Prijevod od "vekil" na Hrvatski


Kako koristiti "vekil" u rečenici:

Vekil Snyder kayıp ve bu adam onu yalnız başına mı arıyor yani?
Zastupnik Snyder je nestao, a taj tip ga traži sam?
Acı gerçekleri benden duyduğun için üzgünüm Katie ama elinizdeki en iyi vekil benim ve size gerçekten yardım etmeye çalışıyorum.
Žao mi je što sam glasnik neugodnih istina, Katie, ali ja sam najbolje što postoji i stvarno vam pokušavam pomoći.
Şimdi, vekil dostlarım iş dünyasındaki her yöneticinin hayatında emekliliği düşünmeye başladığı bir zaman geliyor.
Dragi delegati, u životu svakog čovjeka dođe doba kada počne razmišljati o povlačenju.
İki vekil seçmek için toplandık çünkü Picketwire'ın güneyinde artan nüfus, bize iki vekil seçme hakkı tanıyor.
Da izaberemo dva zastupnika, zato što zbog sve većeg broja stanovnika, južno do Picketwirea, imamo pravo na dva.
Başkan, Bay Ransom Stoddard'ı bölge toplantısına gidecek vekil olarak aday gösteriyorum.
Želio bih predložiti predsjednika, gospodina Ransoma Stoddarda, kao kandidata za teritorijalni kongres.
Ransom Stoddard'ın vekil olmasını isteyenler ellerini kaldırsın.
Oni koji su za Ransoma Stoddarda neka podignu ruku.
Bayanlar ve baylar, Washington'daki Kongre'ye sizin ve benim vekil adayı olarak Saygıdeğer Ransom Stoddard'ı gösteriyorum!
Dame i gospodo, ja predlažem vašeg i mojeg kandidata za Kongres u Washingtonu, poštovanog Ransoma Stoddarda!
Dürüst ve çalışkan Amerikalılardan oluşan böyle bir meclisin sevgili ülkemizin Kongre'sine vekil olmak hakkını bir adamı öldürmüş olmasına dayandıran birini aday olarak göstermesi mümkün olabilir mi?
Je li moguće, da tijelo koje predstavlja poštene, marljive Amerikance podržava kao zastupnika za Kongres naše voljene domovine, čovjeka koji je ubio drugog čovjeka. I to je jedino čime se može dičiti.
Roberta'nın dersi için vekil öğretmen gerekiyor dediler.
Rekli su da im treba zamjena za Robertu.
Bayan Glasser hasta... ve gerçek vekil öğretmenle bir sorun çıktı.
Gđa Glasser je bolesna... i došlo je do zabune s pravom zamjenom.
Vekil olunca atalarımız tek kullanımlık olma şartıyla güçlerine erişmene izin verecekler.
Sad kad si postala vođa, naši preci daju ti samo jedan pristup njihovoj moći.
Üzgünüm, sayın vekil, Başkanlık Konutu'nda alkol bulunmaz.
Žao mi je, nemamo alkohol u predsjedničkoj rezidenciji.
Vekil Başkan, Demokrat aday Joseph Galbrain iddiaları yanıtlamak için 1 dakikanız olacak.
Službeni Demokratski kandidat Joseph Galbrain, imaće posle toga 1 minut da replicira.
Ben Dave Ming Chang, vekil öğretmenim.
Ja sam Dave Ming Chang. Zamjena.
Fraga bir Federal Vekil olmak istedi ve bu soruşturma onun Brezilya'da federalliğe geçişini sağlayabilirdi.
Fraga je želeo da napreduje do mesta saveznog poslanika... a istraga o korupciji bila bi njegova karta za Braziliju.
Aynı zamanda sizlere ve kalplerinin ebedi babası, Vekil Fortunato'ya da teşekkürler.
I na kraju. Naš dragi kum poslanik Fortunato. Hvala vam, poslaniče.
Sayın Vekil, endişelenme, Fraga bizim sorunumuz.
Ne brinite poslaniče, Fraga je naš problem.
Konuşmacı falan olmayacaksın çünkü bu tahkikatta soruşturma altında olacaksın sayın vekil.
Izvestilac, ne seri! Nećeš ti biti izvestilac jer ćeš u ovoj istrazi i ti biti ispitan.
Eğer müsaade ederseniz, sayın Vekil sorularınızı cevaplamadan önce bir kaç şey söylemek istiyorum.
Ako mi dopustite, poslaniče... voleo bih da kažem par reči... pre nego počnu pitanja.
Burada şunu da söyleyebilirim ki sayın Vekil Rio de Janeiro eyalet valisi bu mecliste soruşturulan suçlara bizzat bulaşmıştır.
I ako mogu da kažem, poslaniče... i to da je Guverner države Rio de Žaneiro... direktno umešan u zločine... koji su predmet ove istrage.
Sizi temin ederim eyalet valisi sayın vekil Diogo Fraga'nın soruşturduğu suçlara iştirak etmiştir.
Guverner države direktno je umešan u zločine... koje istražuje poslanik Diogo Fraga.
Vekil bakan büro ve teşkilat arasında işleri kolaylaştırmak için beni buraya gönderdi.
Zamjenik tajnika me poslao kao posrednika Biroa i Agencije.
Vekil Mason. Biz de bir video izlemek üzereydik.
Ministarko Mason, samo što smo htjeli da pustimo vidio.
Ona vekil olmak isteyen tonlarca avukat var.
Oblijeću ga odvjetnici koji ga žele zastupati.
İzleme programı, bir vekil sunucudan diğerine gidip durdu sonra birden bir ip adresi verdi.
Program za praćenje je odbijan od servera do servera, no na kraju je dao IP adresu.
Ama sonsuza kadar vekil kumandan olamazsın.
Ali ne mozesh vjecno ostati zapovjednik.
Vasat bir teknisyen olarak vekil dostlarınızdan biri kanunları çiğnememi isteyince başka seçenek yok diye düşündüm.
Kao 'nitko i ništa', nisam imala izbora kad me je jedan od tvojih kancelara pitao da joj pomognem u kršenju zakona.
Personel sıkıntısı çeken hastanelerde görev almış, tıpkı vekil öğretmen gibi.
Gdje nema osoblja, poput učitelja na zamjeni.
Askerler Böcekli Vekil'in peygamber devesi ile oyun oynamasına ne diyorlar?
Što ljudi govore o ministru cvrčku koji se igra sa bogomoljkama?
Böcekli Vekil'i ziyaret edip, hakkından gelmeliyiz.
Moramo poslati u pakao ministra cvrčka.
Saltanat Vekil'i olmak zordur. Onaylamadığın emirlere uymak zorundasın.
Teško mjesto, Vice Regent, služeći se ne prihvaća.
Baş Vekil Yusuf, sana bu fırsatı vermek için hayatını verdi, bunu unutma.
Vice Regent Jusuf dao svoj život vam dati ovu priliku. Ne zaboravite da.
Baş Vekil'e meydan okuduğun için aslında bunları sana yapmalıyım.
To bih mogao uraditi i vama jer sumnjate u odluke namjesnika.
Han'ın yokluğunda, Baş Vekil Cambulac'ı yönetir.
U odsustvu Khana, namjesnik bi kontrolirao Cambulac.
Ben Galaksilerarası Vekil Bob Yükseliş Süreci'nde size destek olacağım.
Ja sam intergalaktični odvjetnik Bob. Ovdje sam da vam pomognem u postupku uspona.
Vekil Kane ve Clarke Griffin derhâl güney hava kilidine gelmeniz gerekiyor.
Vijećnik Kane i Clarke Griffin Prijavite se na južnoj zračnu komoru odmah.
Virginia'yla vekil işini geçen hafta konuşmuştuk hiç de öyle tam gaz gidiyoruz dememişti.
Virginia i ja razgovarali o Ta surogat poslovanje prošlog tjedna, i nije zvucalo tocno punom parom naprijed.
Aileyi kaçıranlar Amerikalı, bir çocuğun kaçırılması ve iletişim için vekil talebi.
Americki otmicari, otmica djeteta i proxy komunikacije...
Vekil Walleck olayları yanlış bir şekilde sunuyor.
Kongresnik Walleck pogrešno tumači događaje. - Želite reći da je lagao?
Ama bu tüm medikal karar verme türleri için vekil niteliğindedir ve aslında finansal karar verme ve sosyal konularda karar vermede de. Vermek zorunda olduğunuz tüm karar türlerinde olayların mantıklı değerlendirmesinden yararlanabileceksiniz.
Ali to je primjer za sve vrste donošenja medicinskih odluka i uistinu, za donošenje financijskih i socijalnih odluka -- bilo kakvih odluka koje morate donijeti kojima bi koristilo racionalno prosuđivanje činjenica.
1.7425501346588s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?