Bir dakika durup da beni dinlerseniz, her şeyi açıklayacağım.
Stanite malo i saslušajte me. Sve ću vam objasniti.
Bir gün Ben Horne hakkındaki her şeyi dünyaya açıklayacağım.
Jednog dana ću cijelom svetu pričati o Ben Hornu.
Birkaç gün önceden gidip kısa bir tatil yapmak istiyorum. Toplantıda açıklayacağım... Yeni genel müdür yardımcımız sensin.
Odletio bih onamo ranije na kratki odmor... prije nego vas predstavim kao... našeg novog dopredsjednika.
Onu büyük korkutucu bir iş sunumuna davet ettim ve hemen sonrasında da açıklayacağım.
Pozvala sam ga na veliku, strašnu prezentaciju. I sve ću mu objasniti poslije nje.
Size haritaların neden çantada olduğunu açıklayacağım.
Kažem vam da je mapa bila ovdje Ne!
En kısa sürede sana açıklayacağım, fakat şu an, senin ve Derek'in bu adrese gitmeniz gerekiyor.
Objasnit ću ti čim budem mogao, ali sada, ti i Derek morate otići na ovu adresu. "PTP"?
Adrian'ın sağladığı ufak bir ilhamla, senin hastalıklı bilim fuarını tüm dünyaya açıklayacağım.
Nakon male pjesmice koja je inspirisala Adriana, otkrivam tvoju bolesnu nauku pravo svijetu.
Bugün bu salondaki herkesi şaşırtacak bir bilgi açıklayacağım.
Danas ću objaviti informaciju koja će uticati na sve u ovoj sobi.
Beş dakika sonra buluştuğumuz anda açıklayacağım.
Objasnit ću ti za pet minuta kada se nađemo.
İçeri girmeme izin verirsen, açıklayacağım ve söz veriyorum bu çok güzel bir hikaye.
Ako me pustiš unutra, objasnit ću ti, a vjeruj mi, to je stvarno dobra priča.
Tüm aynaların örtülü olmasını nasıl açıklayacağım ona?
Kako da joj objasnim zašto su sva ogledala prekrivena?
Treni havaya uçaran bendim şeklinde açıklayacağım.
Reći ću mu da sam ja raznio taj vlak.
Nasıl o torbalarda eve gelmişti anne açıklayacağım Dinle,
Kako ćeš objasniti njenim roditeljima zašto im se kći vraća u plastičnim vrećama?
Bugün uyumasına müsaade edelim, sonra yanına gidip neden polise gitmenin doğru bir şey olduğunu açıklayacağım, tamam mı?
Pustimo je da odspava danas. Otići ću do nje kasnije i... Objasnit ću joj zašto je prava stvar otići i razgovarati s policijom, ok?
Jeremy'e Gilbert yüzüğünün çalındığını nasıl açıklayacağım?
Kako cu objasniti Jeremyu da je ukrala Gilbertov prsten?
Her şeyi açıklayacağım ama şimdi gitmemiz lazım.
Sve ću objasniti, ali u ovom trenutku, moramo otići.
Seni alacağım ve her şeyi açıklayacağım günü iple çekiyorum.
"Jedva čekam dan kad ću se moći vratiti po tebe" "i sve ti objasniti."
Her şeyi açıklayacağım ama şu an herkesin sakin olması ve içeride kalması gerek!
Objasnit ću sve, ali morate ostati smireni i ne izlaziti iz kuće! -Ne prilazite prozorima!
Cristiano büyüdüğünde onunla konuşacağım ve ve ona bunu yaparken aklımdan geçen her şeyi açıklayacağım.
A kasnije, kada Cristiano odraste, onda ću razgovarati s njim i reći mu ono što sam učinio, što sam osjećao, sve što je prošlo kroz moje misli.
Sektörde yeni olduğun için, net bir şekilde açıklayacağım şimdi.
Pošto si zelen, objasnit ću ti nešto.
Her şeyi daha sonra açıklayacağım Sara ve Mike?
Ja cu sve objasniti kasnije, samo... Sara i-i Mike?
Bir birçok kişinin ortak çalışmasıydı, ama ben birkaç yıl önce yaptığım doğrulayıcı deney üzerinden açıklayacağım.
Na tome je radilo mnogo ljudi, ali drago mi je što vam mogu to objasniti na temelju potvrdnog istraživanja koje sam sama provela prije nekoliko godina.
İşte buradayım, size niçin bu ninja pijamalarını giydiğimi açıklayacağım.
Ovdje sam kako bih objasnila zašto nosim ovu nindža pidžamu.
Şimdiiii, size muhtemelen bildiğiniz bir gizi açıklayacağım: Hikayeleriniz inşa ediliyor.
Sada, evo vam tajne koju sigurno već znate: Reportaže se konstruiraju.
Daha sonra açıklayacağım, şimdi sadece en alttaki sayıya dikkat edin: + 7.68245837 dakika.
Objasnit ću je poslije, sada samo obratite pozornost na broj na dnu: plus 7.68245837 minuta
Şimdi size bir futbol maçından bir kare göstererek sosyal beyinlerinizin nasıl çalıştığına dair iki noktayı açıklayacağım.
Želim vam pokazati fotografiju nogometne utakmice kako bih vam prikazala dva aspekta na koje funkcionira vaš društveni mozak.
Şey, sahiplik kontrol etmekle ilgili olduğundan, daha sonra açıklayacağım gibi sahiplik ağına bakmak size, önemli aktörler kim? gibi soruların cevaplarını verebilir.
Međutim, budući da je vlasništvo u izravnoj vezi s kontrolom, kao što ću kasnije obrazložiti, promatranje vlasničkih mreža može vam, zapravo, dati odgovore na pitanja poput: Tko su ključni igrači?
Evet, bir de bir çok insanın merak ettiği gibi adımızı yani "Sleepy Man Banjo Boys" nereden aldığımızı açıklayacağım.
Da. Također ću vam objasniti, mnogo ljudi želi znati kako smo si dali ime 'Sleepy Man Banjo Boy'.
Hayır, hepsinin bir önemi var ve size bir örnekle bunun nedenini açıklayacağım.
Ne, jako je bitno, i dat ću vam primjer zašto.
Ben bir blog yazarı, film yapımcısı ve kasabım ve bu kimliklerin nasıl bir araya geldiğini açıklayacağım.
Ja sam bloger, filmaš i mesar, i objasnit ću vam kako su povezani ovi identiteti.
Bu şirketin kapısından içeri adım attığımda, kimliğimi açıklayacağım diye düşündüm.
Kad uđem kroz vrata ove kompanije, napokon ću izaći iz ormara.
Sizlere de şimdi açıklayacağım gibi, bu uygulamaların, genetik mühendislik için kullanılabileceğini ve hücrelere, kesimin yapıldığı alanlarda DNA'nın yapısını hassas bir şekilde değiştirebilmeleri için izin verdiğini fark ettik.
Kao što ću vam sada reći, prepoznali smo da se ta funkcija može iskoristiti za genetički inženjering, što omogućuje stanicama preciznu izmjenu vlastitog DNK na mjestu gdje je potrebna promjena.
Konuşmamızın sonuna geldik, ve çantamın içinde ne olduğunu açıklayacağım, ve bu bir ilham, ve bu hayatımızda dönüştürdüğümüz şeyler, harika olan ve biraz bekleyin.
Došli smo do kraja govora, pa ću otkriti što je u torbi, a to je muza, stvari koje se mijenjaju u našim životima, koje su lijepe i ostaju s nama.
Başka türlü nasıl şimdi size açıklayacağım inzanılmaz ve kesinlikle gerçek yakın temaslarımı izah edebilirdiniz?
Jer kako bi drukčije objasnili nevjerojatne i potpuno istinite bliske susrete koje sam imao a opisat ću vam ih sad?
Zararın ne olduğunu kesinlikle açıklayacağım Somut biyolojik dönemlerdeki o an içinde
A objasnit ću točno što je to oštećenje konkretnim biološkim rječnikom, za koji trenutak.
Size bu konu ve borsa hakkında ne düşündüğümü bir dakika sonra açıklayacağım.
Za minutu ću vam reći što mislim o ovom i o tržištu dionica.
Önce sizin için sergileyeceğim, sonra açıklayacağım.
Prikazat ću vam ga, a zatim objasniti.
Daha sonra da neden açıkladığımı açıklayacağım.
A onda ću objasniti zašto sam ga objasnio.
Şimdi bunu yaptığıma göre -- biraz sonra açıklayacağım-- sıze şunu söylemeliyim ki ben bir aktörüm.
Sada kada sam to učinio, – objasnit ću to za trenutak – moram vam reći da sam ja glumac.
‹‹Görkemimi uluslar arasında açıklayacağım. Bütün uluslar kendilerine verdiğim cezayı, üzerlerine koyduğum elimi görecekler.
'Tako ću se proslaviti među narodima, i svi će narodi vidjeti sud koji ću izvršiti i ruku što ću je na njih podići.
Daniel ode k Arjoku, kome bijaše kralj naredio da smakne mudrace babilonske. Uđe i reče mu: "Ne ubijaj mudraca babilonskih! Odvedi me kralju, pa ću mu otkriti što san znači."
Daniel, ‹‹Armağanların senin olsun, ödüllerini de bir başkasına ver›› diye karşılık verdi, ‹‹Ama ben yine de yazıyı okuyup ne anlama geldiğini sana açıklayacağım.
Daniel prihvati riječ i odgovori kralju: "Tvoji darovi neka ti ostanu, i svoje poklone daj drugima! A ja ću pročitati ovo pismo kralju i kazat ću mu njegovo značenje.
2.0987961292267s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Stanite malo i saslušajte me. Sve ću vam objasniti. 