Beni esprilerinden uzak tut. Snowflake Davası'yla ilgilendiğini biliyorum.
Poštedi me postupka, znam da radiš na slučaju Pahuljice.
Küfür ve tuvalet esprilerinden başka hiç bir şey yapamazlar
Ništa osim ružnih riječi i prostačkog humora!
Cindy ve Mathew'un salak esprilerinden ve borsa sohbetlerinden bıkmıştı.
A Sindi su se smučili Metjuovi idiotski vicevi i neprekidno pijačarsko tračarenje.
Komik olmayan, çılgın, Oscar sunan Billy Crystal esprilerinden sandım. Son iki saattir arayabildiğim bütün müşterileri arıyorum.
Mislio sam da je to luda, ne tako smiješna Billy-Crystal-Na-Dodjeli-Oskara šala, pa zadnja dva sata zovem svakog klijenta,
Ve o gün gelip federal polisin teki sırf esprilerinden hoşlanmadığı için kafana bir Glock dayadığında bizi düşün.
Kad taj dan dođe, kad te murjak uzme na nišan jer ne voli šale, pomisli na nas.
Bebeğim, dansçı çıkığı esprilerinden dolayı hâlâ kızgın mısın?
Dragi, još se ljutiš zbog šala o plesackom kuku?
Peki, esprilerinden birini söyle o zaman.
OK. Reci mi neki njegov vic.
Bruce yine o bilindik esprilerinden birini yapıyor işte.
Mislim da svi znamo o čemu se radi. Bruce je poznat po smislu za humor.
Herkes kayınpederinden, kaynanasından kocasının saçma sapan esprilerinden ya da karısının cırtlak kahkahasından nefret etmiyormuş çocuklarından birini diğer çocuklarından daha çok sevmiyormuş gibi yapar.
Pretvaraju se da ne mrze svoju svojtu ili svojih muževa glupe šale ili svojih žena pravi smijeh ili da oni u stvari ne vole jedno od svoje djece više od drugih.
Crowley'in iğrenç esprilerinden birini görünce hemen tanırım.
PREPOZNAM LOŠU CROWLEYEVU DOSJETKU ČIM JE VIDIM.
0.38245892524719s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?