Prijevod od "slepi" na Turski


Kako koristiti "slepi" u rečenici:

Mladunci se rađaju slepi i bespomoćni, posle 22 dana.
Yavrular kör doğarlar, 22 gün boyunca annelerine bağımlıdırlar.
Pre no slepi miš završi svoj samotni let i pre nego što na poziv crne Hekate balegar, svojim dremljivim zujanjem odsvira uspavanku noći biće izvršeno delo od užasne važnosti.
Yarasa karanlıklar içinde uçmadan kara böcek, Hecate'nin çağrısıyla uyku veren kanat sesiyle uyku çanlarını çalmadan korkunç bir iş yapılmış olacak.
Oficiri i posado Lady Edith ova tri čoveka što stoje kao pegle, su, u stvari... prljavi slepi putnici.
Leydi Edith'in subayları ve mürettebatı. Mazlum numarası yapan bu üç adam aslında kaçak yolcu. Kaçak mı?
On je kao slepi ljudi, koji ne vide, ali dobro čuju.
Tıpkı körlere benziyordu. Göremiyor ama çok iyi duyabiliyordu.
Slepi Indijanac sa tri prsta ih je pravio.
Üç parmaklı kör bir Kızılderili yaptı onları.
Ako ne sačekaš dovoljno, potpuno se slepi... kao Donnina.
Eğer yeterince beklemezsen, kabarır. Donna'nınki gibi olur.
Ta stvar nas verovatno može videti kao što slepi miš vidi leptira u kompletnom mraku.
Bu şey bizi muhtemelen bir yarasanın avını karanlıkta görmesi kadar kolay görüyor.
Skauti su oduševljeni, pogotovo oni slepi i gluvi.
Gözlemciler de etkilenmiştir. Özellikle kör ve sağır olanları.
Prešao sam okean, da bih bio slepi idiot.
Okyanusun diğer ucundan bir ahmak olmak için geldim.
U najboljem slučaju biste bili paralizovani, nemi ili slepi.
En iyi durumda bile olsanız... felçli, sağır veya kör kalırdınız.
Nesrećom po nas, slepi miševi imaju tendenciju da glasaju za demokrate.
Bizim makus talihimize bak ki, o kör yarasalar demokrat sempatizanları.
Vampirski slepi miševi se hrane krvlju, naročito životinja kao što su svinje, ili konji.
Vampir yarasaları kanla beslenen yarasalardır. Domuz ve at gibi hayvanların kanlarıyla beslenirler.
Samo mi se činiš kao slepi putnik.
Kaçak bir yolcu gibi tedirgin görünüyorsun.
Izmislio je slepi pronalazac, i jedini lik kojem je opisao je bio gluv.
Kör bir mucit tarafından icat edilmiş ve tarif ettiği adam da sağırmış.
Oh, kraljice magije, pokaži našim tužiocima da su slepi.
Oh, büyü kraliçesi, bu zalimlere kör olduklarını göster!
Slatki, nesrećni slepi mali dečače, ako možeš da vidiš moje lice, kako ja izgledam?
Zavallı, bahtsız kör çocuk yüzümü görüyorsan söyle nasıl biriyim ben?
Ti sebe zoves novinarem, a ti si samo slepi sledioc ovih osvetnika.
Kendine gazeteci diyebilirsin ama sen sadece bu yasa dışı insanların gözü kara bir takipçisisin.
Slepi putnik koga je ona matora pijandura uzela pod svoje.
Kanatlarımız altına alınmış Polonya asıllı kaçak bir yolcu.
I očigledno ima sluh kao slepi miš.
Ve yarasa gibi kulakları olduğu belli.
Broj stenica je u porastu, naši slepi putnici dok se selimo iz grada u grad, često zaposedaju nameštaj kao što je Karolinin trosed.
Yatak böcekleri artışta, şehirden şehire otostop çekdiğimiz gibi, sıklıkla mobilyaları istila ediyorlar, tıpkı Carol'ınkine yaptıkları gibi.
Slepi miš-albatros bi morao da bude efikasan ubica, pa bi i njegov plen trebalo da razvije efikasnu odbranu.
Albatros benzeri çok iyi avcı olduğundan onun avı iyi bir savunma yapmalıdır.
Ostao sam dokasno... gledajući tatin testament. "Slepi putnik" je sada naš.
Sabaha kadar uyumadım babamızın vasiyetine baktım. "Kaçak Yolcu" artık bizim.
Otišla sam u Slepi putnik da mu pretražim stan.
Dairesini aramak için Kaçak Yolcu'ya gittim.
Ne, da nije bilo Meta Dankana moj tata bi pre šest godina izgubio Slepi Putnik.
Hayır, bakın Matt Duncan olmasaydı babam Kaçak Yolcu'yu altı yıl önce kaybederdi.
Ubediću ga da nam proda Slepi Putnik.
Gidip onu Kaçak Yolcu'yu bize satması için ikna edeceğim.
Izuzev šestogodišnje osvete protiv pogrešnog čoveka, mislim da znam zašto želiš Slepi putnik.
Yanlış adama yapılmış altı yıllık kan davasının yanında Kaçak Yolcu'yu neden istediğinizi sandığınızı biliyorum.
Sve što nam treba je Slepi putnik, i možemo povratiti taj položaj koji je on nekada imao.
Tek ihtiyacımız olan Kaçak Yolcu, sonra bir zamanlar onun sahip olduğu gibi bizim de ayak basacak sağlam bir yerimiz olacak.
Treba nam samo Slepi putnik, i povratićemo njegov položaj.
Tek ihtiyacımız olan Kaçak Yolcu sonrasında babamın bir zamanlar sahip olduğu yerleri tekrar kazanabiliriz.
Grejson ne želi samo Slepi putnik, Dek.
Grayson sadece Kaçak Yolcu'yu istemiyor, Dec.
Dovuci svoje sažaljivo dupe u Slepi putnik i reci Džeku da si razmislio, da ti brojke ništa ne znače ili da si se predomislio ili bilo koju drugu laž.
Şimdi şöyle olacak. O zavallı kıçını kaldırıp Kaçak Yolcu'ya gideceksin ve Jack'e ikinci kez düşündüğünü ve sayıların senin için bir önemi olmadığını ya da fikrini değiştirdiğini veya ne söylemen gereken ne yalan varsa onu söyleyeceksin.
Amanda mi je ukrala kompjuter kako bi mogla da uceni Konrada da im vrati Slepi putnik.
Amanda, Conrad'ı Kaçak Yolcu'yu geri satması için tehdit etmek amacıyla bilgisayarımı çaldı.
Amanda mi je ukrala kompjuter, kako bi pretila Konradu da preproda Slepi putnik.
Amanda bilgisayarımı çalmış Kaçak Yolcu'yu geri satması için Conrad'ı tehdit etmiş.
Nolan Ros je slepi pristalica Dejvida Klarka, istinski zao čovek sa moći i sredstvima da prenese svoje mišljenje na sve nas.
Nolan Ross, David Clarke'ın kör bir mürididir bizlerin hayatı hakkında karar veren güçlü ve paralı, gerçekten zalim bir adam.
KOLIKO SU LJUDI SLEPI PRED STVARNOŠCU ISPRED SEBE.
O kadar körsünüz ki önünüzdeki gerçeği göremiyorsunuz.
Našla sam tipa u smeću koji se ispostavlja da je neki slepi osvetnik koji može sva ova uvrnuta sranja, kao naprimer da namiriše parfem kroz zid, i da oseti da li je neko u nesvesti ili folira.
Çöplükte bir adam buluyorum ve o adam birden duvarın ötesinden parfüm kokusu alan ve bayılan bir adamın numara yapıp yapmadığını söyleyebilen bir tür kör kahraman çıkıveriyor.
0.58060503005981s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?