Kao što ste naredili, direktore Wynn, ako vaše srce prestane raditi iz bilo kog razloga, uređaj će se povezati i detonirati HEAT-16 bombe.
Emrettiğiniz gibi, Bay Wynn, Herhangi bir nedenle size bir şey olacak olursa sistem devreye girecek ve HEAT-16 bombasını harekete geçirecek.
Kompanija koja se zove Investiciona kuća P.K. Lassiter koristi ovaj apartman da privuče nove direktore.
P.K. Lassiter Yatırım Merkezi adında bir firmadan.. yeni yöneticilerini etkilemek için kullanırlar.
Direktore Cole, pokazat ću vam što još.
Müdür Cole, size başka neler var göstereyim.
AHA DIREKTORE DODZE, JESTE LI VIDELI OVO?
Hoşlarına gider. - Müdür Dodge. - Şu hakareti gördünüz mü?
Pretvarajući njihove direktore u milijardere... i nalazeći se na ivici zakona kad god oni to žele.
CEO'ları bir anda milyarder oldu. Ve kanunları istedikleri gibi esnettiler.
Onda bi trebali znati što je na kocki direktore.
O zaman umudunu kazığa bağladığını bilmelisin.
Direktore Galloway, rado bih vas proveo ovuda, ali niste ovlašteni.
Müdür Galloway. Size etrafı gezdirmek isterdim ama gizli giriş izniniz olmalı.
Ali sistem nema centar iz kog se upravlja i naređuje... ili direktore.
Ama sistemin ne belirli bir planı ne de bir yönetim kurulu vardı, dostum.
Ne, direktore Vance, ali možda smo pronašli pukovnika Bella osobno.
Hayır, Müdür Vance, ama sanırım Albay Bell'in kendisini bulmuş olabiliriz.
Želite li da vratimo Gibbsa također, direktore?
Bizden Gibbs'i de geri getirmemizi istiyorsunuz değil mi, efendim?
Direktore, Bellov avion je upravo napustio meksički zračni prostor.
Efendim, uh, Bell'in jeti şu anda Meksika hava sahasından ayrıldı.
I znam da ste nekako prisilili direktore Trueharta da doniraju besplatne klinike, i prije nego što to opovrgnete, upravo smo otkrili neku aktivnost na bankovnom računu Johna Donleyja.
Bir şekilde TrueHart yöneticilerinin, bedava kliniklere para göndermesini sağlıyorsunuz, ve bunu reddetmeden önce John Donley'in banka hesabında gelişme gördüğümüzü söylemek isterim. Kurdan başka bir şey değil.
Direktore Duvall, što radite ovdje preko vikenda?
müdür Duvall, haftasonu burada ne yapıyorsunuz?
Kao sto znate, direktore, vas tim vec dugo odgađa svoje obvezno psiholosko testiranje.
Takımınızın zorunlu psikolojik değerlendirme günü geçti müdürüm.
Mi smo oni koji jesmo, direktore Vance.
Yeterli olmayabilir. Olduğumuzdan farklı davranmayacağız Müdür Vance.
Direktore Vance, provesti vremena s vasim timom je bilo prosvjetljujuce, da najmanje to kazem.
Müdür Vance, takımınızla geçirdiğim zamanın çok aydınlatıcı olduğunu söylemeliyim.
Direktore Abot, hvala što ste dopustili da koristimo sobu.
Yönetici Abbott, odayı kullanmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler.
Onda ću trebati svoj pekač vafla, gosp. Direktore.
O hâlde waffle tavamı geri istiyorum, yönetmen bey.
Gledamo u direktore lijekovima Treadstonea i Outcomea kako javno slave svog odbjeglog tajnog agenta.
Çok gizli olan dostluklarını açıkça takdir eden Treadstone ve Outcome'ın tıbbi direktörlerine bakıyoruz.
Direktori koji su bili jedni drugima konkurencija, svih pet kompanija je poricalo da je do sastanka uopće došlo sve dok polise životnog osiguranja za mrtve direktore nisu isplaćene.
Birbirleriyle rekabet halinde olan yöneticiler. Beş şirket de, görüşmenin yapıldığını bile inkar etti. Ta ki, ölen yöneticilerin hayat sigortaları doğrulanana kadar.
Direktore Vance, vjerujemo kako je McBride uspio doći nazad u SAD.