih podataka starijih od 20 godina, nisu digitalizirani nigdje.
Neyse ki askeriye de artık modernleşti ve kayıtları sayısallaştırıyor.
Srećom je Ministarstvo veterana ušlo u novi milenij i digitaliziralo svoj arhiv.
Ve namussuz her anlaşmanın arkasında kazanılan dolarlar vardı ve de kayıtları Andy tutuyordu.
Iza svakog sumnjivog dogovora iza svakog zarađenog dolara bio je Andy, vodeći knjige.
Dosyalarda neden tıp kayıtları ve kan örnekleri var?
Zašto su medicinski podaci i uzorci krvi u spisima o nekretnini?
Görünüşe göre suç kayıtları benim şeyim kadar...
Navodno ima dosje duži od mog...
Ata vurmasının kayıtları varsa, hemen istiyorum.
Ako imate snimku na kojoj šakom udara konja, hoću je.
Telefon şirketinden o hatta ait kayıtları iştetmemin mahsuru var mı?
Možemo od Telekoma tražiti ispis poziva?
Kaynak kayıtları Kıbrıs kaydının sahte olduğunu kanıtlıyor.
Izvorne snimke. Dokazuju da je snimka s Cipra lažna.
24 saat sonrasında Vali Tancredi öldü, analizci kayıp, ve Beyaz Saray'a ait Echelon kayıtları ana bilgisayardan silinmişti.
24 sata poslije, Tancredi je mrtav, analiticar je nestao, a sve Echelon vrpce u svezi Bijele Kuce su obrisane iz sustava.
Hesap numaraları, alım-satım kayıtları. Oğlunuzun öğrendiği her şey.
Brojevi računa, trgovački zapisi, sve što je znao.
Turist cinayeti şüphelimiz Johnny Rose'un çocukluk dönemi kayıtları şimdi ulaştı.
Upravo sam otpečatio maloljetnički dosje Johnny Rose-a, našeg osumnjičenog u slučaju "vacation murder".
Bu büyüklükte bir satışın fazlaca evrak kayıtları vardır.
Prodaja takvih razmjera, morala bi da ostavi ogroman pismeni trag.
Suç kayıtları halka açıklanmıyor çünkü iddia edilen suçun meydana dönemde reşit değilmiş.
Njezin dosje nije dostupan javnosti jer se navodni zločin dogodio dok je još bila malodobna.
Birkaç açıdan çekilmiş güvenlik kameraları kayıtları.
Imamo snimke nadzornih kamera iz nekoliko uglova.
O zamandan beri de tüm kayıtları kayıp.
Od tada svi podaci o poslu su nestali.
Bir başka şey Saldua'nın telefon kayıtları, telefonunu sürekli kullandığını gösteriyor ama üç gün önce, bir anda kullanmamaya başlamış.
Još jedna stvar. Salduini telefonski podaci pokazuju da je stalno koristio telefon. A opet, prije tri dana, jednostavno je prestao.
Bunlar hapishane olaylarının yaşandığı yerin görüntü kayıtları.
Ovo su kamere snimile za pucnjave u zgradi Burze.
Ama depoda yer açmamız gerekiyor ve eski kayıtları atıyoruz artık.
ali kad smo pospremali sobu našli smo par starih ploča.
Şirket kayıtları incelendiğinde hesaplar bana ait görünecek.
Ali kad se dozna za to, ispast će da sve pripada meni.
Kayıtları düzeltmek için buraya geri gelebileceğini düşündüm.
Pomislio sam da ćeš se vratiti ovamo da to ispraviš.
Üstelik elimizde olan tek şey telefon kayıtları ve onlar da Markov denen adamın Merlyn Global'de sahipsiz bir hatta birkaç telefon açtığı.
Preostao nam je samo popis poziva koji kaže da je taj Markoff dvaput zvao na broj prijavljen na Merlyn Global.
Sadece bu kadar da değil 10 yıllık telefon kayıtları için mahkemeye başvurduk telefon kayıtları, mektuplar ve elektronik postalar.
Dobili smo pravo pregledati vaše telefonske poruke, izliste poziva, pisma i e-mailove za unazad više od desetljeća.
Alan Turing'in savaş kayıtları yalnızca çok gizli değil yok.
Ratni podaci o Alanu Turingu, nisu samo povjerljivi, oni ne postoje.
Buradaki kayıtları kontrol ettik ama hiç ziyaretçisi olmamış.
Jer smo provjerili njegov dosje, i piše da nikada nije imao posjetioce.
Bunları uçuş kayıtları için mahkeme belgesi almada kullandım.
Pomoću ovoga sam dobila nalog za podatke o letovima.
Sisteme sızdılar, sistemi kapattılar ve saldırıdan otuz dakika öncesine kadar olan kayıtları sildiler.
UPALI SU U SISTEM, OBORILI GA, I IZBRISALI SU POLA SATA PRE NJIHOVOG DOLASKA.
Kimliği belirlenmiş diğer suçlular gibi onların da kayıtları Interpol'de duruyor.
Kao i bilo koji identificirani kriminalci, i njihovi profili su ovdje u Interpolu.
Eve girme girişiminde terslik çıktı, kayıtları destekte bozuldu.
B i E otišao na stranu, njegovi zapisi mijenjati u prilog.
Gemi bilgilerini ve aktarıcı kayıtları gibi şeyleri bana yollayabilir misin?
Pošalji mi podatke od broda, može? I zapise odašiljača, itd.?
Ancak dosya adlarına bakarsak bunlar hükûmet kayıtları.
No, sudeći prema imenima datoteka, to su vladini dokumenti. - Uredu.
Kayıtları gördün ve Cross'un neler yapabileceğini biliyorsun.
Vidio si snimke, znaš za što je Cross sposoban.
Bir spor barından alınan güvenlik kayıtları Bay Hipwell'in o gece nerede olduğunu açıklıyor.
Snimka sa sigurnosne kamere iz bara potvrđuje alibi g. Hipwella za tu večer.
Banka hesapları, seyahat belgeleri, e-postalar, telefon kayıtları oluşturduk.
Stvorili smo bankovne račune, isprave, e-mailove, popise poziva.
Benden, Stephanie'nin... erkek arkadaşının bilgisayarını hacklememi ve varsa derneğin kuruluşu hakkında... kayıtları bulmamı mı istiyorsun?
Hoćeš da hakiram kompjuter Stephanienog dečka i otkrijem ima li zapisa o tome da je osnovao zakladu?
Bunların bazıları diş kayıtları, değil mi?
Tu su i zubne slike, zar ne?
dedim. Ve 10 Ocak'ta kayıtları almayı bitirdiğimizde, son rakam, 58 farklı ülkeden 2051 videoydu.
Zatvorili smo prijave 10. siječnja i konačan broj bio je 2.051 snimak iz 58 različitih zemalja.
(Gülüşmeler) Perdenin arkasındaki iki sihirbaz bununla ilgili kayıtları ekrana getirmeme yardımcı olacak.
(Smijeh) Dva čarobnjaka koja imam, koji su iza zastora, pomoći će mi da prikažem rezultate na ekranu.
Daha sonra dört tane gözlemciye bu kayıtları izlettik.
Potom su te snimke pregledala četiri procjenitelja.
Gamma yazılımı dünyanın çeşitli ülkelerindeki sunuculara konumlandırıldı. Gerçekten iğrenç izleme kayıtları ve insan hakları ihlalleri ile.
Gammin softver je pronađen na serverima u zemljama širom svijeta, mnogima sa užasnom poviješću kršenja ljudskih prava.
Dikkatlerini dağıtmak için araya başka sesler de koyduk ve tek yaptıkları yatıp bu kayıtları dinlemek oldu.
Dodali smo i druge zvukove da ih zbunimo, a oni su samo ležali i slušali zvukove.
Aslında bugün bu mağaralarda yüzen hayvanlar dinazorların yok olduğu zamandan önceki fosil kayıtları ile benzerdir.
Zapravo, životinje koje plivaju u ovim špiljama danas su identične fosilima koji prethode izumiranje dinosaura.
Ben şunu önermek isterim; aynı şekilde, sadece birkaç kalıntıdan hareketle Antik Yunan şehirlerinin eski yapısını anlayabiliriz, çünkü bir kültürün yazma eserleri, insanın düşüncesinin arkeolojik kayıtları, kalıntılarıdır.
Htio bih predložiti da na isti način na koji možemo rekonstruirati izgled antičkih gradova samo na osnovi nekoliko cigli, da su zapisi kulture arheološke snimke, fosili ljudske svijesti.
Umarım değişimi dokümente ederek ve küresel topluma gelecek adına harekete geçmek için ilham vererek, değişim içindeki olağanüstü tabiatın kayıtları olarak hizmet edebilirler.
Nadam se da će moći poslužiti kao zapisi uzvišenih pejzaža u pokretu, bilježeći prijelaz i inspirirajući globalnu zajednicu da počne raditi za budućnost.
Yapmamız gereken ikinci şey dünyanın her yerinde elektronik sağlık kayıtları için milyonlarca dolar harcarken ayrıca yaşadığımız yerlerin geçmişinide sağlık kayıtlarımıza eklendiğinden emin olmalıyız.
Druga stvar koju bi trebali učiniti je da, dok trošimo milijarde i milijarde dolara diljem svijeta praveći elektronske medicinske kartone, pobrinuti se uvrstiti povijest mjesta u te medicinske kartone.
İşte bu iki hasta. Bunlar o hastaların kayıtları.
Evo priče dvaju pacijenata. Ovo su njihove snimke.
Ama Dunbar yaptığı kayıtları incelediğinde gördü ki aslında ortalığı sarsacak derecede güşlü fikirlerin hiçbiri tek başına laboratuvarda, mikroskop çaşında ortaya çıkmadı.
Kada je Dunbar pogledao sve snimke zapravo je vidio da se gotovo sva značajna otkrića nisu dogodila sama u laboratoriju, pred mikroskopima.
1.213700056076s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?