Sırf mankenlerle çıplak top oynayabilsin diye profesyonel futbol stadyumunu kiralayan adama ne oldu?
Tip koji je onomad iznajmio gradski stadion za graničar na svlačenje s manekenkama.
Üzerine bok fırlatılan çıplak kraliçenin sokaklarda yürütülmesine gülen olursa duymak istiyorum.
Ako netko ismijava kraljicu, koja je gola hodala ulicom prekrivena govnima, želim znati.
Karşınıza çıksın ve başına gelenleri anlatsın çıplak gözleriyle gördüğü şeyleri anlatsın.
Neka dođe pred vas i ispriča što mi se dogodilo, ono što je vidio vlastitim očima.
Seviştikten sonra şömine önünde göğsü çıplak yatardı.
l ona bi poslije ležala golih grudi uz ognjište.
Üniversiteli genç bir kız yarı çıplak vaziyette ortalarda salınırken adımı söyleyemezsin.
Kada je ispred tebe polugola studentkinja, nemoj vikati moje ime.
Başka biriyle görüştüğünü, ben yarı çıplak bir şekilde yatağa girene kadar söylemediğine inanamıyorum.
Ne mogu da vjerujem da si čekao dok budem polu-gola u tvom krevetu pa da mi kažeš da viđaš drugu.
Alkol ve çıplak kadınlara bakmak ilgini çekmiyor demek.
Ne zanimaju vas alkohol ni gole žene?
Sen çıplak yüzerken Albay bizi simülatörde ölümüne kamçıladı.
Dok si se ti gol kupao, pukovnik nas je ubijao u simulatoru.
Ayrıca, bu kadar çıplak adamın olacağını da fark etmemiştim.
A nisam ni shvatila da će biti toliko golih muškaraca.
Sistine Şapeli'ne bakarsan, her yer çıplak ten doludur ama organlarda kıl yoktur.
Ako pogledaš Sikstinsku kapelu, ima puno mesa, ali nimalo dlaka.
"Çıplak Maja" tablosundan sonra kıllar hep resimlerde yer buldu.
'Gola Maja' Nakon toga, dlake su uvijek ondje.
Elbise haricinde tamamen çıplak olduğunu keşfetmekten memnuniyet duyarım.
Zatim Bih sa zadovoljstvom otkrio da si gola.
Çıplak ayak bir köylünün önünde diz çöküp affını dilemeyeceğim.
Neću kleknuti pred nekakvim bosonogim pučaninom i moliti za oprost!
Güzel bir kadını ilk kez çıplak görmek hayattaki en iyi beş şeyden biri.
Vidjeti lijepu ženu prvi put je jedna od pet najljepših stvari na svijetu.
Çıplak bir şekilde istediğin kadar sarılabiliriz ama senin de beni dinlemen gerekecek.
Možemo imati koliko golo dobiti zanimljiv vrijeme kao što želite, Ali si ti morati slušati mene.
Elbise iyice ağırlaşır ve sonunda, büyük ihtimalle dikişler parçalanır -- beni epeyce çıplak hissettirir.
Haljina bi postala jako teška, i naposljetku bi šavovi vjerojatno popucali -- ostavljajući me s osjećajem golotinje.
Çıplak gözle nadiren görülebilen, hayvan dünyası ve bitki dünyası arasında görülen bu kesişim, gerçek anlamda mucize bir an.
Rijetko viđeno golim okom, ovo križanje između životinjskog i biljnog svijeta je zaista čaroban trenutak.
Ve ılık Körfez çıplak başımı yıkarken fark ettim, en iyi tarafımızı, aynı zamanda en kötü tarafımızı barındırıyor.
I kako se topao zaljev prelio po mojoj goloj glavi, shvatila sam da sam držala ono najbolje i najgore od nas.
Aldığımız bilginin yüzde 80'inin gözlerimiz yoluyla geldiğini biliyor muydunuz? Ve eğer ışık enerjisini müzik gamlarıyla karşılaştırırsanız, çıplak gözün görebildiği sadece bir oktavdır. ki bu tam da ortadadır?
Jeste li znali da 80 posto informacija koje primamo dolazi kroz naše oči? I ako usporedite svjetlosnu energiju s glazbenom ljestvicom, golo oko vidjelo bi samo jednu oktavu, koja je upravo u sredini.
Bu dünyada öğrendiği her şeyi alıp götürdüğünüzde, çıplak kalan kalbi hala parlıyor.
Kada oduzmete sve što je ikad naučio na ovom svijetu, njegovo golo srce još uvijek sjaji.
bir şey var mı? IA: Pekala, bir tanesinde- (Kahkahalar) Bir tanesinde çıplak bir Antonio Banderas'ı Meksikan tortillasına yerleştiriyorum. Guacamole ve salsa sosuna batırıp Sarıyorum ve onu yiyorum. (Kahkahalar) Teşekkür ederim.
IA: Pa, jedna od njih je da — (Smijeh) Jedna je da stavljam golog Antonija Banderasa na meksičku tortilju, posipam ga guacamolom i umakom, zamotam ga i pojedem. (Smijeh) Hvala vam.
Jennifer Lawrence ve birkaç oyuncunun daha iCloud hesapları hacklendi ve onlardan izinsiz, kişisel, mahrem, çıplak fotoğraflar internette yayınlandı.
Jennifer Lawrence i nekim drugim glumcima hakirali su njihove račune iClouda, i privatne, intimne, gole fotografije bile su objavljene diljem interneta bez njihove dozvole.
Bu gezegeni çıplak gözle göremiyorum. Hatta şu anda sahip olduğumuz en keskin teleskopla bile.
Ne mogu ga vidjeti golim okom, pa čak ni pomoću najmoćnijih teleskopa koje trenutno posjedujemo.
"İnsan erkekler ve dişiler çok özel bir bağ kurarlar, ve çok büyüdüklerinde, senden çok çok daha fazla büyüdüklerinde, çok özel bir his ortaya çıkar, işte o zaman birlikteyken çıplak olabilirler"
"Muškarci i žene razviju posebnu vezu i kada su mnogo stariji, mnogo, mnogo stariji od tebe, razviju veoma poseban osjećaj i onda mogu skupa biti goli.“
Aslında otizme ait mimikleri taklit eden semptomlar ortaya çıkaran ve çıplak gözle görülmesi imkansız olan beyin epilepsi nöbetleri geçiriyordu.
Imao je moždanu disfunkciju koju je bilo nemoguće registrirati, ali koja je uzrokovala simptome slične onima kod autizma.
İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
Tada se obadvoma otvore oči i upoznaju da su goli. Spletu smokova lišća i naprave sebi pregače.
RAB Tanrı, ‹‹Çıplak olduğunu sana kim söyledi?›› diye sordu, ‹‹Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?››
Nato mu reče: "Tko ti kaza da si go? Ti si, dakle, jeo sa stabla s kojega sam ti zabranio jesti?"
Kenanın babası olan Ham babasının çıplak olduğunu görünce dışarı çıkıp iki kardeşine anlattı.
Ham, praotac Kanaanaca, opazi oca gola pa to kaza dvojici svoje braće vani.
Sunağımın üzerine basamakla çıkmayacaksınız. Çünkü çıplak yeriniz görünebilir.› ››
Ne uzlazi na moj žrtvenik po stepenicama, da se ne pokaže na njemu golotinja tvoja."
Giysilerini de çıkarıp Samuel'in önünde oynayıp coştu. Bütün gün ve gece çıplak yattı. Halkın, ‹‹Saul da mı peygamber oldu?›› demesi bundandır. ‹‹Peygamberlik etmek›› sözcüğünden türemiştir.
Tu i on svuče svoje haljine jer i njega obuze zanos pred Samuelom; zatim je legao gol i ostao tako cio onaj dan i svu noć. Tako je nastala uzrečica: "Zar je i Šaul među prorocima?"
Geceyi giysisiz, çıplak geçiriyorlar, Örtünecek şeyleri yok soğukta.
Goli noće, nemaju haljine, ni pokrivača protiv studeni.
RABbin sesi geyikleri doğurtur, Ormanları çıplak bırakır. Onun tapınağında herkes ‹‹Yücesin!›› diye haykırır. eğer››.
Čuj! Od straha se mladÄe košute, prerano se mladÄe košute šumske. [3b] Čuj! Bog veličanstveni zagrmje, [9a] a u Hramu njegovu svi kliknuše: Slava!
RAB dedi ki, ‹‹Mısıra ve Kûşa belirti ve ibret olsun diye kulum Yeşaya nasıl üç yıl çıplak ve yalınayak dolaştıysa,
Tada reče Jahve: "Kao što je sluga moj Izaija tri godine išao gol i bos kao znak i znamenje Egiptu i Kušu,
Asur Kralı da Mısıra utanç olsun diye Mısırlı tutsaklarla Kûşlu sürgünleri genç yaşlı demeden, çıplak ve yalınayak, mahrem yerleri açık yürütecek.
tako će kralj asirski odvesti sužnje iz Egipta i izgnanike iz Kuša, mlade i stare, gole i bose, otkrivenih zadnjica, sramote Egipta.
O zaman bu halka ve Yeruşalime, ‹‹Çöldeki çıplak tepelerden halkıma doğru sıcak bir rüzgar esiyor, ama harman savurmak ya da ayırmak için değil›› denecek,
U to će se vrijeme reći narodu ovom i Jeruzalemu: Vruć vjetar s pustinjskih sipina puše prema kćeri naroda moga; ali ne da hladi i da pročisti!
Çöldeki çıplak tepelere Yıkıcılar geldi. RABbin kılıcı ülkeyi Bir uçtan bir uca yiyip bitiriyor. Kimse kavuşmayacak esenliğe.
Preko svih goleti pustinjskih nagrnuše pustošnici. Jer u Jahve je mač što proždire: s jednog kraja zemlje do drugog nema mira nijednome tijelu.
Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş, Çakal gibi soluyorlar; Gözlerinin feri sönmüş, Çünkü otlak yok.››
Divlji magarci, stojeć' na goletima, dašću kao čagalj, oči im malaksale jer nema zelenila.
Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor; Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı, Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi.
Jer krv je njegova u njemu - na golu je kamenu ostavi, po zemlji je ne razlij gdje bi je prašina mogla prekriti!
Öfkeyi alevlendirmek, Öç almak için, Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki, örtülemesin.
Da se gnjev moj raspali, da mu odmazdim, ostavih krv njegovu na kamenu golom, da se ne pokrije.'
Sizi çıplak bir kayalık haline getireceğim, balıkçıların ağ gerdikleri bir yer olacaksınız. Bir daha kurulmayacaksınız. Çünkü ben RAB söylüyorum. Egemen RAB böyle diyor.
Pretvorit ću te u pećinu golu, postat ćeš sušilište mrežÄa. Više se nikad nećeš podići, jer ja, Jahve, rekoh!' - to riječ je Jahve Gospoda."
Çıplak bedenlerini seyretmek için Komşularına içki içirip sarhoş eden, İçkiye zehir bile katan sizlerin vay haline!
Jao onom tko bližnjeg navodi na piće, ulijeva otrov dok on pije da bi promatrao njegovu nagost!
Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik?
Kada te vidjesmo kao stranca i primismo; ili gola i zaogrnusmo te?
‹‹O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: ‹Ya Rab, seni ne zaman aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda gördük de yardım etmedik?›
"Tada će mu i oni odgovoriti: 'Gospodine, a kada te to vidjesmo gladna, ili žedna, ili stranca, ili gola, ili bolesna, ili u tamnici, i ne poslužismo te?'
Ama keten bezden sıyrılıp çıplak olarak kaçtı.
no on ostavi plahtu i gol pobježe.
İçinde kötü ruh bulunan adam onlara saldırdı, hepsini alt ederek bozguna uğrattı. Öyle ki, o evden çıplak ve yaralı olarak kaçtılar.
I čovjek u kome bijaše zli duh, nasrnu na njih i nadjača ih te oni goli i izranjeni pobjegoše iz one kuće.
Emek verdim, sıkıntı çektim, çok kez uykusuz kaldım. Açlığı, susuzluğu tattım. Çok kez yiyecek sıkıntısı çektim, soğukta çıplak kaldım.
u trudu i naporu, često u nespavanju, u gladu i žeđi, često u postovima, u studeni i golotinji!
Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye gereksinmem yok diyorsun; ama zavallı, acınacak durumda, yoksul, kör ve çıplak olduğunu bilmiyorsun.
Govoriš: 'Bogat sam, obogatih se, ništa mi ne treba!' A ne znaš da si nevolja i bijeda, i ubog, i slijep, i gol.
‹‹Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar.
I onih deset rogova što ih vidje i Zvijer - oni će zamrziti Bludnicu, opustošiti je i ogoliti, najesti se mesa njezina i ognjem je spaliti.
0.83394408226013s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Tip koji je onomad iznajmio gradski stadion za graničar na svlačenje s manekenkama. 