Farenin - Prijevod na Hrvatski | Dictaz Prevoditelj

Ona gelecektir, aynı bir farenin peynire gelmesi gibi.

Doći će po nju. Poput štakora na sir.

Bir farenin insanlara yaklaşması normal değildir.

Nije baš normalno da miš ide pravo prema ljudima.

Brute, dün gece farenin burada yiyecek dilendiğini söyledi.

Brute kaže kako je ovdje bio sinoć tražeći hranu.

Bir farenin bu kadar uzun yaşamasını sağladıysa benim daha ne kadar zamanım var?

Ako je mogao mišu toliko produžiti život koliko još dugo ja imam živjeti?

Beyler, şu anda karşınızda duran ikinci farenin ta kendisidir.

Gospodo, od ovog trenutka, ja sam taj drugi miš.

Bir farenin çelik boruyu delebileceğini biliyor muydun?

Znaš da štakor može progristi željeznu cijev?

Acikcasi, eger gercek bir farenin kafasi ve kulaklari o kadar buyuk olursa boynu kirilirmis.

I evidentno je, ako pravi miš ima toliku glavu i uši, pukao bi mu vrat.

Özür dilerim ama bir farenin labirentte koşmasının nesi inanılmaz?

Izvini, ali zašto je trčanje štakora kroz prokleti lavirint nevjerovatno?

Bir farenin duvardan geçtiği gibi kapının altından duman gibi geçebilir.

Ona je poput magle ispod vrata poput miša u zidu.

İlgi çekici bir teknik sayesinde bir fareden belirli bir geni alıp o farenin ve soyundan gelenlerin o geni taşımamalarını sağlayabilirsiniz...

Sada postoji tehnika kojom možemo izolirati određeni mišji gen tako da ga taj miš i njegovo potomstvo neće imati.

Çok büyük olursa da Silva farenin kokusunu alır.

Prevelike i Silva će namirisati igru.

"Kapıyı açmış ve önünde, kendi gördüğü veya herhangi bir farenin görmüş olabileceği en büyük fil duruyormuş."

Otvorila je vrata, a pred njom je stajao najveći slon koga je ikada vidio mali miš, ili bilo koji miš, kad smo već kod toga.

Anne,... dalları, yosunları, örümcek ağlarını, serçe kemiklerini, kertenkele gözünü,...farenin kakasıyla birleştirip yaptı.

Mama je. Od granja, mahovine, paučine, vrabaca, koščica i izmeta od štakora. -Fuj!

Bir farenin kendi türünden birini yemesinin tek yolu başka türler tarafından zehirlenmesidir.

Mis će pojesti drugog misa jedino ako ga je zarazila druga vrsta.

Ama size bu farenin tüm kışı yemeden, içmeden geçirebileceği bir evreye girebileceğini böylece daha uzun süre yaşayabileceğini söylesem, bu imkânsız der miydiniz?

A što ako vam kažem da ovaj miš može da uđe u stanje koje mu omogućava da preživi cijelu zimu bez hrane i vode, a da zbog toga još i duže živi? Da li biste rekli da je i to nemoguće?

Hepiniz o çizgi filmlerdeki farenin kediye yaptığı gibi gıcıksınız.

SVI VI STE TAKO POKVARENI, KAO MIŠ ŠTO MUČI MAČKU U ONIM CRTAĆIMA.

Baykuşlar, farenin her tarafını yiyorlar ve sonra da kemiklerini atıyorlar.

Bilo što. Sove pojedu cijelog miša i povrate kosti.

Genlerini mutasyona uğratarak bir farenin yaşam süresini iki katına çıkarmasına ramak kaldığını söylüyor.

Oh! Arthur... on tvrdi da je jedan iskorak u gostima od toga da bude u mogućnosti udvostručiti miša životni vijek mutacijom svoje gene.

O masalın, farenin, aslanın pençesindeki dikeni çıkardıktan sonra arkadaş olmalarını anlattığını biliyorsun, değil mi?

Znaš da ta priča govori o mišu koji se sprijatelji s lavom nakon što mu izvadi trn iz šape, je li?

Ve farenin hareketini canladırmak için içinde biraz su var, değilse olduğu yerde otururdu yalnızca.

Tamo je malo vode u labirintu, kako bi se miša motiviralo da se kreće, inače će samo sjediti ondje.

Ve bu da bir farenin gelişimi için. Şu noktalar veri noktaları.

A ovdje je rast štakora. A ove točke tamo su podatkovne točke.

Şu farenin hipokampından tek bir nöronun kaydını aldığımızı hayal edelim.

Sada ćemo zamisliti da snimamo aktivnost jednog neurona u hipokampusu ovog štakora ovdje.

Peki nasıl oluyor da bir "yer-yön hücresi" bir farenin veya kişinin çevresinde nerede olduğunu biliyor?

Kako stanica za lociranje zna gdje se štakor ili osoba nalaze?

Yukarıdaki hücre, farenin bulunduğu kutunun iki duvarı arasındaki orta kısımlarda ateşlenmeyi seviyor.

Ova gornja voli slati signal s polovice puta između zidova kutije u kojoj se štakor nalazi.

Gerçekten de hipokampın girdilerinde, hipokampa bilgi taşıyan hücreler bulunmuştur. Bu bilgiler tam olarak sıçan ya da farenin etrafı keşfederken algıladığı belirli uzaklıktaki ve yönlerdeki sınırlara ve köşelere karşılık gelir.

I zaista, jedan od aferentnih putova za hipokampus, stanice koje šalju projekcije u hipokampus, reagiraju upravo detektirajući granice i rubove na posebnim udaljenostima i pravcima od štakora ili miša dok istražuje uokolo.

Kim aklından uzaklaştırabilirdi ki alakasız bir farenin çiçekli duvar kağıdının arkasındaki soğuk su borusunun içinde tırmanıp bir tane tahta kibrit çöpünü dişlerinin arasında taşıyabileceği düşüncesini?

Tko bi se mogao otresti pomisli na malo vjerojatnog miša kako hodi po hladnoj cijevi za vodu iza cvjetnih tapeta, hvata jednu drvenu šibicu između oštrih prednjih zuba?

ve farenin gördüğünde, hissettiğinde, dokunduğunda, hatırladığında, aşık olduğunda aktifleşen (nöral) yolların haritasını çıkarabilirsiniz.

I možete mapirati točne puteve kada miš vidi, osjeća, dodiruje, pamti, voli.

"Farenin birşeye sahip olması" olarak yorumlarsanız, Fareye bir şey yapıyorsunuz ki bunun için de, "Fareye çörek ver" diye ifade ediyorsunuz.

Kada događaj percipiramo kao „uzrokujte da miš ima nešto“, tada utječemo na miša, te stoga koristimo „Dajte mišu mafin“.

XL: Bu sensörün bir kısmını kırptık ve hücreleri kontrol eden bir anahtara bağladık ve bu anahtarı yapay bir virüsün içine koyduk ve farenin beynine enjekte ettik.

XL: Odrezali smo dio senzora i dodali ga prekidaču pomoću kojeg kontroliramo stanice i vratili smo prekidače u inženjeringom dobiven virus te to ubrizgali u mozak miša.

Steve ile ben buna şahit olurken, en az farenin kendisi kadar şoka girdik.

Dok smo to gledali, Steve i ja smo bili šokirani koliko i sam miš.

Joanne Webster gibi bilim insanları bir sıçanın ya da farenin içine girdiğinde Toxo'nun bir kemirgeni nasıl kedi-bulucu füze haline getirdiğini göstermiştir.

I znanstvenici kao što je Joanne Webster pokazali su nam da ako se Toxo nastani u mišu ili štakoru, on pretvori glodavca u raketu koja traži mačke.

Burada, canlı bir farenin beynindeki kan damarlarını görüntülüyoruz.

Ovdje smo snimili krvne žile u mozgu živog miša.

Burada, canlı bir farenin beynini görüntülüyoruz.

Ovdje ponovno skeniramo mozak živog miša.

İşte, soldaki video uyanık bir farenin beyninde ne kadar BOS'un hareket ettiğini gösteriyor.

Ovdje, video s lijeve strane pokazuje kretanje CST-a kroz mozak budnog živog miša.

Burada, kafesinde koşu çarkı olmayan bir farenin hipokampusundaki bir bölgeyi görüyorsunuz.

I ovdje možete vidjeti presjek hipokampusa miša Koji nije trčao u točku u svom kavezu.

Şimdiyse, kafesinde koşu çarkı olan bir farenin hipkampusundaki bir bölgeyi görüyorsunuz.

A sad, vidite presjek hipokampusa miša koji je trčao u svom kavezu.

Yapılan bir deneyde, anne farenin yeni doğmuş yavrusunu besleme miktarının, yavrunun ilerideki yaşamında strese nasıl cevap vereceğini belirlemede rol oynadığı görüldü.

Jedan je eksperiment pokazao da briga koju ženka štakora posveti novorođenom mladuncu utječe na to kako će taj štakor kasnije u životu reagirati na stres.

En beğendiğim ise şu, "Çiftleşen bir çift farenin önüne yayılan peynir parçaları dişinin dikkatini dağıtıyor, ama erkeğinkini dağıtmıyor."

Moja najdraža je: „Mrvice sira koje se stave pred štakore u seksualnom odnosu će odvući pažnju ženke, ali ne i muškarca.“

Çoğunuz bilirsiniz, o zamanlar, farelerin içinde bir top olurdu, ve iki tane tekerlek vardı ki bunlar bilgisayara topun ve ona uyumlu olarak farenin nereye gittiğini iletirlerdi.

Mnogi od vas su možda svjesni kako, prije, je miš obično dolazio skupa s lopticom unutra, i postojala su dva valjka koja zapravo navode računalo gdje se loptica kreće, i, sukladno s tim, gdje se miš miče.

Alttaki çizgi de normal bir farenin ağırlığını gösteriyor.

Donja krivulja prikazuje tjelesnu masu normalnog miša.

Pek çok türde, çok ilginç vak'alar oluyor. Bu durumda ise, bir parazit bir farenin içine giriyor. Amacı bir kedinin midesine yerleşmek.

Ima mnogo slučajeva među vrstama. U ovom slučaju parazit ulazi u miša i treba dospjeti u probavni sustav mačke.

Prijevod od "farenin" na Hrvatski

Kako koristiti "farenin" u rečenici:

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!