yakmalık sunu için bir boğa, bir koç, bir yaşında bir erkek kuzu;
jednog junca, jednoga ovna, jedno janje od godinu dana za paljenicu;
Ivy, erkek arkadaşınla konuşmayı bırak ve çalışmaya başla.
Ivy, prestani pričati sa svojim dečkom i počni raditi.
Sence benden erkek arkadaş olur mu?
Misliš kako sam materijal za dečka?
Gelinimin bir erkek arkadaşı olduğunu biliyor muydunuz?
Da li ste svjesni da moja snaha ima dečka?
Ne olursa olsun içindeki sevgiyi erkek arkadaşına göstermediğini düşünüyorum.
Imaš li ikakvu vrstu... ljubavi u sebi koju želiš dati svom dečku?
Bir kız kardeşi vardı, Sansa ve dört erkek kardeşi vardı.
Imala je jednu sestru, Sansu, i četvoricu braće.
Elizabeth'i umursayan tek erkek olduğunu düşünme sakın.
Nemojte misliti kako ste jedini ovdje koji brine za Elizabeth.
Erkek arkadaşımla yattığını öğrenmeden önce öyleydi.
Bilo je... prije nego što sam saznala da si spavala sa mojim dečkom.
Chris Blick, erkek mi, kadın mı?
Je li Chris Blick muškarac ili žena?
Erkek ya da kız kardeşim var mı?
Koje sam vjere? Imam li braće i sestara?
Ne istiyorsunuz, erkek mi, kız mı?
I čemu se nadate? Dječaku ili djevojčici?
Onun erkek arkadaşım olduğunu kim söyledi?
Tko je rekao da mi je on dečko?
Eski erkek arkadaşımı öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
Ti misliš da sam ubila bivšeg dečka?
Kız mı erkek mi biliyor musun?
Znaš li što je, dječak ili djevojčica?
Kız tarafı mı erkek tarafı mı?
S koje ste vi strane? Mladenkine ili mladoženjine?
Eğer bir erkek açık ilişkiden bahsediyorsa, bunun sebebi eşinin iyi vakit geçirmesini istemesi değildir.
Kada muškarac krene govoriti o otvorenom braku, nije zato jer želi da mu se žena zabavi.
Kaçırıldım, psikopatın teki tarafından neredeyse öldürülüyordum ve erkek arkadaşım öldü.
Bila sam kidnapovana, skoro me je ubio psihopata, i moj dečko je poginuo.
Sorumlu Özel Ajan, fazladan erkek gücü gönderdiğini söylemişti.
Nadležni agent je rekao da će nam poslati pojačanje.
Koloniyi kraliçe yönetir ve erkek arılar da kraliçeye hizmet ederler.
Kraljica upravlja kolonijom. Trutovi opslužuju kraljicu.
diyorum. Erkek kardeşim ise, "Sınıftaki en iyi notu ben aldım."
A moj brat kaže, "Dobio sam najbolju ocjenu u razredu."
Eğer kadın ver erkek tam gün çalışırsa ve çocukları varsa, kadınlar erkeğin yaptığının iki katı kadar ev işi yapıyorlar, ve kadınlar erkekten üç kat daha fazla çocuk bakımını üstleniyorlar.
Ako žena i muškarac rade puno radno vrijeme i imaju dijete, žena radi dvostruku količinu kućanskih poslova nego muškarac, i žena vodi tri puta više brige o djetetu nego muškarac.
Eğer iki yıl önce bir terfi almadıysanız o terfiyi yanınızdaki başka bir erkek alacak, eğer üç yıl önce yeni fırsatlar aramayı bıraktıysanız, canınız sıkılmaya başlayacak çünkü ayağınızı gaz pedalından çekmemeliydiniz.
I ako prije dvije godine niste uzeli promaknuće a neki momak do vas jest, ako ste prije tri godine prestali tragati za novim prilikama, postat će vam dosadno, jer ste trebali držati svoju nogu na papučici gasa.
Muhtemelen soldaki resmin erkek, sağdakinin ise kadın olduğunu düşünüyorsunuz.
Vjerojatno mislite da je na lijevoj slici muškarac, a na desnoj žena.
Kız en alttaki sırra, erkek arkadaşının teklifine gelmiş.
Došla je do tajne na dnu, njegove prosidbe.
Şimdi falseto (tiz erkek sesi) çoğu zaman pek kullanışlı olmayabilir, ama aralarında bir ses perdesi var.
Falsetto registar možda i neće biti najkorisniji većinu vremena, no postoji srednji registar.
Beyin araştırmacısı olmak üzere yetiştim çünkü erkek kardeşime bir beyin rahatsızlığı teşhisi konmuştu:
Usmjerila sam se prema neuroznanosti zato što imam brata kojemu su dijagnosticirali moždani poremećaj:
Geçenlerde, bir üniversitede konuşmamda, öğrencilerden biri, Nijeryalı erkeklerin, romanımdaki erkek karakteri gibi fiziksel şiddetten hoşlanmalarının üzüntü verici olduğunu söylemişti.
Nedavno sam održala govor na sveučilištu gdje mi je student rekao kako je velika šteta što su nigerijski muškarci zlostavljači poput lika oca u mom romanu.
Bunun üzerine Mısır Kralı ebeleri çağırtıp, ‹‹Niçin yaptınız bunu?›› diye sordu, ‹‹Neden erkek çocukları sağ bıraktınız?››
Stoga egipatski kralj pozove babice pa im rekne: "Zašto ste tako radile i na životu ostavljale mušku djecu?"
‹‹Eğer bir adam kızını cariye olarak satarsa, kız erkek köleler gibi özgür bırakılmayacak.
Kad čovjek proda svoju kćer za ropkinju, neka se ona ne oslobađa kao i muški robovi.
Akıntısı olan, boşalarak kirlenen adam, âdet gören kadın, akıntısı olan erkek ya da kadın ve kirli sayılan kadınla yatan erkekle ilgili yasa budur.
To je propis za čovjeka koji ima izljev; za onoga koga čini nečistim sjemeni izljev;
‹‹Tanrı, yaratılışın başlangıcından ‹İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.›
Od početka stvorenja muško i žensko stvori ih.
Nitekim Rabbin Yasasında, ‹‹İlk doğan her erkek çocuk Rabbe adanmış sayılacak›› diye yazılmıştır.
kao što piše u Zakonu Gospodnjem: Svako muško prvorođenče neka se posveti Gospodinu!
İsa, ‹‹Halkı yere oturtun›› dedi. Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı.
Reče Isus: "Neka ljudi posjedaju!" A bilo je mnogo trave na tome mjestu. Posjedaše dakle muškarci, njih oko pet tisuća.
Saul ise inanlılar topluluğunu kırıp geçiriyordu. Ev ev dolaşarak, kadın erkek demeden imanlıları dışarı sürüklüyor, hapse atıyordu.
Savao je pak pustošio Crkvu: ulazio je u kuće, odvlačio muževe i žene i predavao ih u tamnicu.
İsanın yolundan gidenlere öldüresiye zulmeder, kadın erkek demeden onları bağlayıp hapse atardım.
Ovaj sam Put na smrt progonio, u okove bacao i predavao u tamnice muževe i žene,
Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesihin başı da Tanrıdır.
Ali htio bih da znate: svakomu je mužu glava Krist, glava ženi muž, a glava Kristu Bog.
Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır.
Jer muž je glava žene kao i Krist Glava Crkve - On, Spasitelj Tijela.
0.81937980651855s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?