Sesler duydum, el fenerleri gördüm, çocuklar parti yapmayı sever ve bildiğin gibi misafir sevmem.
Čuo sam glasove, vidio svjetla, klinci često luduju a ja, kao što znaš, ne volim društvo.
Ne zaman tur atacakları kesin değil ve elimizde el fenerleri olacak.
Rotacija nije baš precizna, tako da ćemo koristiti baterijske lampe unutra.
Ama deniz fenerleri sınırlı bir kaynaktır çünkü zaman, para ve malzemeye mal olurlar.
Medutim svjetionici su ogranicen resurs oni kostaju vremena, novca i materijala.
Deniz fenerleri gibi, adam her şeyi aydınlatmak istiyor.
Poput svjetionika, taj čovjek želi osvjetliti baš sve.
Acele edin ve sakın fenerleri kapatmayın.
Požurite i šta god radili, ne isključujte ovo.
Bu fenerleri bir uyarı sistemi olarak kurduk.
Postavili smo ove svetionike kao sistem za uzbunu.
Temmuz ayındayız ve Noel fenerleri halen duruyor.
Božićne lampice mu vise u julu.
Onları buraya çağır, fenerleri de getirsinler.
Izvedi ih napolje. Bit će nam potrebne i lampe.
Japon fenerleri olanları geçmişte bırakmanın sembolüdür.
Možeš li povjerovati? Japanski svijetleći papiri su simbol zaboravljanja prošlosti.
Tek eksik olan el fenerleri ve zorla içeri sokulan mahalle halkı.
Samo još fale ljudi sa vilama i bakljama.
Koltuklarınızın altındaki el fenerleri ile zarflarınızı ısıtmaya başlayın.
I neka upotrebe baterijsku lampu od ispod sjedišta, neka pocnu da zagrijavaju taj papir.
Deniz fenerleri bana taşakları olmayan kaya gibi sert penisleri çağrıştırır.
Svjetionici me podsjećaju... na tvrde kurce bez jaja.
Kıyıya ve köprülere bu fenerleri koyun,...yaratığın etrafını 6 metre aralıkla sarın.
Stavite ove svjetiljke na obalu i mostove, okružujući stvorenje na interval od 6 metara.
Fenerleri içeri salladığında, o fırsat kaçtı.
Izgubio si taj izbor kad si bacio te svjetiljke.
Yüzbaşı Chris Mannix, ölü Generalin paltosuna kondu.....ve Oswaldo'nun mumları ve fenerleri yakmasına yardım etmeye gitti.
Kapetan Chris Mannix se ogrnuo kaputom mrtvog generala i pridružio Oswaldu u paljenju svijeća i fenjera.
Tamamdır, sahil yakınlarındaki derin su ufku dökümünden etkilenen deniz fenerleri.
Znači, svjetionici blizu plaža koje su pogođene Deep Water izljevom. - Eto ga.
Şimdinin el fenerleri bir işe yaramıyor. Nerede eski Maglites fenerleri.
Ove nove ručne lampe ne vrijede ni pišljiva boba, nisu kao stare Maglites.
Sıradan meraklıların kafasını kurcalayan onca kıyamet senaryosu arasında-- küresel salgın, nükleer felaket, silahlarını yemeye gelen sosyal zombiler-- zenginler bir de, fakirlerin el fenerleri ve yabalarıyla yükselişe geçeceğini düşünüyor.
Uz bezbroj scenarij za sudnji dan da pohađati običnu preppers-- Globalni pandemija, nuklearni holokaust, Socijalistički zombiji dolaze da jedu njihove guns-
0.57592391967773s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
~ Imali su alat, svjetiljke. Sve. 