Prijevod od "kaybederiz" na Hrvatski


Kako koristiti "kaybederiz" u rečenici:

Onları duvarlarla saklamaya çalışırsak ışığı kaybederiz.
Ako ih pokušamo sakriti sa zidovima gubimo svjetlo.
Bağlantıyı bok edersek, her şeyi kaybederiz.
Ako seremo gdje jedemo, možemo sve prokockati.
Bizden önce kıza ulaşırsa, tek intikam şansımızı kaybederiz.
Ako dođe do nje prije nas, izgubit ćemo jedinu priliku za osvetu.
Ya bu kız elimize geçer, ya da her şeyi kaybederiz.
Ili je imamo, ili nemamo ništa.
Daha fazla pilot bulmalıyız yoksa kaybederiz.
Ili ćemo pronaći još pilota ili ćemo izgubiti.
Biz aptalca kurallara uyar, katil de uymazsa; kaybederiz.
Sve dok moramo po usranim pravilima, mi cemo gubiti.
Sanırım teröristleri hallederiz, rehinelerin de en fazla %20-25'ini kaybederiz.
Sredimo teroriste i gubimo najviše 25 posto talaca.
Yedi saat içinde buluşma noktasında olmalıyız yoksa hızımızı kaybederiz.
Moramo biti na dogovorenom mjestu za sedam sati, ili ništa.
On dakikada uçurabilirim, ya da dönüp iki gün kaybederiz.
Mogu ga srušiti za deset minuta. Ako si osjetljiva, vratit ćemo se i izgubiti 2 dana.
Hemen harekete geçmezsek, Glen Kanyon'u üç gün içinde kaybederiz.
Ako odmah nešto ne poduzmemo, izgubit ćemo Glen Canyon za tri dana.
Eğer Emily'nin epileptik, şizofrenik veya şizo-epileptik olmadığına tanıklık edecek bir doktor bulamazsak kaybederiz.
Ako ne nađemo doktora koji će posvjedočiti da Emily nije bila epileptična, šizofrenična ili šizoepiletpična. izgubit ćemo.
Bir yanlış hareket, bir pervasız kararda her şeyi kaybederiz.
Jedan krivi potez, jedna neozbiljna odluka i sve je izgubljeno.
Tespit edilirlerse, bu savaşa neden olur ve baskın unsurumuzu kaybederiz.
Ako oni budu otkriveni, to će biti čin rata, i izgubit ćemo prednost iznenađenja.
Bir yolunu bulmalısın, yoksa her şeyi kaybederiz.
Moraš naći način ili je sve izgubljeno.
Hutt'lar buna inanırsa, onlarla anlaşma fırsatını kaybederiz.
Ako vjeruju, Hutti ovo, završit naša šansa za sporazum sa njima bude.
Bak, çoğumuz bekareti bir striptizci ya da o tip biriyle bir gecelik ilişkide kaybederiz.
Gledaj, većina momaka izgubi nevinost na neku vrste striptizete ili na jednu noć.
Eğer şimdi zayıflık gösterirsek oy kaybederiz.
Ako ovo ne shvatimo ozbiljno izgubićemo svoje glasače.
Yanılıyorsan bir düşmanı yok etme şansımızı kaybederiz.
A ako si u krivu izgubit ćemo priliku uništiti neprijatelja.
Birini, daha önemli bir şey için kaybedeceksek, kaybederiz.
Ako trebamo izgubiti nekoga za veću stvar, to ćemo i učiniti.
Güzel çünkü umudumuzu kaybedersek, savaşı da kaybederiz.
Odlično, jer ako izgubimo nadu izgubili smo i ovu borbu.
Ülke açlıktan kırılıyor, ve eğer bizim ziyafet çektiğimiz dedikodusu yayılırsa ahlaki değerlerimizi kaybederiz, ki, elbette, ahlaki değerler en çok ihityacımız olan şeydir.
Ova zemlja gladuje, pa kada bi se saznalo da se gostimo, izgubili bi sav moralni autoritet, a, naravno, moralni autoritet je ono što trebamo ponajviše.
Ve Amerika'ya yapılacak bir saldırıyı durdurma şansını kaybederiz.
Mi gubimo priliku da spriječimo napad.
Onu kaybedersek, Güney oylarının tamamını kaybederiz.
Bez njega gubimo glasače s juga.
Eli kılıç tutmayan kaç kadını bu dünyaya yeni gelmiş kaç çocuğu kaybederiz?
Koliko žena ne može da nosi oružje? Ili novorođene dece na ovom svetu?
Buradan ayrıldığımız an her ikimiz de sihrimizi ve üstünlüğümüzü kaybederiz.
U trenutku kada bilo ko od nas ode, gubimo svoju magiju i svoje prednosti.
Eğer güneş batmadan önce oraya ulaşamazsam büyüleriyle olan bağı kaybederiz.
Ako to ne učinim prije zalaska sunca, izgubit ćemo vezu s njihovom magijom.
Eğer planda bir değişiklik yaparsak onu kaybederiz.
Bilo kakva izmjena plana i gubimo ga.
Yarın buraya gelmezseniz ve o araba için çalışmazsanız burayı kaybederiz.
Ako se sutra ne pojavite da biste radili na tom autu, izgubit ćemo ovo mjesto.
Kısa süre içerisinde gelir elde etmenin yolunu bulamazsak tayfamızdan elimizde kalan azıcık adamı da kaybederiz.
Ako na nađemo način da uskoro zaradimo novac izgubit ćemo i ono malo posade što je ostalo.
Eğer cadılar hasatı tamamlarsa sadece güçlerini kazanmakla kalmazlar aynı zamanda onlara karşı olan silahımızı kaybederiz.
Ako vještice završe žetvu, ne samo da će povratiti svoje moći, već ćemo izgubiti oružje protiv njih.
Parti onu kurtaramazsa ara seçimlerde Saray'da 50 koltuk kaybederiz.
Ako ga stranka spasi, izgubiti ćemo 50 mjesta u parlamentu na izborima.
Eğer sıcaklık 5 derecenin üzerine çıkacak olursa virüsün ilk halini, gemiden aldığımız numuneyi ve aşıyı kaybederiz.
Naraste li preko 5°C, izgubit ćemo izvorni uzorak, sve uzorke na brodu, i eksperimentalno cjepivo.
Pek ideal değil ama eğer şimdi gidersek şansımızı kaybederiz.
Prilazak će biti javan. Nije idealno, ali ako ne krenemo sada, gubimo šansu.
Tomas'ın neyin peşinde olduğunu öğrenmeden hareket edersek işler ters gidebilir ve onu durdurma şansını kaybederiz.
Ako krenemo pre nego što saznamo šta planira, sve može poći naopako, i propustićemo priliku da to sprečimo.
Samanları korumak zorundayız yoksa hasadı kaybederiz.
Moramo zaštititi Ricks ili ćemo izgubiti žetve.
De Luca'yı kaçırırsan, Rayna'ya ulaşma şansını kaybederiz.
Ako središ De Lucu, nemamo kako do Rajne.
Ama insanlığı kurtarmak için kendi adamlarımızı öldürmeye başlarsak her şeyi kaybederiz.
AKO POČNEMO UBIJATI SVOJE, DA SPASIMO ČOVJEČANSTVO, SVE ĆEMO IZGUBITI.
Ya kaybederiz ve Weather Dağı bizi öldürür, ya da kazanırız ve arkadaşlarımız öldürür.
IZGUBIMO I MOUNT NAS SVE POBIJE, ILI POBIJEDIMO I NAŠI PRIJATELJI TO UČINE.
Eğer zombiler bu köprüyü alırsa, bütün İngiltere'yi kaybederiz efendim.
Ako londonski neumrli zauzmu most, ostatak Engleske će sigurno biti izgubljen.
Elimizde kesin bir şey olmazsa kaybederiz ve bu hiç hoşuma gitmez.
Ako nemamo nešto konačan, Ćemo izgubiti, i ja don l'-t kao što je to.
Insanların şunu anlamasını ve kavramasını istiyorum; eğer bu buzu kaybedersek koca bir ekosistemi de kaybederiz.
I želim da ljudi razumiju i dobiju koncept da, ako izgubimo led, možemo izgubiti cijeli ekosustav.
ve böylece az zaman kaybederiz. Hem anlaşırız hem de hiç bir şey de değişmez
i izgubit ćemo malo vremena. Velika stvar. Neće biti nikakve razlike.“
Her gün terleme yoluyla 2-3 litre su kaybederiz, idrar, bağırsak hareketleri, hatta sadece nefes alarak.
Pa, svaki dan izgubimo dvije do tri litre kroz naš znoj, urin i rad crijeva, čak i kod samog disanja.
Eski zamanlardan kalma bir iddiaya dayanır: kendi içimizde kazanırız ya da kaybederiz.
No, i dalje živi drevna izreka: pobjeđujemo ili gubimo unutar nas samih.
1.0783541202545s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?