Prijevod od "yiyişmeye" na Hrvatski

Prijevodi:

seksom

Kako koristiti "yiyişmeye" u rečenici:

Ondan sonraki 200 sene Stinson ailesinin bütün erkek bireyleri çingenenin lanetinden etkilendi. Hiçbir ciddi ilişkinin tatmin edemeyeceği yiyişmeye karşı olan bastırılamaz bir susamışlık.
U idućih 200 godina svakog muškog člana obitelji Stinson je dotakla ciganska kletva, nezasitna želja za seksom koju ne može utažiti nijedna veza.
Herkesin öğleden sonra yiyişmeye gittiği bir yer miydi?
Onamo se svi odlaze ševiti poslije ručka?
Bir hesap defteriyle bir şişe şampanya alın ve yiyişmeye başlayın bari.
Mogli biste uzeti poslovnu knjigu i bocu šampanjca i baciti se na seks.
İlk gördüğün erkekle yiyişmeye başla. Hemen şimdi.
Počni se žvaliti s prvim tipom kojeg vidiš.
Neden bu faslı geçip yiyişmeye geçmiyoruz?
Zašto to ne preskočimo i odmah krenemo na desert?
Yarının ne getireceğini hiçbirimiz bilemeyiz. O yüzden hemen yiyişmeye başlayıp üreyin.
Nikada ne znaš što će sutra donijeti zato se valjajte i množite što prije.
Boz ayıyla yiyişmeye çalışır ya da Florida'da yaşamayı düşünürler.
Pokušavat će zažvaliti medvjede ili htjeti živjeti na Floridi.
Kız arkadaşınla yiyişmeye çalıştığım için üzgünüm.
Meni je žao što sam htijeo da se po'vatam sa tvojom djevojkom.
Ama sonra Subhas ve Ann Curry geldi ve yiyişmeye başladılar... - Kahretsin!
Ali onda su došli Subhas i Ann Curry prašiti se.
Beni kendi babamla yiyişmeye ikna ettin.
Nagovorio si me da se ljubim s ocem.
Pekâlâ. - Evet. Sağanak altında olsaydık ve benimle yiyişmeye çalışsaydın senden ayrılırdım.
Ako se ikad nađemo usred oluje, a ti se poželiš maziti, ostavit ću te i pronaći pravog muškarca.
Bir keresinde asansörlerde yiyişmeye bayılan bir hatunla birlikteydim.
Ja prvi. Bio sam sa ženskom koja se voljela prašiti u liftu.
Sam geldi yiyişmeye çalıştık, ben durdum sonra da Not Defteri filmindeki ölmeyi bekleyen yaşlı çift gibi yatakta uzandık.
Ljubili smo se i zaustavila sam ga. Onda smo samo ležali kao onaj par iz "Beležnice" što je čekao da umre.
Evet. Sonra partiye gittik, gülüp eğlenmeye başladık ben kızı bir yatak odasına götürdüm yiyişmeye başladık, sonra kızı parmaklamaya başladım.
I odemo mi na tulum, lijepo se zabavljamo, završimo nekako u spavaćoj sobi i krenemo se maziti.
Daha kapıdan içeri girmeden yiyişmeye başladık.
Nismo prošli ni kroz vrata a već smo to učinili.
Önümüzdeki 20 dakika içinde gerçek anlamda yiyişmeye başlamazsanız beni ve bu bardaki herkesi havaya uçuracaklar!
Ako se ne pohvatate u iducih 20 minuta, ja i cijeli kafic cemo eksplodirati! -Boze, ne!
Toplantıyı erken bitirip, geyin biriyle yiyişmeye çalışması. - Gerçekten mi?
Raniji prekid sastanka da pokuša izluditi drugog gaya.
Gerginlik seviyen 10'a düştüğünde sanki bire düşmüş gibi hissedeceksin ve Valentino gibi yiyişmeye başlayacaksın.
Kad padneš ponovo na 10, na ljestvici stresa, to će biti kao jedinica i pisat ćeš pjesmice kao veliki.
0.79682493209839s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?