A što ako se pretvori u šišmiša i izleti kroz rešetke?
Ya bir yarasaya dönüşüp parmaklıkların arasından kaçarsa?
Prestani živjeti u sjeni zlog Šišmiša.
Dur! Yarım yarasa adamın gölgesinde kalıyorsun.
Pobij djecu, no šišmiša dovedi meni.
Ufaklıkları gebert ama yarasayı bana bırak.
Da živi i lovi poput šišmiša, ali se hladnokrvno sveti poput čovjeka.
Üstelik insan gibi soğukkanlılıkla intikam alabilir.
Bit će veoma dobrodošli... a ja ću upravljati iz nekog ugla, viseći naopako poput šišmiša.
Kendi türleriyle bir arada olacakları bir yer. Belki köşede, lanet bir yarasa gibi baş aşağı asılı durarak işletirim.
Golublja slina pomiješana s izmetom šišmiša i katranom kao emulgatorom.
Yarasa gübresiyle güvercin salyası ve bunları karıştırmak için katran.
Služba za životinje doći će po šišmiša u šest.
Hayvan bakıcıları saat 6:00'da gelecek. 6:00'da mı?
Jato broji preko stotine tisuća šišmiša.
Yüzlercesinin bir araya gelmesiyle sayıları binleri bulur.
Sony, ti ćeš mi nekako nedostajati, ti malo govno koje sliči na šišmiša.
Sonny, seni de it gibi özleyeceğim, yarasa suratlı bok çuvalı seni!
I još sam dobio glavobolju od šišmiša koji je digao u zrak glavu mog robota!
Ve bana büyük sorun yaşatıyor. Lanet robotun kafasını kim uçurur!
Ispucalog dimnjaka, šišmiša, štakora, paukova, rakuna, skitnice, uklonjenog oluka, zastarjelih osigurača, i boje zidova u kuhinji, koja je u redu, ali se ne slaže sa radnom površinom.
Kırık baca, yarasalar, fareler örümcekler, rakunlar, bir şarapçı ayrık kolonlar eski sigorta kutusu ve mutfağın boyası. Boya iyi ama mutfak tezgâhına taşmış.
Virus ima sekvencije šišmiša i svinje.
Virüs, yarasa ve domuzdan sekanslar içeriyor.
Znači, lete svemirom i uništili su ljudski rod, a spavaju poput šišmiša.
Demek evreni uçarak geçip, insanoğlunu ortadan kaldırıyorlar ve yarasalar gibi uyuyorlar.
Jedva si čekao da iskoristiš signal za šišmiša, a?
Batman işaretini göndermek için bekleyemedin ha?
Odrastao sam uz pse, vidio sam kako je jedan zaražen ugrizom bijesnog sljepog šišmiša.
Birçok köpekle birlikte büyüdüm. Yarasadan kuduz kapan bir tane görmüştüm. Isırmak için deliriyordu.
Možda je bakterijska infekcija od izmeta šišmiša ili nametnik, a ovdje ima na stotine biljaka koji ispuštaju neurotoksine.
Yarasa dışkısı veya bir parazitten enfeksiyon kapmış olabilirsin. Burada böyle nörotoksin yayan bir sürü bitki var.
Mislim da je Lorraine, to je lijepo ime za šišmiša.
Sanırım "Lorraine", bir yarasa için güzel bir isim.
Ako ostanem ovdje, završit ću vrteći se u krug, poput ovih šišmiša.
Burada kalırsam şu yarasalar gibi daireler çizerek yaşamaya mahkum olacaktım.
Sebe plašt u šišmiša govno i pretvarati sam ti ja?
Kendimi yarasa bokuna bulayıp senmişim gibi mi davranacağım?
Zapamtite da kada se perilica šišmiša sranje od moje dupe ispucati.
Kıçımdaki yarasa bokunu temizlerken bunu unutma sakın.
A tu su i opasnosti u vidu policije i šišmiša, štakora, klaustrofobije, utapljanja, kukaca.
Ayrıca polisler, yarasalar sıçanlar, klostrofobi, boğulma, böcekler gibi tehlikeler var.
Osim toga, to stvorenje, s rogovima i krilima šišmiša.
Ayrıca, bu canlının, boynuzları ve yarasa kanatları ile.
Želim otići tamo s baseball šišmiša i razbiti jebenu vjetrobran u.
Dışarı çıkıp, beyzbol sopasıyla arabasının ön camını patlatmak istiyorum.
No Telly je donio čekić u borbu šišmiša.
Ama Telly sopa kavgasına çekiç getirmişti.
To je zato što zna da ću te ubiti oboje, a ne šišmiša oka.
Gözümü kırpmadan ikinizi de öldürebileceğimi bildiği için.
Batman je čovjek koji nosi odijelo šišmiša.
Yarasa Adam, yarasa kıyafeti giyen bir adam.
Ne, ako se čovjek obuče u šišmiša, to je Batman, ali ako se Man-Man obuče u šišmiša to je Batman-Man.
Hayır, bir adam yarasa kıyafeti giyse Yarasa Adam olurdu ama Adam Adam yarasa kıyafeti giyerse Yarasa Adam Adam olur.
Većina šišmiša hvata insekte dok leti, ali njih je jako malo u pustinji, tako da ovaj šišmiš mora stvari raditi drugačije.
Çoğu yarasa uçmakta olan böcekleri avlar, ama bu çölde onlardan o kadar az bulunur ki bu yarasa farklı bir yol izlemek zorundadır.
Upuštanje u borbu, čini se kao ludost za šišmiša koji nije baš težak.
3 santigram ağırlığındaki bir yarasa için bu av delilik gibi görünüyor.
U mrklom mraku, i predator i pljen su potpuno sljepi, ali škorpijon ima jednu prednost... može osjetiti prilazak šišmiša kroz vibracije u pijesku.
Zifiri karanlıkta hem av hem de avcı bütünüyle kör ama akrebin bir üstünlüğü var. Kumdaki titreşimler yoluyla yarasanın varlığını algılayabiliyor.
2005. godine otkrivena je nova vrsta šišmiša u maglovitim ekvadorskim šumama.
2005 senesinde, Ekvator'da, bulut ormanlarında yeni bir yarasa türü keşfedilmişti.
2006., Erick je odustao od posla ovlaštenog računovođe i započeo vlastitu tvrtku za proizvodnju gnojiva iz izmeta šišmiša.
2006'da, Erick yeminli muhasebeci olarak çalıştığı görevinden ayrılarak yarasa damlalarından imal ettiği gübre işine başladı.
To su bljeskovi zvuka koji odlaze i reflektiraju se o podloge koje me okružuju, poput sonara šišmiša, te mi se vraćaju u uzorcima, s djelićima informacija, baš kao što svjetlo radi u vašem slučaju.
Bunlar çevremdeki tüm yüzeylerden sekip yansıyan ses parçacıkları. Tıpkı bir yarasanın sonarı gibi. Bana şekiller ve bilgilerle ışığın size döndüğü gibi dönüyorlar.
Takav se virus obično nalazi kod šišmiša i drugih životinja, a sad se odjednom javio kod ljudi.
Bu genellikle yarasalarda veya diğer hayvanlarda bulunan bir virüstür ve aniden insanlara geçmiştir.
Mnoge insekte biljke koriste kao vektore kao transport za oprašivanje, ali ne samo insekte; čak i ptice, gušteri i sisavci poput šišmiša obično se koriste za prijenos peluda.
Pekçok böcek polenlerin taşınması için, bitkiler tarafından taşıyıcılar olarak kullanılır. fakat sadece böcekler değil, kuşlar, sürüngenler, ve fareler, yarasalar gibi memeliler de polenlerin taşınması için kullanılırlar.
0.55540800094604s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Kimse bana ve aptal yarasama yuh çekemez. 