Prijevod od "padom" na Turski


Kako koristiti "padom" u rečenici:

Fraktura uzrokovana padom slomila je svod lubanje i bez sumnje, mozak je oštećen.
Düşüş kafatasının tepesini kırdı ve kuşkusuz beyin etkilendi.
Ne bi li trebali biti malo zabrinuti sa padom naših dionica posljednjih nekoliko dana?
Son bir kaç gündür hızla inen hisselerimizden kaygı duymamız gerekmez mi?
Ima li to veze sa teškim padom na glavu?
Kafana sağlam bir darbe aldığın da, var mı bu hikayenin içinde?
Sve je više nestanaka struje uzrokovanih padom meteora.
Geçen haftaki meteor hala elektrik kesintisine neden oluyor.
Dovodim li se u opasnost ako kažem da je možda imalo veze s padom?
Kafan sallayıp söylersem belki yere düşmesiyle ilgisi olmasın sakın?
Znam da sliči na ono s padom Crnog jastreba, ali mi ćemo prvi pucati, a ne oni.
Biliyorum, size bir çeşit "Kara Şahin Düştü" saçmalığı gibi gelebilir ama, ilk ateşi açan biz olacağız.
Plaža je strma, sa snažnim padom.
Kıyı sarp ve güçlü ters akıntılara sahip.
Nši nalazi pokazuju da je gdin Mosković umro uslijed mnogobrojnih udaraca u glavu, tupim predmetom, ili, možda, povreda prouzrokovanih padom sa velike visine.
Bulgularımıza göre Bay Moscovitch ya keskin olmayan bir cisimle kafatasına aldığı ciddi darbeler sonucunda ya da dikkate değer bir yükseklikten düşme sonucunda ölmüş gözüküyor.
A ja nastavio slobodnim padom kroz Južnu Ameriku, nabasavši pritom na sve krugove pakla?
Güney Amerika'da serbest düşüşe geçtim. Bu arada her türlü pislik yere uğradım.
Da, ali GPS signal je prekinut sa padom satelitske mreže.
Evet ama GPS uydularla birlikte gitti.
Kako dobije igle za infuziju u vrat, te završi u rijeci padom niz vodopad?
Peki çocuğun biri boynundan serum iğnesi yiyip kendini şelalede nasıl buluyor?
S padom prihoda od 50% neće biti novca za izdržavati dva kućanstva.
Gelirlerdeki yarı yarıya düşüş iki evi birden karşılayamaz.
Ne razumijem kako je mogao ovako polomiti noge padom niz stepenice.
Anlamadığım şey, merdivenlerden düşerek bacaklarını nasıl bu şekilde kırabildiği.
Pa, teško je objasniti ranu od metka zadobijenu padom niz stepenice.
Merdivenden düşerek nasıl mermi yarası aldığını açıklamak biraz zor olabilir.
Pomiriti se sa svojim padom trajno prihvaćajući tu nižu poziciju...
Kalıcı, daha düşük bir pozisyonu alarak düşüşümü kabul etmek...
34% nesreća prije doručka desi se padom s ograde.
Kahvaltısı öncesi kazaların %34'ü tırabzan içerir. - Ama Paddington...
Bila si toliko obuzeta mojim padom, da si izgubila povjerenje svojih.
Benim ayağımın kaydığını görmeyi öyle çok istiyordun ki kendi türünden birisinin güvenini yitirdin.
Međunarodno i tržište SAD-a nastavljaju s padom...
Amerikan ve uluslararası borsalar dibe çakıldı.
Kako vrijednost ugovora o osiguranju može da ne bude pogođena padom onoga što se osigurava?
Çünkü sigorta anlaşması sigortaladığı şeyin çöküşünden nasıl etkilenmez?
Lokacija je visoko, ne na potiljku, što bi normalno povezali s padom.
Vurulan bölge kafatasının üst kısmında, genelde düşmeyle ilişkilendirdiğimiz kafanın arkasında değil.
Njegov nestanak se poklopio s padom Rimskog carstva.
Ortalıktan kayboluşu Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ile kesişiyor.
Rekao je da će mi dogovoriti sastanak direktno s kraljicom, da je pokušam uvjeriti da smo dostojni saveznici, i da smo padom Nassaua postali savršeni partneri.
Nassau'nun düşüşüyle beraber birbirimize uygun ortaklar olduğumuza ve değerli müttefikler olabileceğimize ikna etmem için, benimle kraliçe arasında bir görüşme ayarlayabileceğini söyledi.
Ja nikad ne bi ugrozilo moje dijete vozeći s padom od alkohola u mom sustavu.
Kanımda tek damla alkol varken çocuğumu o arabaya bindirip tehlikeye atmam.
Sve je to dio urote koja je počela padom NLO-a u Roswellu 1947.
Bunların hepsi, 1947'de Roswell'de düşen UFO'ya dayanan komplonun bir parçası.
I zatim kako se približavate, spustite ruksak ispod vas na liniju spuštanja, tako da nije na vama kada sletite i pripremite se za pristanak padom padobrana.
Yaklaştıkça sırt çantanızı indirirsiniz, böylece yere indiğinizde üzerinizde olmaz, ve paraşüt düşüşüne hazırlanırsınız.
A mi ljudska bića smo dijelom tog stvaralačkog evolucijskog pulsa koji je počeo prije 65 milijuna godina padom asteroida.
Ve bizler, insanoğlu 65 milyon yıl önce bir asteroidin çarpması ile başlayan evrimsel bir oluşumun ürünleriyiz.
Na početku 20. stoljeća, s padom Otomanskog carstva, cijeli Bliski Istok je bio koloniziran.
20. yüzyıl başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte, tüm Ortadoğu sömürgeleştirildi.
I to je rezultiralo padom dječjeg rada u Sjevernoazijskim državama do 80%.
Kuzey Asya ülkelerindeki çocuk işçiliğinde %80 düşüş yaşandı.
No što da radim s plosnatim track padom, ono malo, četvrtasto?
Ama düz bir pad ile yapabileceğiniz şey böyle kareli şeyler.
Pred slomom ide oholost i pred padom uznositost.
Gururun ardından yıkım, Kibirli ruhun ardından da düşüş gelir.
1.1121420860291s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?