Prijevod od "bakarım" na Hrvatski


Kako koristiti "bakarım" u rečenici:

Bazen aynaya bakarım ve her şeyin, giderek artan bir hızla... dağılmakta olduğunu görürüm.
Ponekad se gledam u zrcalu i vidim... kako se sve raspada sve brze i brze.
Sen çatıdaki bara bak, ben aşağıya bakarım.
Ti idi do bara, ja idem dolje.
Arkamda bir sarışın varmış gibi kendimi hazırlayıp.....kendimi yakışıklı ve harika hissettiğim zaman dönüp bakarım aynaya!
Moram da se pripremim, da bi se oslonio na šarm za neku lepu plavu damu, shvataš? I onda kada se budem osetio dobro i spremno krećem!
Bana dokunmazlar çünkü kendi işime bakarım.
Ostavljaju me na miru jer gledam svoja posla.
Ne zaman... içim şüpheyle dolsa, ne zaman duygusallaşsam... bir mahkumun dosyasını açar ve ne yaptığına bakarım.
Kada počnem... sumnjati u sebe, iIi biti sentimentaIan... dovoIjno mi je otvoriti dosje jednog zatvorenika i vidjeti što je učinio.
Daha iyi bir iş bulabilir miyim bir bakarım.
Vidjet ću mogu li mu naći nešto bolje.
Biraz dinleneyim hepinizin çaresine yarın bakarım.
Malo ću se odmoriti, i vidjet ćemo sutra.
Kendi aletlerimle kendi başımın çaresine bakarım.
Ja ču obaviti svoj posao sa svojim alatom.
Sen kendi çocuğuna bakarsın, ben kendi çocuğuma bakarım.
Vi se brinete za svoju, ja se brinem za moju.
Aslına bakarsanız Royce, benim herhangi bir belediye birimini aramamı engelliyor ama ne yapabileceğime bir bakarım.
Royce ne dopušta službama da reagiraju na pozive mojih birača. Ali pokušat ću nešto učiniti.
Orada bekle, hemen geliyorum, bir çaresine bakarım.
Ostani tu, dolazim odmah, smisliću nešto.
Bana bazı cevaplar verdikten sonra, bunu müdürle görüşüp neler yapabileceğime bir bakarım.
Razgovarat ću s upraviteljem i vidjeti što mogu učinit za tebe - odmah nakon što mi daš neke odgovore.
Ve de şu an, Tara'nın yüzüne bir daha nasıl bakarım, bilmiyorum.
A Bog zna da li ću ikada, ikada biti u stanju da Taru pogledam u oči.
Ve tabii ki, bu gece çocuklara bakarım.
I, naravno, pričuvaću ti decu, večeras.
Hiçbir yere gitmiyorum O oros o çocuğunun icabına kendim bakarım
Nikamo ne idem, sama ću se obračunati sa tim sinom K.
Elemanlarınla konuşurum, eşya dolaplarını ararım, göçmenlik bürosuna bakarım.
Da saslušam zaposlene, pretresem ormariće, pregledam poreske prijave.
Yalnızca diğer seri katillerden not var mı diye bakarım.
Samo poruke od drugih serijskih ubojica.
"Papaz efendi, sevabımı insanlardan eksik etmem, aileme bakarım."
"Pastore, činim dobra djela, skrbim se za svoju obitelj."
Pekâlâ, madem o yardım etmeyecek, ben de kendi başımın çaresine bakarım.
Ukoliko mi on ne želi pomoći, sam ću ovo raditi.
Ama Washington'a vardığımızda, Federaller devreye girer ve yoluma bakarım.
Ali kada dođemo u Washington upadaju federalci, a ja odlazim.
Gelecek hafta biraz zaman ayırabilir miyim bakarım, tamam mı?
Pokušat cu osloboditi malo vremena sljedeci tjedan, u redu?
Mason hakkında güvenliğimizi etkileyebilecek bir şey biliyorsan seni serbest bırakmanın bir çaresine bakarım.
Ako znaš bilo što u vezi Masona što bi ugrozilo našu sigurnost, pobrinut ću se da te puste.
Kodları tekrar gözden geçirip atladığım bir hata var mı diye bakarım.
Preći ću preko koda ponovno, da vidim jesam li nešto propustio.
Sen beni merak etme Gru, başımın çaresine bakarım.
Gru, ništa ne brini, bit ću dobro!
Ama yine de benim tarzda bir şey basmak istersen memnuniyetle bakarım.
Ali rado ću baciti pogled ako mi pošalješ kakvu ideju.
Birileri "doktor" diye seslendiğinde hâlâ başkasına mı söylüyor diye bakarım.
Kad god netko zovne "doktore", još uvijek se okrećem da vidim govore li nekome iza mene.
Boş ver gitsin, ben sonra çaresine bakarım.
Ne brini se, ja ću to riješiti.
İlk önce ben gidip bakarım dedim.
Rekah da ću najprije ja doći.
Sağ ol ama başımın çaresine bakarım.
Hvala, ali mogu sama sebe da pazim.
Adlarına kayıtlı araç var mı bir bakarım.
Provjerit ću da li je neko vozilo registrirano na njih.
Ward'la konuşup abisi hakkında hiç bilgisi var mı diye bakarım.
Razgovarat cu s Ward, vidi tise živice IMA godišnje Intel na svojim bratom.
Ben işlerin icabına bakarım, senin tek bilmen gereken bu.
Mogu voditi brigu o stvarima. To je sve što trebate znati.
Belki de çok yaşlı olduğumu düşünüyorsunuzdur ama size kendi yaşıtlarınızdan çok daha iyi bakarım.
Možda mislite Ja sam prestar? Ali ja ću brinuti za tebe više nego itko svoju dob.
Gidip yemek yiyeceğim sonra Cass gibi eski deyişleri incelerim gittiğimiz yerde daha önce olaylar olmuş mu ona bakarım.
Pronaći ću restoran, provjeriti predaje kao Cass, i vidjeti ima li što tamo kamo idemo.
Onu bulmama yardım edersen seni buradan kurtarmak için ne yapabileceğime bakarım.
Ako mi pomogneš pronaći ga, pokušat ću te izvući odovuda.
Tüm bu saçmalıklara bir son vermenin ve Rackham'dan kurtulmanın yolunu bulayım kendime bakarım.
Kada smislim kako da prekinem ovo sranje i izvučem nas od Rackhama, učinit ću to.
Sen rahat ol, başımın çaresine bakarım ben.
Ne brini, ja mogu paziti na sebe.
Onu bir daha görürsem, icabına bakarım.
Ako ga ponovno sretnem, pobrinut ću se za njega.
Her zaman nabızla başlarım, sonra elleri muayene edip tırnak diplerine bakarım, ardından elimi epitroklear boğuma doğru kaydırarak, ritüelime devam ederim.
Uvijek počinjem s pulsom, potom pregledam ruke, pogledam ležište nokta, onda prođem rukom do epitrohlearnog limfnog čvora, i bio sam u svom ritualu.
Ve yaptığım iki şey var: Bir galeriye gittiğimde, her şeyden önce, oldukça hızlı hareket eder, her şeye bakarım ve bir şekilde beni yavaşlatanları kafamda işaretlerim.
I radim dvije stvari: Kada idem u galeriju, kao prvo, hodam dosta brzo, gledam sve i usmjerim pažnju na one zbog kojih usporim iz ovog ili onog razloga.
Ve bu yüzden, eşimi kuşatılmış bir şeyler yaparken kendi başına gördüğümde o kişiye bakarım ve bir an için algıda bir değişim olur ve yanımda yaşayan gizeme açık olurum.
I zato, kad vidim svog partnera samostalnog, kako radi nešto čime je potpuno obuzet ili obuzeta, gledam tu osobu i u trenutku dobivam pogled iz druge perspektive i otvaram se tajnama koje žive tu, pored mene.
1.9770739078522s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?