Hanımefendi, ben memure McNally ve bu da memure Williams.
Mi smo pozornici McNally i Williams.
Sizi gönderdikten sonra Memure Williams'la ben burada kalacağız.
Nas dvije bit ćemo ovdje. Obavještavat ćemo vas.
Memure Ajan Parker'ın diğer yönünü görmek güzeldi.
Samo je fino vidjeti i drugu stranu policajke Parker.
Memure Parker, biz o kurdu avladıktan sonra emin olabilirsin.
Policajko Parker, možete to poslije osjećati, nakon što uhvatimo tog vuka.
Memure Parker, öyle bir gücüm olsaydı o hayvanlar hiç ölmezdi.
Da imam ikakvu vrstu moći, policajko Parker, te životinje nikada niti ne bi stradale.
Memure Parker artık çalışmayı bırakman gerek.
Policajko Parker... Moraš se odmah opustiti.
Gidip dünyayı kurtarsan iyi olur Memure Parker.
Da, bolje kreni i spasi svijet, policajko Parker.
Cinayet dosyasında yanıma bir tane memure verdiler ve bütün gün beni deli ediyor.
Stavili su me na slučaj ubojstva s jednom pozornicom koja me izluđuje.
Benim olmayan hiçbir şeyi almadım, memure hanım.
ništa uzela koja nije bila moja, časnik.
Teşekkürler memure Nash ama sanırım bundan biraz daha büyük bir sorunumuz var
Hvala, pozornice Nash, ali mislim da možda imamo malo veći problem.
Memure Nash, bu genç failin ne kadar içten, işbirliğine hazır ve hayatımı cehenneme çevirmek için babasını buraya gelmekle tehdit edip etmemesine bağlı.
Sve ovisi, pozornice Nash, o tome da li mladi prijestupnik surađuje... te ne prijeti da će dovesti svog taticu ovdje i napraviti mi pakao od života.
Memure hanım, bir işe yarasanız da kalabalığı kontrol altına alsanız nasıl olur?
Zameniče, budite od koristi i pomozite sa kontrolom gužve.
Memure Swan, Şerif bölgeyi kordona alın.
Zameniče Svon, šerife, ogradite ovu oblast.
"Memure hanım ve bir beyefendi." Suç blogumuzun ismi olabilir bu.
Policajka i gospodin. To bi moglo biti ime našeg krivičnog bloga.
Memure Trina Coffey ve ben, bu özel görev için yetkilendirildik.
službenica Trina Coffey i ja osobno smo bili zaduženi za detalje zamke.
İkimiz de hayatta kaldık Memure hanım asla müttefik olmayacağız, ama iş ortak çıkara dayandığında belki olabiliriz.
Oboje smo preživljavatelji, policajko, nikad nećemo biti saveznici, ali možda ćemo, s vremena na vrijeme, željeti iste stvari.
Memure Carter ve Alonzo Quinn'i canlı getir.
Bring me Officer Carter Alonzo i Kvin živ.
Tüm ciddiyetinize rağmen, memure hanım, hayal görmüş olabilir misiniz?
Ozbiljno, Constable, sigurni ste da si niste sve to umislili?
Sanırım, sadece kendi adıma konuşabilirim, memure hanım.
Bojim se da mogu samo o sebi govoriti, Constable.
İki günümü memure göster ama elletmeyle harcadım.
Mislim, dva dana sam izgubiti na policajca idiote zafrkavati.
Aksi takdirde, memure hanım ortağınıza veda edebilirsiniz.
U suprotnom, dama policajac, reci do viđenja tvom partneru.
Ne yapacaksınız memure hanım, beni tutuklayacak mısınız?
Što ćeš učiniti, policajko, uhitit ćeš me?
Bayan memure almayı düşünen başka bir şirket bile yokken gemi kaptanlığı da neymiş?
Niti jedna druga tvrtka ne zapošljava žene, a kamoli kapetanice broda!
Memure hanım, devasa boyutlarda zimmete geçirilmiş özkaynak parasının ve kişisel çıkarların korunması için verilmiş rüşvetlerin izini sürüyorum.
Zamenice, gledam u dokaze udruživanja radi poreske prevare i prenamene korporativnih sredstava za ličnu dobit.
0.57618308067322s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?