Prijevod od "bakar" na Hrvatski


Kako koristiti "bakar" u rečenici:

Rudy parayla ilgili soru sormaz, topuklarınıza bakar ve ne mal olduğunuzu anlardı.
Rudy vas nikada ne bi zapitkivao o vašim financijama, samo bi vam pogledao pete i odmah bi znao kako stoje stvari.
Hey, Dolores, dışarıda hiç çiçek var mı, bakar mısın?
Dolores, hoćeš li pogledati ima li ispred cvijeća?
Bazen dosdoğru sana bakar gözlerinin ta içine bakar.
Nekad bi te morski pas pogledao pravo u oči.
Sen ona bakınca o da sana bakar.
Ti buljiš u njega, i on u tebe.
Bak evlat, zaten tek bir ana bakar ve ben tekrar senin için endişenlenmek durumunda kalmak istemiyor, David.
Da, baš tako... Za mnogo toga potreban je samo jedan sekund... Ne želim brinuti o tome što radiš, Davide.
Öyle ama hep olmayacak tipte adamlar bakar.
Da, ali većinom od loših momaka.
Benim hizmetçi olduğumu bilseydin bana bakar mıydın?
Da li bi me pogledao da si znao da sam sobarica?
Bir lafına bakar, hemen siparişten kaldırırım.
Maknuti ću knjigu sa stola, samo reci riječ.
Önümüzü görene kadar herkes birbirine yardımcı olacak, sonra herkes başının çaresine bakar beyler, alınmak yok kızlar.
Pomažemo jedni drugima dok je igralište otvoreno onda svaki čovjek za sebe - bez uvrede, djevojke.
Banyoya gider, aynaya bakar ve derim ki:
Odem u kupaonicu, pogledam u ogledalo i kažem,
Seni acil servise götürelim doktorlar bunun çaresine bakar.
Odvest ću te na hitnu... Doktori će razgovarati s tobom.
Beni dinle, Brody'nin biriyle buluşup bağlantı kurması 15 saniyeye bakar.
Čuj me, ako Brody ima 15 sekundni sastanak sa svojim kontaktom to je sve što mu treba.
Onlar farkına bile varmadan topluluk icabına bakar.
Krug će to sam, i nesvjesno, napraviti.
Gelecek hafta işe başlaman bir telefonuma bakar.
Jedan moj poziv, i idući tjedan imaš posao.
Bakar mısınız, bir bardak su alabilir miyim?
Oprostite. Mogu li dobiti čašu vode?
Zamanı geldiğinde Tanrı onların hepsinin icabına bakar.
Kada bude odlučio, Gospod će se pobrinuti za sve njih.
Shaw, Aquino mevzusuna mı bakar yoksa bizim peşimizden intikam için mi gelir?
Hoće li se Shaw raspitivati oko Aqino situacije, ili će krenuti na nas zbog osvete?
Kardeşim için sevinmeye çalışıyorum ama insan, evlendikten sonra neler olacağını bilince düğünlere farklı şekilde bakar oluyor galiba.
Trudim se biti veseo zbog brata, ali... Svi različito shvaćamo vjenčanje zavisno od toga što nas čeka pred oltarom.
Bana bir iyilik yapıp iyi mi diye bakar mısın?
Učini mi uslugu i vidi je li dobro.
Bundan koyar, bana bakar ve "Prochnost" derdi.
Sipao bi ovo, pogledao me i rekao: "Pročnost".
Şu öğretmene bakar mısın, her gün bir elma yiyecek ya.
Gle ti tu učiteljicu kako uzima svoju jabuku dnevno.
Affedersiniz bayım, şu fotoğrafa bakar mısınız?
Oprostite, gospodine, možete li pogledati ovu fotografiju?
Genellikle anneme bakar, savaşlarda intikam peşinde olan kudretli savaşçılar, canavarlar ve sihir hakkında hikâyeler anlatırdım.
Uglavnom pazio na majku. I pripovijedao sam priče. O moćnim ratnicima u potrazi za osvetom, s bitkama, čudovištima i magijom.
Aşağıdaki bu cehennemde sıkışıp kalır şu tek gözle nefrete, üzüntülere acılara ve ölüme bakar durursun.
Biti ćeš zaglavljen ovdje dolje u ovom paklu. Buljit ćeš tim usamljenim okom u mržnju, tugu, patnju i smrt.
Bakar mısınız millet, bugün buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Ispričajte me, svi. Hvala svima za današnji dolazak ovdje.
Çünkü kızlar babaları yaşlanınca onlara bakar.
Cure se brinu za očeve kad ostare.
Sonra kadın uyanır ve kendisine bakar, ve şöyle der: "Neden vücudumun yanlış tarafı bandajlı?"
Ona se budi i pogleda dolje na sebe, i kaže: "Zašto je kriva strana mog tijela u zavojima?"
Eğer bu galaksilerden birine bakar ve hızını ölçerseniz, sizden uzaklaştığını fark edersiniz.
Ako gledate jednu galaksiju, i mjerite joj brzinu, ona se kreće od vas.
Bakar, bu bir köpektir, dizlerinin üstüne çömelir.
Pogleda ga, to je pas, klekne pokraj njega.
Başardık, zirvedeyiz!" İki saniye sonra, biri diğerine bakar ve der ki, "Tamam, hadi aşağı inelim."
Dvije sekunde kasnije, jedan pogleda drugoga i kaže: "OK, idemo dolje."
70'lerde Profesör Alexander ortaya çıkar, bu deneye bakar ve bir şey fark eder.
Sedamdesetih godina profesor Alexander proučio je ovaj eksperiment i primijetio nešto.
Herkeste biraz var. Bir bağımlıya bakar ve düşünür, "Keşke birisi sizi durdursaydı."
Svatko ima djelić u sebi koji promatra ovisnika i misli si: "Kad bi te barem netko zaustavio."
Danny'nin açıklamasına göre, ölüm öncesinde, ileriye bakar ve kötüye gidebilecek her şeyi düşünmeye çalışırsınız ve sonra bu şeylerin gerçekleşmesini önlemek ya da zararlarını indirgemek için neler yapabileceğinizi düşünmeye çalışırsınız.
E pa, u pre-mortemu, kaže Danny, gledate unaprijed i pokušavate odgonetnuti sve što bi moglo poći po krivu, a onda pokušate shvatiti što možete učiniti kako biste sprječili da se to dogodi ili da umanjite štetu.
Ona bakar ve beyaz kısım üzerinde odaklanırsanız gördüğünüz meleklerle dolu bir dünyadır.
Eschera. Ako ju gledate i usredotočite se na bijele dijelove, ono što vidite je svijet pun anđela.
Ve bu soruyu nasıl cevapladığınıza göre, insanlar ya sizi gördüklerine inanılmaz derecede sevinirler, ya da saatlerine bakar ve özürlerini sıralarlar.
I na temelju načina na koji odgovorite na to pitanje, ljudi će biti nevjerojatno sretni što vas vide, ili će pogledati na sat i izmisliti ispriku.
Hadi bununla yüzleşelim çoğumuz - kaç taneniz gerçekte para çekme makinesinden para çekmeden önce bakiyesine bakar?
Budimo iskreni, većina nas -- koliko vas zapravo provjeri stanje računa prije nego što podignete novac s bankomata?
O dereler için kervanlar yolundan sapar, Çöle çıkıp yok olurlar. Temanın kervanları su arar, Sabadan gelen yolcular umutla bakar.
Karavane zbog njih skreću sa putova, u pustinju zađu i u njoj se gube.
Çünkü O yeryüzünün uçlarına kadar bakar, Göklerin altındaki her şeyi görür.
Jer pogledom granice zemlje hvata i opaža sve pod svodom nebeskim.
RAB göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrıyı arayan biri var mı diye.
Jahve s nebesa gleda na sinove ljudske da vidi ima li tko razuman Boga da traži.
RAB göklerden bakar, Bütün insanları görür.
Gospodin motri s nebesa i gleda sve sinove čovječje.
Tanrı göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrıya yönelen biri var mı diye.
(53:3) Bog s nebesa gleda na sinove ljudske da vidi ima li tko razuman Boga da traži.
İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur, Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler.
Podsmjehuju se i zlobno govore, nasiljem prijete odozgo.
Nasıl kulların gözleri efendilerinin, Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımıza öyle bakar, O bize acıyıncaya dek.
Evo, kao što su uprte oči slugu u ruke gospodara i oči sluškinje u ruke gospodarice tako su oči naše uprte u Jahvu, Boga našega, dok nam se ne smiluje.
Güç ve onurla kuşanmıştır, Geleceğe güvenle bakar.
Odjevena je snagom i dostojanstvom, pa se smije danu budućem.
4.3119039535522s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?