Prijevod od "tuzağından" na Hrvatski

Prijevodi:

zamke

Kako koristiti "tuzağından" u rečenici:

Çoğalıcılar zaman tuzağından kaçtı. Ve Asgard yok olma tehdidiyle karşı karşıya.
Replikatori su pobjegli iz naprave za usporenje vremena i prijete uništenjem Asgarda.
Tırmalayarak ve ısırarak, çaresizce o naylon ölüm tuzağından kaçmaya çalışıyorduk.
Grebali smo i grizli, očajnički pokušavali izaći iz te smrtonosne jutene zamke.
Bir sonraki işini şeytan tuzağından yaparken kolay gelsin.
Pa, sretno ti sa sljedećim nastupom dok budeš stajala tu u Vražjoj zamci.
Çünkü o seni avcının tuzağından helak eden vebadan azat eder.
Jer on će te osloboditi od zamke ptičarske od kuge pogubne.
"Eminiz onları, çiftçinin tuzağından kurtaracak ve korkunç felaketlerden.
"Naravno izbavit će te iz zamke grabljivaca... i gnusne kuge.
Bir asal sayı tuzağından... -...bu sonuca nasıl varabildin?
Kako to možeš zaključiti na temelju jedne jedine sobe?
"Sevgilim Becky, beni bu hayatın sıkıcı tuzağından kurtarmayacak mısın?
Draga Becky, spasi me od dosadna života.
Bu ölüm tuzağından nihayet çıktığınıza inanamıyorum.
Ja... ne vjerujem da odlazite iz ove smrtonosne zamke.
Ve güç alanı tuzağından kurtulmak için bir varlığımızı vermek zorunda kaldığımızda, yüzüğünün üzerindeki tasarımları farkettim, kelt değildi, birinin de bekleyeceği üzere, bu gezegenin kültürel geçmişini düşünürsek,...
A kad smo se morali nečega odreći da se oslobodimo iz polja, primijetio sam uzorak na vašem prstenu. Nije bio keltski, kao što bi se očekivalo s obzirom na kulturnu pozadinu ove planete, već izrazito orijski.
Garaj kapısını açmada ve şu kurduğu bubi tuzağından kurtulmak için bu mankafanın yardımına ihtiyacımız olacak.
Trebat ćemo pomoć s tipom koji ima daljinski i maknuti ga od zamke.
Bu pislik çukuru bir ölüm tuzağından başka bir şey değil.
I ova septička jama nije ništa drugo nego jebena smrtonosna klopka.
Yem olarak beni kullandığın tuzağından kaçarken yakalandım.
Uhvaćen sam zbog provođenja tvoje stupice, bio sam vaš mamac.
Yeraltındaki ölüm tuzağından çıkardığın o tuhaf kutuya ne demeli?
Onda što je sa tom čudnom kutijom, one koju sam izvukla iz one podzemne smrtonosne zamke?
Ayrıca Tommy ile sahibi oldukları şu klüp para tuzağından başka bir şey değil.
I još, imao je taj klub sa Tommyem Tu su samo gubili novac.
Yerin sadece dışında bulundum, ama ölüm tuzağından ibaret.
Bio sam samo ispred tog mjesta, ali to je smrtonosna klopka.
Tom, ipotek tuzağından uzak durmuş, zeki adam.
Tom nije išao na zaloge. Pametno.
Çünkü O seni avcı tuzağından, Ölümcül hastalıktan kurtarır."
On će te izbaviti iz zamke ptičareve,... i od ljutog pomora.'
Şimdi Hisar'ın tuzağından umutsuzca kaçmaya çalışıyorlar...
I sada očajnički pokušavaju pobjeći iz zamke znane kao Utvrda.
Yanında ruj ve erkek tuzağından başka bir şey olmayınca uyuması da kolay oluyor.
LAKO JE SPAVATI KAD NE MISLIŠ O NIČEMU OSIM RUŽA ZA USNE I HVATANJA MUŠKARACA.
Bir hikâyede Tavşan Peter, McGregor'ın tuzağından kurtulabilmek için bacağını ısırarak koparıyor.
U jednoj priči Pera Zec sam odgrize svoju nogu, da pobegne iz stupice farmera Mek Gregora.
Unalaq'ın tuzağından kurtulup güzeller güzeli Ginger'i kurtarabilecek mi?
Hoće li se uspjeti izbaviti i spasiti predivnu Ginger?
Bubi tuzağından bahsedip bize biraz zaman kazandır.
Reci im za zamku, to će nam dati malo vremena.
Tüm günahlardan, gazabından ani ve gafil ölümden, şeytanın tuzağından öfkeden, nefretten ve tüm garezden kurtarın.
Od grijeha, od tvoje srdžbe, od iznenadne smrti, iz čeljusti vraga, iz srdnje, mržnje i zle namjere.
Bu ölüm tuzağından kurtulmanın başka bir yolu olmalı.
Mora postojati drugi izlaz iz ove smrtonosne zamke.
Adamınız bubi tuzağından başka bir şey yapıyor.
Vaš bombaš se izradi nešto osim zamke.
bensiz bu ölüm tuzağından adım atarsan anında ölürsün.
Bila bi mrtva budala ako kreneš odavde bez mene.
Zayıf yanlarımızın farkına varmak faşist ayna tuzağından da kaçınmamızda yardım edecek.
Spoznavanje vlastitih slabosti pomoći će nam također da izbjegnemo zamku fašističkog ogledala.
Yani bu Konfüçyus geleneğinden gelen kendimi suçlama tuzağından kurtulma ve anne-babamla ilişkimi yeniden başlatma konusunda benim aracım İncil oldu.
I tako ona postaje moj alat pri izvlačenju iz te konfucijanske zamke krivnje i obnavljanju mog odnosa s roditeljima.
Bu rögarın ölüm tuzağından yaşlı bir adam tarafından kurtarılmamın veya trende işe giderken birisiyle konuştuğumda, toplumun bir parçası olmaktan aldığım haz.
Ja sam se dobro osjećala kad me onaj starac spasio od nestajanja, a tako se osjećam i kada postajem dio zajednice razgovarajući s nekim kad idem na posao.
Eğer gençlerimize mükemmellik tuzağından kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak onlara bu kaos dolu dünyada, yaşamın sürekli bizi yeneceğini ama bunun normal olduğunu öğretmeliyiz.
Ako želimo pomoći mladima da izbjegnu zamku perfekcionizma, naučit ćemo ih da će nas u kaotičnom svijetu život često poraziti, ali to je u redu.
Çünkü O seni avcı tuzağından, Ölümcül hastalıktan kurtarır.
Jer on će te osloboditi od zamke ptičarske, od kuge pogubne.
Bir kuş gibi Kurtuldu canımız avcının tuzağından, Kırıldı tuzak, kurtulduk.
Duša je naša poput ptice umakla iz zamke lovaca: raskinula se zamka, a mi umakosmo!
Böylelikle ayılabilir, isteğini yerine getirmeleri için kendilerini tutsak eden İblis'in tuzağından kurtulabilirler.
i ponovno budu trijezni izvan zamke đavla koji ih drži robljem svoje volje.
0.85047507286072s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?