Ako je ta baza toliko važna kako zapisi upućuju, zbilja smatraš da si možemo priuštiti da pričekamo?
Şimdi, eğer bu üs kayıtların dediği kadar önemliyse, gerçekten onu bulmak için beklemeyi göze alabileceğimizi mi düşünüyorsun?
Mogu li se naći kakvi zapisi?
Acaba bir kayıt falan var mıdır?
Mornarički zapisi također pokazuju da je Walter Chaco rođen 1902., prema čemu je imao 93 godine u vrijeme smrti.
Donanma kayıtları ayrıca, Walter Chaco'nun 1902'de doğduğunu gösteriyor. Bu da, öldüğünde, 93 yaşında olduğunu gösterir.
Čini se da zapisi u ovoj komori govore o Goa'uldu koji je ovdje vladao.
Buradaki yazıtta buraya hükmeden Goa'uld'un hikayesi anlatılıyor.
Oh, dakle, postoje opširni zapisi, svi u najstarijem mogućem dijalektu Drevnih, svi se tek trebaju prevesti.
Oh, yani, Eskiler'in en köklü lehçelerinde yazılmış, çevrilmesi gereken bir sürü yazı var.
Telefonski zapisi vašeg muža pokazuju da su bili u redovitom kontaktu poslije tog događaja.
Kocanızın telefon kayıtları, o tarihten sonra da düzenli temasta olduklarını gösteriyor.
Zapisi naših bogova su nam rekli kako da konstruiramo mnoge njihove uređaje.
Tanrılarımızın yazıtları birçok aletin yapılması için bize yol gösterdi.
" Mislili su da će zapisi njihovih transakcija nestati nakon što glavni kompjuteri budu uništeni. "
"Onlar, ana sistemler tahrip olduktan sonra,.yaptıkları işlemlerin kayıtlarının izinin sürülemeyeceğini sandılar."
Brojevi računa, trgovinski zapisi, sve što je znao.
Hesap numaraları, alım-satım kayıtları. Oğlunuzun öğrendiği her şey.
Zapisi poziva, financijski podaci - sve je tu.
Telefon numaraları, finansal hesaplar, hepsi burada.
Drevni zapisi govore o odvratnoj kletvi.
Eski kitaplar, iğrenç bir lanetten bahsediyor.
Jeli moguće da su vam zapisi krivi?
Kayıtların yanılmış olması mümkün değil mi?
Zapisi upućuju na njegov dolazak na Virginia-Maryland područje prije otprilike pet godina.
Kayıtlara göre buraya beş yıl önce gelmiş. Ondan öncesinde bir bilgi yok.
Možda u arhivi postoje zapisi o smaknuću i mjestu pokopa.
Arşivlerde idamı ve gömülmesiyle ilgili kayıtlar olabilir.
Imaš stari RB, funk sranje iz '70.-ih, prilicno nepoznat jazz, svjetsku glazbu, bubnjeva iz zapadne Afrike zvucni zapisi francuskih pornica.
Eski okul RB'in, 70'lerin ortasından dehşet şeylerin, oldukça karanlık caz'ın, dünya müziğin, bazı Batı-Amerikan davulun, Fransız porno soundtrackların var.
Ovi zapisi zbunjuju, proturječni su, no u jednome su konzistentni.
Belki de talimatlar kafa karıştırıcıdır, bazıları da çelişkilidir. Ama bir şeyde aynı fikirdeler:
Naši zapisi krugova pokazuju da je Hunt treći, ali ako je semafor upravu, znači da je propustio naslov prvaka.
Bizdeki tur zamanlarina gore Hunt ucuncu sirada. Eger skor tabelasi dogruysa,... sampiyon olamayacagi manasina geliyor.
Obnovljen je, ali su svi originalni zapisi bili izgubljeni.
Yeniden inşa edildi. Ama orijinal kayıtlar kayboldu.
Ako se to dogodi, i zapisi drugih ljudi dolaze zbog Bit ce da nitko nema resetirati njihova srca.
Böyle bir şey olur da müşterilerden birinin para ödeme zamanı gelirse ortada baştan başlatacak kimse olmaz.
Ne, to su zapisi telefoniranja policajaca za mene.
Hayır, benim için. SCPD telefon kayıtları.
I zapisi od predsjednika od njegove zakletve.
Başkan'ın ofisi aldığı andan itibaren olan kayıtları da var.
Njihovi zapisi će vas odvesti svih ostalih njihovih ukradenih umjetnina.
Bağlantıları sizi bir çok çalıntı esere ulaştıracaktır.
Naši zapisi pokazuju da ste ga vidjeli, uh... barem nekoliko puta, zar ne?
Kayıtlara göre onunla birkaç kez görüşmüşsünüz değil mi?
Nam to moglo potrajati tjedan prosijati kroz sve to, a mi nemamo pojma, ako ovi zapisi su potpuni.
Bunları araştırmamız bir hafta alabilir ve tamamlanıp tamamlanmadığını da bilmiyoruz.
Zapisi pokazuju da je ovaj let ovde napustio Marrakech ka Miamiju iste noći kad je naša sestra oteta.
Kayıtlar bu uçağın tam da kız kardeşimizin kaçırıldığı gece Marrakech'ten Miami'ye uçtuğunu gösteriyor.
Zapisi pokazuju Theo Galavan je mrtvo tijelo doveo ovdje, da je kremiran.
Kayıtlara göre Theo Galavan'ın cesedi buraya getirilmiş ve sonra yakılmış.
Postoje zapisi koji se odnose na nešto što se zove "brod".
Burada "Beden" denilen bir şeyin kaydı var.
Zapisi o tvojim prodajama koji su uspoređeni sa slikama iz kamiona.
Kamyonda bulunan tüm tabloların satış kayıtları.
Zapisi su smješteni u strukturu jezgre u ARQu, iznad... ćelije sa gorivom.
Zaman kayıtları ARQ'ın çekirdeğinde tutulur. O da yakıt hücrelerinin üstündedir.
No ljudi Inda za sobom su ostavili i artefakte na kojima se nalaze zapisi.
Fakat İndus halkı üstünde yazılar olan kalıntılar da bıraktılar.
(Smijeh) JM: Ovi se podaci mogu koristiti za razne namjene, ali ono što je bitno jest da se povijesni zapisi digitaliziraju.
(Gülüşmeler(JM: Bu verilerin pek çok kullanım alanı var ama nihayetinde, bunlar tarihsel kayıtların dijital veriler hakine çevrilmesi.
Razlog je tome to što povijesni zapisi postaju vrlo brzo digitalizirani.
bunun sebebi tarihsel kayıtların büyük bir hızla dijital ortama geçiyor olması.
Nazvani Wadi el-Hol, po mjestu gdje su otkriveni, ovi zapisi... istraživanja još traju, malo njih je dešifrirano, ali postoji konsenzus među učenjacima da je ovo uistinu prva abeceda u povijesti čovječanstva.
Adı Wadi el-Hol Keşfedildikleri yerden alıyor adını. Bu yazıtlar -- araştırma hala devam ediyor, sadece birkaçı deşifre edilebildi ama akademisyenler bu yazıtların insanlığın ilk alfabesi olduğunda hemfikir.
Postoje povijesni zapisi koji nam pokazuju kako su se stari Grci odijevali, kako su živjeli, kako su se borili...
Antik Yunanların nasıl giyindikleri, nasıl yaşadıkları, nasıl savaştıklarına dair bilgi edinmemizi sağlayan tarihi kayıtlar var...
Htio bih predložiti da na isti način na koji možemo rekonstruirati izgled antičkih gradova samo na osnovi nekoliko cigli, da su zapisi kulture arheološke snimke, fosili ljudske svijesti.
Ben şunu önermek isterim; aynı şekilde, sadece birkaç kalıntıdan hareketle Antik Yunan şehirlerinin eski yapısını anlayabiliriz, çünkü bir kültürün yazma eserleri, insanın düşüncesinin arkeolojik kayıtları, kalıntılarıdır.
Nadam se da će moći poslužiti kao zapisi uzvišenih pejzaža u pokretu, bilježeći prijelaz i inspirirajući globalnu zajednicu da počne raditi za budućnost.
Umarım değişimi dokümente ederek ve küresel topluma gelecek adına harekete geçmek için ilham vererek, değişim içindeki olağanüstü tabiatın kayıtları olarak hizmet edebilirler.
I tako su se od samih početaka žalili na korisničke priručnike: "zatvaram uz gađenje" Osnovna aritmetika -- operativni zapisi,
Yani daha o zamandan şikayet etmeye başlamışlardı. "tiksinerek kapatmadan önce." Genel aritmetik -- çalışma kayıtları,
0.63928699493408s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?