Da li si znala da ima ljudi koji spavaju potpuno goli?
Üstlerinde hiçbir şey olmadan uyuyan insanların olduğunu biliyor muydun?
Zadnji put smo pljačkali goli, jer je bilo jako vruće.
Bundan önceki tren soygununda, silahsızdık, öylesine acıklı bir durumdu ki.
Ovo je rutina njihove vježbe, goli.
Bu onların anadan doğma yetenek gösterisi.
On je goli model, Lena, a ne porno zvijezda.
Sadece çıplak poz veriyor, Lena. Porno yıldızı değil ki.
U takvim filmovima, zlikovci pozovu dobre junake da uđu goli da bi znali da su čisti.
Filmlerde, suçlular polisin çıplak olarak gelmesini isterler böylece silahsız olduklarından emin olurlar.
Očito ne želimo da rukama činite bilo što osim da spašavate goli život.
Ellerinizle yapmanızı istediğimiz tek şey bunları canınız pahasına tutmanız.
I osim par scena ozbiljnog nasilja, zabranjenog za mlađe od 17 godina stvarno, situacija podrazumijeva odjeću... koja se skida, znate, goli.
Bir anda beliren görüntüler, şiddet ve kıyafetlerle ilgili bir durum vardı. Bilirsin çıkıyorlar, çıplak kalıyorsun.
Obojca su bili goli, Tony je držao Garyja za kosu, ovako i radio ga je u psećem položaju.
İkisi de çırılçıplak, Tony, Gary'i saçından yakalamış aynen şöyle onu beceriyordu, köpek stili.
Ona je rekla da kad dvoje ljudi budu goli da se onda trljaju izmeðu sebe i da rade bebe.
İki insanın bebek yapmak için cıbıldak olup birbirlerine sürtündüklerini söyledi.
Aarone, baš sam pričao Georgeu kako nas je, kad smo bili djeca, tvoj otac tjerao da svi idemo plivati goli.
Aaron. Biraz önce George'a biz çocukken babanın nasıl bizi çıplak çıplak denize soktuğunu anlatıyordum.
Svaki put kad pokušam razgovarati s njom, završimo goli.
Ne zaman konuşmaya çalışsam, kendimizi çırılçıplak buluyoruz.
Mogao bih te naguziti, a mi bi, dok goli plešemo Charleston.
Seninle içki yasağı yıllarına dönüp çıplak Charleston dansı yapabilirdik.
Sigurno su jurili natrag jer su mislili da sam nekakav goli luđak.
Muhtemelen karşılarına çıkan tuhaf çıplak adamdan kaçmaya çalışıyorlardı.
Kako u mojoj obitelji kažemo, "Goli čovjek ima nekoliko tajni, oderani čovjek nijednu."
Ailemizde şöyle bir deyiş vardır: "Çıplak bir adamın birkaç sırrı olabilir ama derisi yüzülenin olmaz."
Znani ste mi, kao i svi ljudi neuljuđeni, jadni, goli, račvasti stvorovi, kako i svi mi.
Diğer insanlar gibi sizin de tanıdık yönleriniz var... Hepimiz gibi, siz de uygarlıktan uzak, zavallı, çırılçıplak, iki ayaklı hayvanlarsınız.
JA SAM DZENI I TRCIM ZA GOLI ZIVOT.
Ben de Jenny. Hayatım için kaçıyorum.
Ona želi da se ide od ljubljenja, prema ljubljenju kada smo goli do jebanja.
Öpüşmeden, çıplak öpüşmeye, ardından tokuşmaya geçiyor.
Ti i Kevin Thompson, goli, na zadnjem sjedištu, upleteni.
Hepsini hatırlıyorum. Sen ve Kevin Thompson arka koltukta çıplak oturmuş malı çekiyordunuz. Devam edeyim mi?
Ne nagona zbog kojeg si ostala pretučena beskućnica koja spava u autu i strahuje za goli život.
Gözünü morartan, seni evsiz bırakan... arabanda uyumak zorunda bırakan, korku içinde yaşatan içgüdüyü değil.
Znaš kako zvuči ono kad se skrivaš u kanti za smeće u strahu za goli život, jer se njome Tyrannosaurus Rex služi za tehniciranje?
Hani can havliyle bir çöp tenekesine saklanırsın ve bir T-Rex gelip o tenekeyle... oyuncak gibi oynamaya başlayınca bir ses çıkar ya, bildin mi?
Jeste li bili potpuno goli tamo dolje u džungli?
Ormanda hepiniz çıplak kaldınız mı yoksa?
Prisiliti ljude da se okrenu jedni protiv drugih u vrijeme kad naš goli opstanak traži potpuno suprotno.
Tam da hayatta kalmak için el birliği etmemiz gerektiğinde insanları birbirinden ayıracaktır.
Mislim, pogledaj me, borim se za goli život u zatvorskom dvorištu.
Yani, bana bir baksana! Saha içinde yaşam mücadelesi veriyorum. Haberler daha da kötüye gidiyor.
Na idućoj slici vidite vrlo popularan fenomen - "golo" vjenčanje ili "goli" brak.
Ve bir sonraki resimde, "çıplak" düğün veya "çıplak" evlilik denen çok popüler bir olayı görüyorsunuz.
Kada izađete iz zrakoplova gotovo ste goli.
Bir uçaktan dışarı çıkınca neredeyse çıplaksınızdır.
I "Eureka!" je bilo nešto što ste vikali kada ste htjeli goli trčati ulicom.
Ve ''Evreka!'' sokaklarda çıplak koşmak istediğinizde bağırdığınız bir kelimeydi.
I sve se vratilo na to da svi goli debelokošci imaju vodenog pretka.
Günümüzde, tüysüz kalın derili memelilerin hepsinin suda yaşamış ataları olduğu biliniyor.
"Muškarci i žene razviju posebnu vezu i kada su mnogo stariji, mnogo, mnogo stariji od tebe, razviju veoma poseban osjećaj i onda mogu skupa biti goli.“
"İnsan erkekler ve dişiler çok özel bir bağ kurarlar, ve çok büyüdüklerinde, senden çok çok daha fazla büyüdüklerinde, çok özel bir his ortaya çıkar, işte o zaman birlikteyken çıplak olabilirler"
A bijahu oboje goli - čovjek i njegova žena - ali ne osjećahu stida.
Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.
U kožu kozleta zamota mu ruke i goli dio vrata.
Ellerinin üstünü, ensesinin kılsız yerini oğlak derisiyle kapladı.
Morska dna se pokazaše, i temelji svijeta postaše goli od strašne prijetnje Jahvine, od olujna daha gnjeva njegova.
RABbin azarlamasından, Burnundan çıkan güçlü soluktan, Denizin dibi göründü, Yeryüzünün temelleri açığa çıktı.
Goli noće, nemaju haljine, ni pokrivača protiv studeni.
Geceyi giysisiz, çıplak geçiriyorlar, Örtünecek şeyleri yok soğukta.
Goli hode, nemaju haljina; izgladnjeli, tuđe snoplje nose.
Giysisiz, çıplak dolaşıyor, Aç karnına demet taşıyorlar.
(18:16) Morska se dna pokazaše, i temelji svijeta postaše goli od strašne prijetnje Jahvine, od olujna daha gnjeva njegova.
Denizin dibi göründü, Yeryüzünün temelleri açığa çıktı, ya RAB, Senin azarlamandan, Burnundan çıkan güçlü soluktan.
I čovjek u kome bijaše zli duh, nasrnu na njih i nadjača ih te oni goli i izranjeni pobjegoše iz one kuće.
İçinde kötü ruh bulunan adam onlara saldırdı, hepsini alt ederek bozguna uğrattı. Öyle ki, o evden çıplak ve yaralı olarak kaçtılar.
sve do ovoga časa i gladujemo, i žeđamo, i goli smo, i pljuskaju nas, i beskućnici smo,
Şu ana dek aç, susuz, çıplağız. Dövülüyoruz, barınacak yerimiz yok.
2.2294569015503s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?