Prijevod od "objasni" na Turski


Kako koristiti "objasni" u rečenici:

Nje ionako neće biti da to objasni.
Sonuç olarak, o bir açıklama yapamayacak.
Bolje da mi jedno od vas objasni što se događa i to brzo.
Biriniz bana hemen neler döndüğünü anlatır mı?
Bit će čudo da objasni gdje je bio cijeli dan.
Bütün gün nerede olduğunu açıklayabilirse o mucize olur.
Objasni mi što ste ti i Rosewood radili u baru s plesačicama, van naše nadležnosti, za vrijeme radnog vremena?
Görev saatinizdeyken, yetki alanınızın dışında Rosewood'la beraber bir striptiz barında ne aradığınızı söyler misin?
Vidio sam Glena kroz par godina... još uvijek u pokušaju da objasni policiji... svoju priču o meni i Ed.
Glen'in 2-3 sene sonraki halini gördüm... hala benim ve Ed'in hakkında anlattığı çılgın... hikayeleri anlatacak bir polis bulamamıştı.
Objasni mi razliku između zvuka nadzemnog i običnog vlaka.
Asma demiryolunda giden trenin sesiyle yerde giden trenin sesi farklıdır.
Gary.....Tvoj prijatelj hoće točno da ti objasni što ti je on napravio.
Gary arkadaşın sana tam olarak ne yaptığını söyleyecek.
Neka dođe i objasni zašto ne možemo izvući tijelo iz bunara.
Buraya gelsin ve bana o cesedi o kuyudan neden çıkaramadığımızı izah etsin.
Objasni mi, kako je došlo do ovoga?
Bana bu katliamın nasıl yapıldığını açıklamak zorundasınız
Sustav bi trebao biti lagan ako se objasni, ako ne, pronalaženje informacija bit će nemoguće.
Açıklandığında bu sistem çok kolay. Açıklanmazsa, bilgi bulmak imkansız olur.
To je teško da se objasni kakav je ovaj grad nekada bio.
Bu kentin bir zamanlar nasıl göründüğü açıklaması zor.
Moram nećaka voditi u šoping centar da Djedu Mrazu objasni što želi za Božić.
Yeğenimi alışveriş merkezine götürmem gerekiyor ki Noel babaya Noel için ne dilediğini söyleyebilsin.
Reći ću doktoru Banksu da joj to objasni.
Ona izah etmekte yardımcı olması için Dr. Banks'i çağırayım.
Objasni mi zašto je plemenitije ubiti deset tisuća u borbi od desetak na večeri?
Açıkla bakalım, neden 10.000 adamı savaşta öldürmek, 10 tanesini yemekte öldürmekten daha asil?
Bolno se potrudila da mi to objasni.
Onu göstermek için çok acı çekti gerçekten.
Pa, onda joj to izričito objasni, dok još nije pristala biti igračka nekom "gospodinu" okrutnih nakana.
O halde, açık ve net bir şekilde anlat. Yoksa bir "beyefendi" nin zalimce vaatlerine kanıp adamın elinde oyuncak olacak.
Objasni mi, da li između tog čovjeka koji je ubio te žene i djecu u Bagdadu i tvog oca, ima ikakve razlike?
Bağdat'ta o kadın ve çocukları öldüren adamın neden senin babandan farklı olduğunu açıkla.
Neka mi netko objasni što je, dovraga, Sandy Bachman radio ovdje bez zaštite.
Birisi bana Sandy Bachman'ın koruma olmadan burada ne yaptığı açıklasın.
Želim da me pogleda u oči i objasni sebe.
Gözümün içine bakıp kendini açıklamasını istiyorum.
Bit će pritisaka u Washingtonu da se objasni kako se ovoliko nasilje moglo dogoditi tako duboko na Američkom teritoriju.
Amerikan'nın bağrında böyle bir zulmün nasıl yaşandığını öğrenmek için bütün gözler Washington'a çevrilmiş durumda.
Poštedi me ljubaznosti i objasni mi zašto je Malcolm Merlin još živ.
O zaman bana Malcolm Merlyn'in neden hâlâ hayatta olduğunu açıklayabilirsin?
Lee, objasni mu, neću da se prepadne.
Lee, ona olayı anlat. Ürkmesini istemiyorum.
Objasni mi kako se čovjek vraća iz smrti.
Bir adam ölümden nasıl döner açıkla.
Objasni mi zašto si sinoć bio drugačiji sa mnom.
Dün gece bana karşı neden farklı olduğunu açıklardı.
Neka mi objasni nešto za vas.
Size bir şey açıklamama izin verin.
Dakle, model koji smo predložili da ovo objasni je taj kada su moderni ljudi otišli iz Afrike negdje prije 100.000 godina susreli su se s Neandertalcima.
Yani, bunu açıklamak için önerdiğimiz model, yaklaşık 100, 000 yıl önce modern insanların Afrika'dan dışarı çıktıklarında Neandertallerle buluşmuş olmaları.
To je u biti učinkovita oluja ideja i kada sam posjetio Davida kako bih naučio o njegovom istraživanju, on je koristio plesače da mi to objasni umjesto uobičajene metode: PowerPointa.
Bu aslında etkili bir beyin fırtınası ve ben bu araştırma hakkında bilgi edinmek için David'i ziyaret ettiğimde, bana bunu açıklamak için alışılmış yöntem olan PowerPoint yerine dansçılar kullandı.
Chris Anderson: Robert je proveo zadnjih nekoliko godina razmišljajući kako je čudno ljudsko ponašanje, te kako je većina našeg jezika nedovoljno da ga objasni.
Chris Anderson: Robert son birkaç yıl boyunca, insan davranışının ne kadar tuhaf ve dilimizin bunu açıklamada ne kadar yetersiz olduğunu anlamaya çalıştı.
Ako učenik još uvijek ne prepozna po kojoj se šabloni zadatak rješava prijateljski vam objasni u kojem ranijem primjeru možete pronaći pravu formulu za rješenje.
Ve öğrenci halen bu sorunun benzerini çözdüğünü hatırlayamazsa, hangi örnek soruya bakıp formülü bulabileceğini yardımcı bir şekilde anlatıyor.
Svome sinu toga dana objasni: to je za ono što mi je Jahve učinio kad sam se iz Egipta izbavio.
O gün oğullarınıza, ‹Mısırdan çıktığımızda RABbin bizim için yaptıklarından dolayı bunları yapıyoruz› diye anlatacaksınız.
Tada reče Jošua Akanu: "Sine moj, daj slavu Jahvi, Bogu Izraelovu, i priznaj mu što si učinio; objasni što si učinio i nemoj mi ništa tajiti."
O zaman Yeşu Akana, ‹‹Oğlum›› dedi, ‹‹İsrailin Tanrısı RABbin hakkı için doğruyu söyle, ne yaptın, söyle bana, benden gizleme.›› İbranice ‹‹İsrailin Tanrısı RABbe yücelik ver››. Bu deyim birine ant içirmek için kullanılırdı.
I upitaše Baruha: "Hajde, objasni nam kako ti napisa sve te riječi."
Sonra Baruka, ‹‹Söyle bize, bütün bunları nasıl yazdın? Yeremya mı yazdırdı sana?›› diye sordular.
Začuh glas čovječji gdje viče preko Ulaja: "Gabriele, objasni mu to viđenje!"
Bir insan sesinin Ulay Kanalından, ‹‹Ey Cebrail, görümün ne anlama geldiğini şuna açıkla›› diye seslendiğini duydum.
1.5173909664154s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?