Öfke meselelerin mi cinsel sorunların mı, alkol mü?
U idućih 200 godina svakog muškog člana obitelji Stinson je dotakla ciganska kletva, nezasitna želja za seksom koju ne može utažiti nijedna veza.
Ondan sonraki 200 sene Stinson ailesinin bütün erkek bireyleri çingenenin lanetinden etkilendi. Hiçbir ciddi ilişkinin tatmin edemeyeceği yiyişmeye karşı olan bastırılamaz bir susamışlık.
Sve od oružja do trgovine seksom.
Silahlardan seks ticaretine, her şey var.
Da, koristi se seksom kao muholovkom.
Evet, çünkü seksi silah niyetine kullanıyor.
"Da se neće baviti alkoholom, drogama i seksom nakon 12 sati... ili bilo kojom drugom ilegalnom aktivnošću".
"Alkol, uyuşturucu, 12:00'den sonra seks,.. -..veya diğer illegal aktivitelerde bulunmamak" - Gölgem gibi ya.
Upravlja tobom seksom, a ti ne vidiš...
Seni parmağında oynatıyor ve sen bunun...
Jedini način za izbjegavanje pozdrava s Toddom je ne govoriti ništa što bi se moglo povezati sa seksom.
Todd'a çakmaktan kurtulmanın tek yolu, seks ile bağdaştırabileceği bir şey konuşmamaktan geçiyor.
Izgleda li tebi kao da ovo ima veze sa seksom?
Bu sana seksle ilgili mi görünüyor?
Majmun počinje sa seksom upravo... sad!
Sonra maymun işte tam bu sırada sekse başlıyor.
Herpes, to je nešto što se prenosi seksom, zar ne?
Herpes, seks yoluyla bulaşan bir şey, değil mi?
Nije važno, ali stvari sa seksom su istinite.
Pek fark etmez ama, cinsellikle ilgili kısmı da doğru.
Samo objašnjavam da dok god se tisak zabavlja sa seksom i drogom, možeš parkirati top ispred, nitko ne bi ni primijetio.
Çok sağ ol. - Söylemek istediğim basına seks ve uyuşturucu zarfını attığın sürece evinin önüne tank bile park edebilirsin, kimse de fark etmez.
Znaš, uvijek se nadamo da će naša djeca čekati sa seksom... dok mi ne umremo.
Çocuklarımızın biz ölene kadar seks yapmalarını.. İstemeyiz.
Mislim da si se ti pojavio kod nje nanajavljen, u potrazi za seksom.
Bence seks yapmak için haber vermeden onun evine gittin.
Bit ćete blagoslovljeni beskonacnim seksom sa 72 djevice
72 tane bakireyle sınırsız seks yapacaksın
U zemljama širom svijeta, uključujući našu djecu, mnoge od njih slične vama zlostavljaju i prodaju u svijet podzemne trgovine seksom.
Bizimki de dahil olmak üzere dünyanın bütün ülkelerinde, pek çoğu sizler gibi olan çocuklar kaçırılarak yeraltı seks ticareti dünyasına satılıyor.
I moje su, ali ne sa onim seksom kojeg su me odgajali da volim.
Benim için de öyle, ama ilgi duymaya zorlanarak yetiştirildiğim cinsiyetle değil.
Jesi li i ti imao osećaj kao da se udaljavamo sa svim tim maiovima i Skype seksom?
Bütün o Skype seksi ve e-postalarla birbirimizden koptuğumuz hissine kapılmadın mı?
Uzdrmaćeš njen svijet sa svojim vampirskim seksom, da će biti tvoja zauvijek.
Vampir seksiyle onun dünyasını sallarsın ve sonsuza kadar senin olur.
Prije sam imala jake nagone za seksom ponekad.
Bazen seks yapmak için büyük bir arzu duyardım.
Jamie, ako bi seksom zarađivao novac, bio bi bogatiji od mene.
Eğer seks yapmakla para kazanıyor olsaydın benden bile zengin olabilirdin Jamie.
Upravo smo postavili vojsku koja treba spriječiti trgovinu seksom u tom području.
An itibarıyla de bölgedeki seks ticaretini bitirmek adına yeni bir birim kurduk.
Vladaj ravnicama Manhattana, nastavi s ludim izlascima po noćnim barovima i neobaveznim seksom sa zgodnim ženama u dobrim cipelama.
Manhattan ovasını dolaş, bardan bara konmanın güzel ayakkabılı sıradan kadınlarla seksin tadını çıkar.
Ne, bio sam prezauzet seksom sa ženama.
Hayır, o sıra bir kadınla seks yapıyordum.
A onda, John... nadležni kažu da je jedan od novinara dobio veliki, ludi poriv za zastrašujućim, nevjerojatnim seksom.
Ben de John olayım. Yetkililer azgın bir kadın muhabirin kalabalıktan bazılarını tahrik ederek sekse zorladığını belirttiler.
Kada sam bio tvojih godina, bio sam prilično opsjednut seksom.
Senin yaşındayken ben de sekse kafayı takmıştım.
Ali ako mislite da je ovo neki srednjoškolski klub da plešete i pjevate o svojim socijalnim problemima ili o zbunjenosti seksom, na pogrešnom ste mjestu.
Bunun sadece sıradan bir lise klubü olduğunu düşünüyorsanız burayı, herhangi bir büyük sosyal sorun veya karışık cinselliğinizi şarkı söylerek ve dans ederek çözebilecek bir yer olarak görüyorsanız, yanlış yere geldiniz.
Mislim da bi oboje mogli poraditi s Kate, na našoj opsesiji s opasnim seksom.
Sanırım ikimizde tehlikeli sekse karşı olan takıntımız için Kate'le birazcık çalışmak isteyebiliriz.
Svi vole dobra ubojstva začinjena seksom.
Herkes iyi bir seks cinayetini sever.
Uskoro sam sasvim prestala sa seksom.
Çok yakında da tamamen seks yapmayı bıraktım.
Ne govori li vam zdrav razum da bi trebali malo ohladiti sa seksom?
Sağduyu size bir süreliğine rahat olmanızı söylemiyor mu?
Oni su gomila alkoholičara zaluđenih seksom pa bi trebali to znati.
Bir avuç seks delisi sarhoş onlar, işlerini bilirler onlar.
Da, možda ako završim sa seksom sa svim ovim curama.
Evet, eğer bütün bu kızlarla seks yapmayı bitirirsem.
Možda da preskočiš dio sa seksom?
Evet ama seksten bahsetmeden de olur.
Često pomislimo na trgovanje seksom kad čujemo riječ ropstvo i zbog te podignute svijesti u svijetu upozorili su me da ću možda biti u opasnosti dok budem radila unutar ove konkretne industrije.
Kölelik kelimesini duyduğumuzda genellikle seks ticaretinin düşünürüz ve bu küresel farkındalık yüzünden özellikle bu sektörde güvenli olarak çalışmamın zor olacağı konusunda uyarıldım.
Ono što trebamo zapamtiti jest da feromoni nemaju samo veze sa seksom.
Hatırlamamız gereken şey ise feromonlar sadece cinsellik ile ilgili değil.
Bez obzira na to što vi mislili, prevare imaju manje veze sa seksom, a puno više sa željom, sa željom za pažnjom, sa željom da se osjećamo posebno, sa željom da se osjećamo važno.
Ve düşünebileceğinizin aksine, aldatmalar cinsellikle çok daha az; ve istekle çok daha ilgilidir: dikkat isteği, özel hissetme isteği, önemli hissetme isteği.
Znate, volim i ja seks na brzaka, ali mislim da puno toga možemo dobiti sporim seksom, usporavanjem.
Şimdi, ben de çabuk bir işten herkes kadar hoşlanırım, ancak, yavaş bir seksten--yatak odasında yavaşlamaktan kazanılacak çok şeyin olduğunu düşünüyorum.
No, HIV je povezan sa seksom i drogom, i ako postoje dvije stvari koje čine ljude pomalo nerazumnima, to su erekcija i ovisnost.
aslında, HIV seks ve uyuşturucuyla ilgilidir. Eğer insan oğlunu biraz mantıksız yapan iki şey varsa, bunlar ereksiyon ve bağımlılıktır.
0.90519094467163s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Öfke meselelerin mi cinsel sorunların mı, alkol mü? 