İyi aile mensupları da bugünlerde meslek ediniyorlar, anladığım kadarıyla.
Ljudi iz dobrih familija su obično jako dobri u svom poslu, koliko znam.
Mevkiinize gelince biz, Force 316 mensupları bu konuda pek resmi değilizdir.
Sve dok je prisutan taj vaš čin... mi smo neslužbeni u pogledu događanja u grupi Force 316.
Bu tabancayı sadece ordu mensupları kullanabilir.
Taj pištolj... je isključivo za upotrebu od strane vojske.
Ve basın mensupları, devlet memurları birkaç dakika içinde, OCP ve sorunlu şehir Detroit yeni, cesur bir ortaklığa başlayacaklar.
I tako, ljudi iz štampe, gradski službenici, za par minuta, Omni Potrošački Proizvodi, i namučeni grad Detroit će se ujediniti u novom smjelom planu.
Bilim dünyası acaba ne zaman Büyük Piramit'i yapanların Dördüncü Hanedan'ın mensupları olmadığını anlayacak?
Kada će akademska zajednica prihvatiti da faraoni 4. dinastije nisu gradili Veliku Piramidu?
Bayanlar ve baylar.....basın mensupları için ayrıntılı brifing verilecek.
Dame i gospodo... biće potpuni izveštaj za sve novinare.
Buraya devam etmenden faydalanmak istiyormuş gibi görünmek istemiyorum ama buranın mensupları olan bir çift ile zor bir durumla karşı karşıyayım.
Ne bih htio to iskorištavati, ali imam jednu tešku situaciju s bračnim parom koji su naši članovi.
Martouf, Anise, SGC adına, en derin özürlerimi ve kaybedilen Tok'ra mensupları için de başsağlığı dileklerimi sunmak istiyorum.
Martouf, Anise, u ime SGC-a, nudim iskrene isprike i sućut za živote izgubljenih Tok'ra.
Ben sonunda safari düzenleyicisi oldum çoğunlukla yazarlar ve Hollywood mensupları için.
Ja sam bio safari vodič. Uglavnom za pisce i ljude iz Hollywooda.
Sayın basın mensupları tanıştırayım, yetenekli ve güzel Bayan Isabel Bigelow.
Dame i gospodo novinari, upoznajte talentovanu i predivnu gđicu Isabel Bigelow.
FAA, FBI, CIA, Enerji Bakanlığı, ve ordu mensupları.
FAA, FBI, CIA, Ministarstvo energetike i vojska. Svi su oni ovdje.
Gizli Operasyonlar Birimi'nin değerli mensupları Kongre üyesi Charles Wilson.
Dame i gospodo, kongresmen Charles Wilson.
Aldığım bilgiye göre, bir takım hiyanet ve yasa dışı eylem gibi suçlar sevdiğim ve güvendiğim bazı saray mensupları tarafından işlenmektedir.
Primijetio sam da su neki činovi izdaje, i drugih uvreda, činjeni od onih koje smo voljeli i vjerovali im, od članova našeg vlastitog dvora.
Umarım, siz değerli basın mensupları, nadir yaptığımız hatalara yer verdiğiniz kadar,...yaptığımız iyi şeylere de yer ayrırsınız.
Nadam se da ćete vi novinari dati isti prostor dobrim stvarima koje radimo kao i greškama koje činimo u rijetkim slučajevima.
Hissedarlar, kurul üyeleri, basın mensupları sivri uçlu ayakkabılarınız ve bileğinizdeki dövmelerinizle çekici iş kadınları.
Dioničari, članovi odbora, pripadnici štampe, privlačna poslovna ženo sa tvojim visokim štiklama i tetovažama na članku.
Size bir önsezi ile günah çıkarma odasına gelen korkmuş cemaat mensupları dışında verecek bir şeyim yok.
Nemam vam više ništa za dati osim uplašenih župljana sa ispovijedi koji imaju predosjećaj.
Rusya, Sırbistan, Karadağ'ın yeraltı mensupları burada.
Imamo kriminalce iz Rusije, Srbije, Crne gore.
Merhaba, Miami Metro Cinayet Masası çalışanları ailelerimiz, arkadaşlarımız ve basın mensupları.
Dobar dan mojim kolegama iz Odjela za ubojstva miamijske policije, obitelji, prijateljima, damama i gospodi iz medija.
Uluslararası basın mensupları içeri girmek için beklerken MP şirketi öğlene kadar teklif gelmemesi hâlinde Ejderha kafasını volkana atmakla gözdağı verdi.
Dok međunarodna štampa čeka odgovor, korporacija MP je zaprijetila da će baciti glavu zmaja u vulkan ukoliko ne bude ponuda prije podne.
Pijamaları içinde koyun etlerini yiyen kraliyet mensupları...
Plemstvo u pidžamama koje jede blato.
Medya mensupları kayıt cihazlarını kapatabilirse ve ayrıca gözlerimizi kapatırsak biz Lord's Prayer duasını okumaya başlayabiliriz.
Ako medijima ne bi smetalo neka isključe svoje uređaje za snimanje I svi zatvorite oči pa možemo početi s molitvom.
Tüm büyük medya mensupları neredeyse kapıyı yumrukluyorlar.
Sve značajne novine praktično stoje pred vratima:
Basın mensupları, birazdan Brifing Odası'nda toplanacağız.
Predstavnici medija, sastajemo se odmah na konferenciji za novinare.
Basın mensupları olacak. Biri kazara kamerayı sana çevirirse?
Novinari će biti ondje, a netko može slučajno uperiti kameru u tebe.
Bütün izleyenler, basın mensupları lütfen salonu boşaltın.
Molim sve promatrače i pripadnike tiska da napuste sudnicu.
Okulumuzun mensupları anma törenine katılacağı sebebiyle pazartesi günü okul olmayacak.
U ponedjeljak nema škole da svi možemo na pogreb.
Konu pis hayvanlardan açılmışken, basın mensupları ön tarafa park etmiş ve mimoza ağacımın oraya işiyorlar.
KAD VEC SPOMINJEMO PRLJAVE ZIVOTINJE, ONI NOVINARI KORISTE MOJU MIMOZU KAO MJESTO ZA PISANJE.
Öte yandan, bölge polisi olay yerine ulaşırken basın mensupları da olay yerine intikal ediyor.
Lokalna policija je stigla na mjesto zločina. A novinari se polako približavaju kući.
Sivil ve ordu güvenlik mensupları, tören için bir araya geldi.
Civilni i vojni sigurnost imovine su poredani za uslugu.
Basın mensupları Cristiano ve oğlunu görüntülemek için iki saat bekledi.
Dva sata su novinari čekali da vide idola i njegova sina.
Steven'ın salıverildiği gün veya ertesi günü Monitowoc'ta emniyet mensupları neredeyse 10 yıl önceki mevzuyla ilgili iç yazışmalar yapmaya başladılar.
Na dan ili dan nakon Stevenovog puštanja, službenici u Manitowocu počinju pisati dopise u kojima opisuju što se zbilo gotovo 10 godina ranije.
Steven'ın yargı mensupları arasında tanınırlığı gitgide artıyordu.
Steven je postao slavan u kaznenopravnom sustavu.
Jüriye, orada bulunan eşyaların her birinin emniyet mensupları tarafından kaldırılıp incelendiğini mi söylüyorsunuz?
Želite reći poroti da je svaki od tih predmeta ispitan od strane policajaca?
Genel kanı bu yönde ama bu tarikatın mensupları... ilk mutantın on binlerce yıl önce doğduğuna ve tekrar... dirileceğine inanıyorlar.
To je opća teorija, da. Ali ovaj kult vjeruje da je prvi mutant rođen prije nekoliko desetaka tisuća godina. I vjeruju da će se vratiti.
Benim gibi askeri kolluk mensupları dostların geldikten sonra ortadan kayboldular.
Vojno osoblje poput mene je nestalo nakon dolaska tvojih prijatelja.
Orta Atlantik Kadın Emniyet Mensupları Derneği başkanı arayıp yemek için teşekkür etti.
Predsjednik Mid-Atlantic Udruge žena u provođenje zakona nazvao reći hvala za ručak.
Bütün deneyimli meslek mensupları biraraya geldiler, ve ben ne olduğunu daha sonra anladım.
I starije osoblje se sastalo, a ja sam kasnije doznao što se dogodilo.
O kadar çok kadından duydum ki: polisler, ordu mensupları, mali müşavirler, oyuncular, mühendisler, avukatlar, bankacılar, muhasebeciler, öğretmenler...
Čula sam to od tako puno žena: policajki, vojnikinja, financijskih asistentica, glumica, inženjerki, odvjetnica, bankarica, računovođa, učiteljica...
5 yıl önce, X jenerasyonu mensupları 20.7 saati İnternet'te çevrim içi olarak ve
Prije pet godina, generacija X je provodila 20, 7 sati on-line i uz TV,
Y jenerasyonu mensupları daha da fazla-- 23.8 saati, çoğunluk İnternet'te geçiriyordu.
Generacija Y provodi čak više -- 23, 8 sati, uglavnom on-line.
2.8979668617249s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?