Prijevod od "açıklayayım" na Hrvatski


Kako koristiti "açıklayayım" u rečenici:

Müsaadenizle açıklayayım şifonyeri silmek için cep telefonunuzu kaldırmıştım yanlışlıkla kablosu çıktı.
Dopusti da ti objasnim. Podigla sam tvoj mobitel kako bih obrisala ormar. I slučajno sam ga iskopčala.
Tamam, senin gibi bir budalaya açıklayayım... tüm malları alıp doğru kuzeye gideceğiz ve ihtiyarı bırakacağız.
Dobro tupane, pojasnit ću ti... pokupimo njegovo blago, krenemo prema sjeveru i ostavimo ga na cjedilu.
Sana söyle açıklayayım, dövüşleri çok tanıdık.
Nešto kako si opisao način njihove borbe... nešto jako poznato.
Şöyle açıklayayım; bir zamanlar benim için gerçek bir dosttu.
Recimo, onda, da mi je Ben nekada bio dobar prijatelj.
İzin ver bu gece baloda açıklayayım.
Dopusti mi da to objavim večeras, na plesu.
Bayan Smail, lütfen, izin verin açıklayayım.
Gđo Smail, molim vas, dopustite da vam objasnim.
12 yaşında bir çocuk gibisin, sana bazı şeyleri açıklayayım.
Čuj, mali, izgledaš kao da ti je 12 g. Da ti nešto objasnim.
Açıklayayım, çocuklara baksın diye, bu kadına para mı veriyorsunuz?
Da pojasnim... Plačate tu ženu da sjedi na bebama?
Sana yaş günü partilerinin nasıl olduklarını açıklayayım.
Objasnit ću ti kako funkcioniraju roðendani.
Gücümü kaybetmemin gerçek nedenini açıklayayım mı?
Da otkrijem kako sam uistinu izgubio moći?
Lütfen... silahlarınızı indirin ve sizlere açıklayayım.
Molim vas, spustite oružje i sve ću vam objasniti.
Bunlardan daha önce hiç almadığın için... ne olduğunu açıklayayım.
Budući da nikad nisi imao to u rukama, objasnit ću ti što je.
Aslında senin başına açacak ve nedenini de açıklayayım.
Ustvari to će stvoriti probleme tebi i dopusti da ti objasnim zašto.
Sheldon, bu işlerin nasıl yürüdüğünü sana açıklayayım.
Sheldone, da ti objasnim kako ovo radi. -U redu.
Madem herkes kendi muhteşem teorisini takdim ediyor, ben de benimkini açıklayayım.
Pošto predlažemo velike teorije, dopustite da izložim jednu svoju.
Sana bir şey açıklayayım, tamam mı?
Daj da ti objasnim nešto, može?
Umumhanede kapalı bir kapının ne anlama geldiğini sana açıklayayım mı kardeşim?
Moram li ti objašnjavati značaj zatvorenih vrata u bordelu, brate?
Tatlım, anlayacağın şekilde açıklayayım o zaman.
Dušo, reći ću ti na način da razumiješ:
Şunu sana açıklayayım yemek ya iyidir ya da bedavadır.
Dajte da vam nešto objasnim. Hrana je ili dobra ili besplatna.
Bir şeyi sana açıklayayım çünkü pek anlamış görünmüyorsun.
De da ti nešto objasnim jer očito još ne kontaš.
İzin ver oraya gelip durumu açıklayayım.
DAJ DA DOĐEM DO TEBE DA TO ISPRAVIM.
Yapma D, dur bir açıklayayım bir dahaki sefere söz-
Daj, D, objasnit cu, sljedeci put, obecavam, ucinit cu...
Sen zavallı ayyaş demeden önce durumumu açıklayayım.
Prije nego što kažeš da sam pijanac, dopusti da objasnim.
Dur sana işi iyice açıklayayım ayrıca hızlı konuşuyorsam istediğin yerde durdur.
Dopusti mi da ti objasnim sve.... i zaustavi me govorim li prebrzo.
Kozun nasıl işe yaradığını açıklayayım size Dr. Watson.
Objasnit ću vam kako sredstvo utjecaja funkcionira, dr. Watsone.
Hayır, sana herşeyi baştan açıklayayım, çünkü şuan bolca vaktim var da.
Dopusti da ti objasnim što se dogodilo, jer sad imam vremena za bacanje.
Beni içeri al da her şeyi açıklayayım.
Samo me pusti i sve ću ti objasniti.
Durun da hepinize açıklayayım, Lois Lane, Clark Kent ve Daily Planet'te çalışan herkes gece gündüz bu özel haberleri getirmek için çalışıyor.
Pa, uvjeravam vas sve da, Lois Lane, Clark Kent, i sve vještice u Daily Planetu rade prekovremeno da dobiju ovu ekskluzivu.
Durun "şimdi"nin ne olduğunu açıklayayım size.
Objasnit ću vam kada je sada.
İzin verirseniz size teknenin kurallarını açıklayayım.
Molim vas, dajte da vam objasnim pravila na brodu.
Bana olanları anlat, ben de sevecen ve kibarca neden hatalı olduğunu açıklayayım.
Reci mi što je bilo, a ja ću ti na nježan način objasniti gdje si pogriješio.
Bu politikanın bazı insanlara zarar vereceğinin farkındayım ama neden gerektiğini açıklayayım.
Znam da će ova politika povrijediti ljude, no, dopustite mi objasniti neophodnost.
Öncelikle Rezero'nun sahiden nasıl dengesini koruduğunu açıklayayım.
Dopustite mi da prvo objasnim kako Rezero zapravo održava ravnotežu.
İzin verin günün birinde bunun gerçekleşebileceğini açıklayayım.
Pa, opisat ću jedan način na koji bi se to moglo dogoditi.
Size bir örnekle açıklayayım; bir metropol kent düşünün,
Radi bolje ilustracije, zamislite velegradsko područje.
Neden buna ulaşmaya yakın olduğumuzu düşündüğümü iki yeni deneyi paylaşarak açıklayayım. Bunlar sinirbiliminin iki en iyi grubu tarafından yapıldılar.
I dopustite da vam pokažem zašto mislim da smo blizu postizanja tog cilja i s vama podijelim dva eksperimenta koja su nedavno provele dvije vrhunske neuroznanstvene grupe.
Fakat, insan kaynakları lisansım iptal edilmeden şunu söylemeliyim ki -- (Gülüşler) Hemen açıklayayım.
No, prije nego li mi povuku dozvolu ljudskih resursa- (Smijeh) dozvolite da objasnim.
Fakat hareketli dağlar tehlikeli olabilir. Nedenini şöyle açıklayayım.
Ali planine koj se miču mogu biti opasne. Pokušat ću objasniti zašto.
İzin verirseniz ben anlatmaya çalışmadığımı biraz daha açıklayayım bilimin bu alanı mutlaka ortaya çıkaracağını söylemiyorum ya da olası her tür ahlaki soruya bilimsel bir cevap verebiliriz de demiyorum.
Sada bih želio biti jasan oko toga što ne govorim. Ne govorim kako će znanost zajamčeno opisati taj prostor, ili kako ćemo imati znanstveni odgovor na svako zamislivo moralno pitanje.
‹‹Dinle beni, sana açıklayayım, Gördüğümü anlatayım,
Mene sad poslušaj, poučit' te hoću, što god sam vidjeh, ispričat' ti želim,
‹‹Biraz bekle, sana açıklayayım, Çünkü Tanrı için söylenecek daha çok söz var.
"Strpi se malo, pa ću te poučit', jer još nisam sve rekao za Boga.
‹‹Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım.
Ja ću ti kazati tajnu te žene i Zvijeri koja je nosi, Zvijeri sa sedam glava i deset rogova."
3.8906190395355s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?