Prijevod od "fenerinin" na Hrvatski

Prijevodi:

svjetionik

Kako koristiti "fenerinin" u rečenici:

En son deniz fenerinin altındaki mağarada olduğumuzu hatırlıyorum.
Zadnje čega se sjećam je da smo bili u špilji ispod svjetionika.
Eyalet Kıyı Komisyonu'na deniz fenerinin tuzlu su korozyonundan zarar gördüğünü söyle.
Javite povjereniku za Obalnu stražu da je svjetionik pao zbog korozije.
İşaret fenerinin yanıp söndüğünü gördüğümde, İngiltere üzerine geldik.
Konačno smo se našli iznad Engleske i ugledao sam treperenje signala.
Şimdi, bir el fenerinin betona çarpınca bir tabancanınkinden tamamen farklı bir ses çıkaracağını bilmiyor musunuz?
Zar ne znate da lampa koja padne na asfalt, napravi potpuno drugačiji zvuk od pištolja?
El fenerinin ışığı yol boyunca ilerliyor.
Zraka svjetla od svjetiljke kreće se preko zemlje.
Demek fenerinin olay yerinde ne aradığını bilmiyorsun?
Ne znaš odakle to na poprištu zločina?
Fenerinin oraya nasıl gittiğini bilmiyor musun?
Odakle vaša pisaljka na poprištu zločina?
Gördüğün şey, büyük ihtimal Marblehead fenerinin hava taşıtlarını uyaran ışıklarıydı.
Vjerojatno ste vidjeli svjetlo za upozorenje zrakoplovima sa svjetionika u Marbelheadu.
Deniz fenerinin, kutsal, sevgi dolu kalbini hissedin.
Mislite na usamljene svjetionike i poletna srca zaljubljenih.
Bunu, tıpkı ışığı daima açık olan bir deniz feneri gibi düşünün. Deniz fenerinin ışığını yalnızca görüş hattınızla kesiştiğinde görürsünüz.
Kao svetionik, čije svetlo uvek svetli, ali mi ga samo vidimo kada se zrak sa svetionika preseče sa našom linijom gledanja.
Deniz fenerinin bekçisi Ricardo, benim tek dostum.
Ricardo, svjetioničar, je moj jedini prijatelj.
Deniz fenerinin hediyelik eşya mağazasındaki kalem.
Kemijska iz Gift shopa u svjetioniku.
Yani bundan sonra el fenerinin pili asla bitmeyecek mi?
Što dakle, svjetiljka ti nikad neće ostati bez struje?
El fenerinin pilleri bitmişti ve bende... şeyin pillerini aldım, ne olduğu önemli değil.
Našla sam baterije za bateriju. Morala sam ih izvaditi iz... nečega.
Yara, gördüğüm el fenerinin şekli ve büyüklüğüyle uyumlu görünüyor.
Povreda se čini sukladna sa predmetom veličine i oblika baterije koju sam vidio.
Kendini beğenmiş gündüz fenerinin teki dün öğlen at kiralamaya çalışmıştı.
Crnčuga je pokušala unajmiti konja jučer popodne.
Yatağın altında saklıyordum el fenerinin yanında.
Držim ga ispod kreveta. Odmah pored svjetiljke.
Bak, çok üzgünüm Ted ama senin gibi yalnız bir adamı çok romantik ve daha da önemlisi çok yüksek bir deniz fenerinin tepesine tek başına gönderemem.
Žao mi je, Tede. Ne smijem poslati takvog osamljenika na vrh tako romantičnog, k tome i vrlo visokog svjetionika.
Curtis, deniz fenerinin haritasını alabilir miyim lütfen?
Molim te, daj mi kartu do svjetionika.
Fenerinin daha iyi olduğunu söyleyecek kadar mı güvensizsin?
Ste da nesigurno da vaše svjetlo mora biti bolje?
Micmac Efsaneleri bizi deniz fenerinin altındaki bir mağaraya yönlendirdi.
Legenda Mi'kmaqa u njemu nas je odvela do špilje ispod svjetionika.
Çene kemiğindeki bu çatlağa ağır el fenerinin kıvrımlı sapı sebep olmuş olabilir.
Zakrivljena drška teške lampe može da bude uzrok ovog preloma.
Oğlunuzun cinayetinde kullanılan el fenerinin özelliklerini ve modelini tam olarak belirledik.
Otkrili smo model svjetiljke kojom je ubijen vaš sin.
Detektif Cornell, sana aldığım el fenerinin faturasını istiyor ama dosyalar dolapta kilitli.
Cornielle želi račun od svjetiljke. Dokumeti su ormaru, a on je zaključan.
Katilin mavi ceketini, el fenerinin biçim ve modelini marka ve malzeme numarasına kadar zaten teyit ettik.
Ponovo sam utvrdio proizvođača i model lampe. Marku i veličinu ubojičine plave jakne.
Ama sahillerden kaç tanesi deniz fenerinin yanında?
Ali koliko plaža se nalazi blizu svjetionika?
Gardiyanın bıraktığı el fenerinin pilleri, çelik anahtar takımı...
Baterije iz lampe koje je stražar zaturio, set čeličnih ključeva...
Morty, o deniz fenerinin çatısına çıkarsam sinyali yollayabilirim, ablan da paketimizi fırlatır.
Morty, ako dođemo do onog svjetionika, Mogu poslati poziv, i tvoja nam sestra može poslati paket.
İlahi hak, Tanrı'nın uzanmış eli tarafından aydınlığın fenerinin benim olacak olmam Tanrı'nın dileğidir.
I Božja je bolja da ja budem zvijezda vodilja, zato što sam ja, Božjim pravom produžena ruka Boga.
0.7683048248291s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?